Hastaneye geleli bir saat geçmişti sanırım. Hastaneye gelir gelmez onu içeri aldılar. Omzuna 6 dikiş atılmıştı. Şu anda baygın bir şekilde yanımda uzanıyordu. Bense camdan dışarıyı izliyordum. Hava aydınlanmaya başlamıştı.
En son sussun diye yaptığım şeyi düşündükçe utanıyordum. Burda onu beklerken kendi kendimi yemiştim. Sonrasında ise içimi rahatlatmak için kendi kendime belki hatırlamıyordur diye söyledim. Her aklıma geldiğinde bunu tekrarlıyordum. Yoksa utancımdan ölebilirdim. Aslında onun yaptıklarının yanında hiçbir şeydi ama yine de utanıyordum.
"Ne düşünüyorsun? Yüzün kızarmış."
Başımı çevirdiğimde yattığı yerden kalkmaya çalışan bir Çağrıyla karşılaşmayı beklemiyordum.
"Kalkma! Napıyorsun?"
Bir anda kolundaki serumu çıkarttı.
"Kime diyorum?"
"Beni buraya neden getirdin? Sana iyiyim demiştim."
"Aynen ya. Baya iyiydin. Yüksek ateşten ölseydin de o zaman görürdük."
"Baya abarttın."
Ayağa kalkıp kapıdaki adamlara doktoru çağırmasını söyledim.
"Kızım sal bir ya! İyiyim eve gidiyoruz."
"Omzunun nasıl olduğunu söylemedin hala."
Doktor gelene kadar onu oyalamam gerekiyordu.
"Sonuca bak. İyiyim. Boş ver ne olduğunu."
"6 dikiş atıldı omzuna. Sen hala iyiyim diyorsun."
Bu sırada bir şeyler arayan gözlerle etrafa bakındı.
"Bana kıyafet getirmediniz mi?"
Ne dediğini anlamamıştım. Devam etti.
"Hani ev halimleyim ve evde üstsüz dolaşıyorum ya."
Bir anda şimşekler çaktı kafamda. Cidden jetonum köşeli.
"Aceleyle çıktık. Aklıma mı geldi?"
"Tamam sorun yo-"
Bu sırada içeri doktor girdi.
"Çağrı bey sizi ayaklanmış görüyorum ama dinlemeniz gerekiyor. Serumu siz mi çıkardınız?"
Bir cevap alamayınca devam etti.
"Serumda ateş düşürücü ve ağrı kesici vardı. Bitsin öyle çıkın."
"Çok uzattın. Çıkış işlemlerini başlat. Sen hiç gördün mü benim hastanede kaldığımı?"
Doktor bir şey demeden çıktı.
"Çağrı kalalım işte. Ev yerinden kaçmıyor ya."
"Begüm hamilesin ve senin de dinlenmen, uzanman gerekiyor. Gözlerinden bu gece uyumadığın belli oluyor. Burda durunca bir şey değişmeyecek."
"Ben iyi hissediyorum. Uzanmama gerek yok."
"Ben de iyi hissediyorum. Bu yüzden gidiyoruz."
"Hayır. Aynı şey mi?"
"Bence de aynı şey değil. Senin içinde bir can daha var. Bu yüzden sen daha önemlisin. Hadi gi-"
"Çocuk gibisin."
"Bence asıl çocuk gibi olan sensin. Kendine dikkat etmen lazım."
"Senin de."
"O zaman yatağa uzan sen. Ben de senin az önce oturduğun sandalyede serumu tekrar takıp bitmesini beklerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysar +18
Teen FictionDÜZENLENECEKTİR Duyduğu isimle tüyleri diken diken olmuştu Begümün. Uzun zaman sonra ilk defa onu görüyordu. Özlemişti de aslında. Ancak onu unutması için etrafındakiler sayısız şey yapmıştı. Sayısız kez terapi görmüştü. Hiçbir şey ona olan içindeki...