11. Bölüm: "Kandırmaca ve Kaçış"

122 10 0
                                        

Bölüme başlamadan oy ve yorum atmayı unutmayınn<3

***
Uykudan yeni uyandığım gözlerimi ovuşturarak yastığımı başımın altına aldım. Dün çok yorulmuştum. Ne bedenen, ne fiziken ben ruhen yorulmuştum. Artık olanları kafam almıyordu. Acar ilk başta demişti, sen zorundasın. Zorundalık, benim en iyi bildiğim şey. 7 yaşımdan beridir bu hayata tutunmak zorundaydım. Belki ailem gitmişti ama dedem vardı? Ya diğerleri, teyzem, dayım?? Baba tarafı ve anne tarafım ben bildim bileli anlaşamıyordu. Hep birbirleri ile zıt ve terstiler. Babaannem, halam, amcam ve kuzenlerim. Bana az da olsa manevi destekte bulunan ailemden sonra kalan tek aile. Ben de kendimi bildim bileli anne tarafından nefret ederdim. Oysa ki baba tarafı sevilmezdi değil mi?

Kolumun üstünde duran yastığı yatağın yan tarafına fırlatıp yataktan kalktım. Telefonumun ekranından saate baktığımda saatin öğleye geldiğini görünce şaşkınlıkla telefonu tekrar aynı yerine bırakıp elimi, yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkıp dolabın önüne geçtiğimde elime aldığım gri eşofman ve kırmızı sweatshirti üzerime geçirdim. Saçlarımı da tarayıp at kuyruğu yaptıktan sonra odamdan çıkıp salona indim. Utanıyor muydum? Hayır. Acar büyük ihtimalle evde bile değildi, Cansu evde ise bir yerlerde oturup telefona bakıyordur yada odasında oturuyordur. Aşağıya indiğimde mutfakta bulaşıkları dizen Pelin'i gördüğüm an konuşmaya başladım.

-Acar nerede?

-O çıktı çoktan. dedi Pelin. O!!!? Acar, o?

-O kim Pelin. Sen kimsin de kime o diye hitap ediyorsun? dedim sinirle. Tüm hıncımı almak istiyorum. O da sana kısmetmiş canım.

-Siz beni yanlış anladını-

-Cansu nerede? dedim kapıya yaslanarak.

-Cansu Hanım çıktı Alvina Hanım, arkadaşları ile buluşacağını söyledi. dedi Pelin. Yaslandığım kapıdan bedenimi çekip terasa doğru ilerledim. Evde yalnız başıma kalmıştım ve canım sıkılıyordu. Terasta otururken aklıma gelen fikir ile telefonumu çıkarıp Açelya'yı aradım. Karşıdan gelen neşeli ses ile gülümseyerek konuşmaya başladım.

-Bugün çok neşeliyiz bakıyorum da. dedim gülümseyerek.

-Olmaz mıyız ya, Kerem bir video atmış ona gül gül öldüm valla. dedi Açelya telefonun diğer ucundan kahkaha atarak.

-İyi o zaman şimdi o Kerem canım ciğerimi de ara ve buraya gel. dedim pat diye.

-Vayy Alvina demek bugün koca bir villaya davetliyiz ha? dedi Açelya şaşkın sesiyle.

-Öyle tabiki canım, daha konuşacak neler var bilsen. dedim heyecanla.

-Ooo o zaman konumu at biz geliriz. dedi Açelya.

-Dur dur hayır ben gönderiyorum araba birde taksiye para vermeyin. dedim aceleyle.

-Tamam canım sen gönder bende Kerem'i arayıp hazırlanayım. dedi Açelya ve telefonu suratıma kapattı. Bu kadar heyecan ne be kızım! Hızlıca oturduğum koltuktan kalkıp kapının önünde duran Semih'e seslendim.

-Semih, bir bakar mısın?

-Buyur yenge. dedi Semih ceketinin düğmesini ilikleyerek.

-Benim bir arkadaşlarım gelecek sana konumu göstereceğim almaya gider misin? dedim telefonumdan konum yerini açarak.

-Tabi yenge. Sen söyle konumu ben alayım. dedi Semih gösterdiğim konum yerine bakarak.

-Tamam canım, sağol. dedim gülümseyerek.

-Ne teşekkürü yenge görevim. dedi Semih ve diğer siyah ceketli adamın yanına gidip bir şeyler dedi. Kapının önünden ayrılıp içeri girdiğimde mutfakta duran Pelin' in yanında durdum.

ÖLÜMÜN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin