31.Bölüm

37.1K 1.7K 831
                                    

3 Hafta Sonra

Günler Çağrı için geçmez olmuştu. O gün orda o ormanda kızını kaybetmişti. Begüm ise son anda kurtulmuş ancak çok ciddi kan kaybı yaşadığı için bir hafta hastaneden çıkarılamamıştı.

Begüm ilk gözlerini açtığında eli karnına gitti. Karnında kızını hissedemeyince etrafına bakındı. Çağrı kendisine ölü gözlerle bakıyordu. Kızı gitmişti...

Begüm kızının ölümünü kaldıramamış ve hastanede bağırıp çağırmaya başlamıştı. Koluna kan takviyesi için açılan damar yolundaki iğneyi çıkarıp kenara fırlatmış ve ayaklanıp hastaneden çıkmaya çalışmıştı.

Hastaneden çıkıp ne yapacağını kimse anlamasa da onu odada zapt edemedikleri için sürekli sakinleştirici vermişlerdi.

Bu hastane sürecinde Begüm genel olarak kendinde olmadığı için boş gözlerle duvarlara bakıyor asla kimseyle konuşmuyordu.

Çağrı da ondan farklı değildi. Asla kimseyle konuşup muhattap olmuyordu. Tek yaptığı hastane odasında Begümle kalmaktı. Bir iki gün ikisi de susup dursa da bir yerden sonra Çağrı sevdiğini özlemişti. Karşısında duruyor olsa da eski Begüm olmadığı için üzülüyordu. Bir iki kez onunla konuşmayı denese de Begüm onu kale almamıştı.

Eve geldikten sonra da bir şey değişmemişti. Sakinleştirici vermeye devam etmişlerdi ama vücudu alerjik bir tepki verince sakinleştiricilerden de hayır gelmez olmuştu.

Evde öylece hiçbir şey yemeden sürekli içki içip ağlayarak geçiriyordu Begümüm günleri. Onu teselli edebilecek kimse yoktu.

Asudeyi ve Melisayı çağırdıklarında Begüm kimseyi yanına almadığı için kızlar geri evlerine dönmüşlerdi.

Çağrıya gelicek olursak çok donuktu. Acısını yaşayamıyordu bile. Bir yandan Begüme bir yandan ölen kızına yanıyordu. Krizler geçirmemek için ilaçlar içiyordu. Sakin kalmaya çalışıyordu ama bu konuda pek becerikli olamadığı için kimi zaman evi terk edip bir tek kendisinin bildiği evine gidip etrafı dağıtıp sinirini boşaltır ve eve geri dönerdi.

Begüm ise Hiranın odasında etrafına Hiranın eşyalarını saçmış bir şekilde duruyordu. Tuvalet ihtiyacı dışında odadan çıkmıyordu bile. Kızının eşyalarıyla günlerini geçirmeye çalışıyordu ancak olmuyordu. İçindeki boşluk tamamlanmıyordu.

İkisi de kendi köşesinde kendi yaslarını tutuyorlardı. Çağrı Begüme göre daha iyi durumdaydı. Her gün Özgür gelip onu teselli etmeye çalışıyordu. Bu yüzden toparlanması hızlı sürmüştü. Kafasını dağıtacak bir şeyler yapmaya çalışıyordu.

Zaman zaman Begümü gidip kapıdan seyrediyordu. Ancak içindeki hasret bu şekilde gitmiyordu.

Çağrı sabah uyandığında kendi kendine kararlar aldı. Kendi gibi Begümün de toparlanmasını istiyordu. Eve geldiklerinden beri bir kere bile kollarının arasında uyumamıştı. Bu onu daha da huysuzlaştırıyordu.

Ayağa kalkıp lavaboda işlerini halletti. Aynada kendini görünce acınası durumda olduğunu kendine söyledi. Zayıflamıştı. O da doğru düzgün yemek yemiyordu. Ancak bu sabah kendine söz vermişti. Üzülmeyecek ve Begümü de eski haline çeviricekti.

Lavabodan çıkıp Begümün eve geldiğinden beri çıkmadığı odaya ilerledi. Kapıyı yavaşça açtı. Begüm ona bakmamıştı bile. Hiraya ait olan kıyafetleri etrafına saçmış ortasında oturuyor, yatıyor, içiyor, uyuyordu.

Begüm erkenciydi Çağrıya göre. Yerde her şeyin tam ortasında oturuyordu. Elinde ise Hiraya alınmış bir oyuncak vardı. Küçük bir bebek. Öylece ona bakıyordu.

Aysar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin