Bölüme başlamadan oy ve yorum atmayı unutmayınn<3
Multimedya: Alvina Karaca.
***
Bazen.
Bir şeyleri kabul etmek zorunda kalırsın.
Hayat sana zorlu imkanlar sunar. İstemesen bile zorunda kalırsın. Ben hayata tutunmayı 7 yaşımda öğrendim. Annem ve babam hayata göz yumduklarında benim de yeni yeni gözüm açılmıştı. Hayatı anlamıştım, hayatın zorluklarını ve ne yapmam gerektiğini. O gün hiç durmaksızın ağladığım ama ne için ağladığımı bilemeyeceğim kadar da kötü bir gündü.İnanmamıştım.
Ailemin gittiğine. Yalnız kaldığıma. Aslında hayat o gün başlamıştı benim için. Teyzemin gezmeye gidiyoruz deyip de beni yetimhanenin önünde zalimce ağlattığı o gün. O gün ki amacı beni korkutup yetimhaneye bırakmaktı. Ama yapmadı. Çünkü daha kötü bir şey vardı. Orada kalmam için bir kaç miktar para vermesi lazımdı. O gün öyle bir lanet okudu ki o gün anladım, sevilmeyip istenmemek ne demek. Bunu bana yabancı biri değil en yakınım öğretti. Güvenememeyi ve hiç bir zaman sevilmeyeceğimi.
Henüz şafak sökmeden gözlerimi açtığımda başım deli gibi ağrıyordu. Yanımdaki boşluk beni biraz rahat hissettirse de mideme vuran bulantı ile hızlıca yataktan kalkıp klozete eğildim. Midemde ne var ne yok boşaltırken bir yandan da öğürüyordum. Bu her ne kadar iğrenç hissettirse de midemdeki bulantı hâlâ devam ediyordu. Kusma işim bittiğinde hızlıca ayağa kalktığımdan dolayı başım döndüğünde uyku sersemi ile dengemi kaybettim. Düşeceğim sıra bir elin kolumu tutmasıyla ufaktan sarsıldım. Bedenimi dikleştirip lavaboya tutundum.
-Dün o kadar içersen olacağı bu.
Gelen ses ile birden irkildildim. Gözlerim Acar'ın gözleri ile çarpıştığında gözlerimi gözlerinden çekmeden Acar'ı süzdüm. Duştan çıkmış olmalıydı ki saçlarındaki su yere damlarken bel kıvrımındaki havlu karın kaslarını daha da belirginleştiriyordu.
-Niye birden böyle karşıma çıkıyorsun, korktum. dedim kekelememeye çalışarak. Bu da kalpti be canım.
-Ne o yoksa tahrik mi oluyorsun. dedi Acar muzipçe sırıtarak. Bu cümle bana bir yerden tanıdık geliyor ama. Hayır! Olamaz değil mi? Aklıma dün gece geldiğinde beynimi zorlamaya çalıştım. Ne demiş olabilirdim ki?
Niye? Tahrik mi oluyorsun yoksa?
Aklım yeni yeni gelirken olduğum yerde kıpkırmızı kesildim. Bundan sonra Acar'ın yanında yemin ederim içmeyecektim. Off!
-Ben dün ayık değildim. Yani olanlar için özür dilerim. dedim kıpkırmızı yanaklarıma karşılık gözlerine bakarak.
-Sorun değil. dedi Acar gözlerini benden çekerek. Bende gözlerimi Acar'dan ayırdığımda, Acar çoktan odaya geçmişti. Tam kendimi toparlayıp salona gideceğim sıra karnıma vuran şiddetli ağrı ile olduğum yerde iki büklüm kaldım. Normalde regl aylarım ağrısız geçerdi bu yönden şanslıydım ama bazı aylar oluyordu ki ağrıdan öleceğimi bile düşünürdüm. Eğildiğim yerden yavaşça kalktığımda elimi yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım. Yüzüm kireç gibi bembeyazdı. Başım ağrıyordu, midem bulanıyordu ve üstüne üstün karnımda ağrıyordu. Musluğu kapatıp yüzümü havluya sildikten sonra kapıyı açıp odaya girdim. Valizimin önüne eğilip şortumun açık kısımlarını kaplayacak bir hırka aldığımda hırkayı üzerime geçirip odadan çıktım. Salona girdiğimde balkonun açılan kapısından gelen rüzgar evin içine sinmiş, ortamı soğutmuştu. Yavaş adımlarla balkonun kapısının önüne geldiğimde sigara içen Acar'ı gördüm.
-Yeni banyo yaptın, üşütürsün böyle. dedim kapının kenarına yaslanarak. Acar bir şey demeden sigarasını içmeye devam ettiğinde elimin kenarı ile saçlarımı arkaya itip derin bir nefes aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/308039959-288-k225328.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN NEFESİ
Chick-LitBazı şeyler vardır ki, zorunda kalırsınız. En sevmediğiniz insanlara muhtaç olursunuz. Bazen hiç umut etmediğiniz insanlar sizin hayatınızın bir parçası olur. Hep, en sevdikleriniz tarafından parçalanırsınız. Oysa en son çürüyen organ kalp değil mid...