Burada oturlı yarım saatten fazla olmuştu tahminimce. Bahçede herhangi bir hareketlilik olmaması sıkılmamı daha da kolay hale getiriyor. Yapabileceğim hiç bir şey de yok. Kendimi neyle meşgul edebilirim ki?Odadan çıksam mı acaba? O kadar sıkıldım ki... Hem yemek tepsisi hala duruyordu. Onu aşağıya bırakma bahanesiyle çıkabilirim.
Elime tepsiyi aldım. Odadan çıkıp bir az ilerleyip merdivenlerden aşağıya indim. Mutfak giriş katta olur genelde. Burnuma yemek kokusu gelmeye başlamıştı. Kokuyu takip ederek mutfağı buldum.
"Begüm hanım siz hiç zahmet etmeseydiniz. Ben gelip alırdım."
"Önemi yok. Bu gün ben getirdim."
İçerideki seslerin artmasıyla yerimde sıçradım. Çağrı evde miydi? Her ne konuşuyorlarsa önemli bir konuya benziyordu.
Mutfaktan çıktım. Seslerin geldiği yere doğru yavaş yavaş ilerledim.
" Kimse buna cürret edemez! "
" Çağrı ben sadece etrafta dolaşan dedikoduları söylüyorum. Sen önlemini al."
" Artık bu evde yaşıyor. Kimse gelip de benim sınırlarım içinde. ona bir şey yapamaz."
Konu ben miydim? Kim bana ne yapmak istesin ki?
"Neyse benden bu kadar. Yarın yine gelirim."
İksinin de ayaklandığınu duyunca hızlı ve ses çıkartmamaya özen göstererek merdivenlere doğru ilerledim.
Merdivenlerden yukarı çıkarsam beni görmezlerdi.
"Aaa yenge! Ne zaman tanışıcağımızı düşünüyordum ben de. Ben Özgür."
Uzattığı eline tam el uzatacakken arkadan Çağrı geldi.
"Sikerim seni de tanışmasını da! Çık git!"
"Yenge başka zaman da denk geliriz. O zaman görüşürüz."
Ben şaşkınca ikisine bakarken Özgür kapıya ulaşmıştı bile.
Arkamı dönüp merdivenlerden çıkarken onun da peşimden geldiğini hissettim. Yatak odasına peşimden girmişti.
"Bizi neden dinliyordun?"
Arkamı dönüp içimden geldiği gibi cevapladım.
"Sesinizi duydum. Zaten sıkılmıştım da. Kulak misafiri oldum."
Gevşek bir şekilde söylediğim sözleri söylemez olaydım dedim. Kesin yine bağırıp çağırıcak.
"Bir daha sakın ama sakın böyle bir şey yapma!"
Omuzlarımı silktim umursamazca cevapladım.
"Tamam"
"Senin bu kılıkta aşağıda ne işin vardı peki? Amacın beni deli etmek mi?"
Sessiz ve bir o kadar sinirli söylediği sözlere bir anlam veremedim. Yavaş yavaş üzerime doğru geliyordu. Üstümdekilere baktım.
"Ne var üstümde? Normal sweat tayt."
"Tayt kalçanı olduğu gibi ortaya çıkarıyor. Benim yanımda giy ama öyle aşağıya bu kılıkta inmek falan olmuyor. Bana ters bunlar."
"Galiba arkadaşların Ömründe hiç kız görmemiş tipler. Bu kadar tepki gösterdiğine göre. Sokaktaki 10 kızdan 7 si tayt giyiyor."
"Sen sokaktaki herhangi bir kız mısın?"
Daha da dibime girince duvarla onun arasında kaldım.
"Benim bu evde canım sıkılıyor. Çantamı bana verir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysar +18
Teen FictionDÜZENLENECEKTİR Duyduğu isimle tüyleri diken diken olmuştu Begümün. Uzun zaman sonra ilk defa onu görüyordu. Özlemişti de aslında. Ancak onu unutması için etrafındakiler sayısız şey yapmıştı. Sayısız kez terapi görmüştü. Hiçbir şey ona olan içindeki...