Selaam! Yoğun olduğum için uzun süredir bölüm yazamadım. Sizden çok çok özür diliyorum umarım bölümü severek okursunuz. Keyifli okumalar>3
(Aşağıdaki şarkının Seda Sayan coverı daha güzel olduğu için onu dinleminizi öneririm. Youtube'da bulamadığım için koyamadım>3)
***
Senin aşkın beni düşürdü dile,
Nice aşık olur bülbüller güle,
Hasret çektim,
Gönül verdim,
Seni sevdim ben...
Hasret çektim, gönül verdim.
İnsan bazen hasretinden ölse de gıkını çıkaramaz öylece pencere kenarında oturur kalırdı. Şimdi de pencere kenarında oturuyordum. Ama bu sefer yalnız değildim. Yanımda Acar vardı.
Girdap dedenin büyük terasında oturmuş yalnızca plaktan çalan şarkıyı dinliyorduk. Ne Acar'dan ses çıkıyordu ne de benden. Sessizdik. Konuşsak tekrar kopacağımızdan mı korkuyorduk yoksa bir daha susamamaktan mı?
Yavaşça boğazımı temizlediğimde bakışlarımı Acar'a çevirdim. Ona baktığımda çoktan bana baktığını görünce utançtan bacağımın üzerinde duran parmaklarımı birbirine bastırdım. Acar'ın yüzünde ufak bir sırıtış belirdiğinde elindeki tepsiyle yanımıza gelen Girdap dede sessizliği bozdu.
-Sessiz sessiz ne duruyorsunuz çifte kumrular kaçıp gittiniz sandım. dedi Girdap dede elindeki tepsiyi masanın üzerine bırakarak.
-Dedemin kendi elleriyle öğüttüğü kahve bu çok güzeldir. Seversin.
Acar'ın kahve bardağını bana uzatmasıyla ona teşekkür edip bardağı önüme doğru çektim.
-Öncelikle geçmiş olsun güzel kızım. Yaranı deşmek asla istemem ama üzüldüğümü dile getirmek istedim. Unutma ikinci deden veya baban bil hiç fark etmez her zaman yanındayım.
Girdap dede bir yabancıdan öte baba sıcaklığı ile elini omzuma attığında ona gülümsedim.
-Teşekkür ederim biraz zor geçti her ikimiz için de atlatırız umarım.
İkiniz için değil. Senin için. Hâlâ neden bu kadar fedakârsın? Yaraları o açtı yara bandı sen oldun. Hem de kendine.
İçimdeki sesler tekrar tekrar beynimin içinde dönerken önümde duran kahve bardağını alıp birkaç yudum aldım.
-Ellerinize sağlık çok güzel olmuş. Açıkçası hamileyken hiç kahve içemiyordum bilirsiniz fazla kafein her şeye zarar.
Hâlâ bebeğinden bahsederken gözlerinin içi gülüyor sevinçten ellerin titriyor. Artık o yok! Yok!
-Var! Sus artık yeter!
Kahve bardağı elimden kayıp yere düştüğünde üzerime dökülen kahveyle kendime geldim.
-Kızım-
-Canım bir şey olmadı sakin ol. dedi Acar kolumu tutarak. Bakışlarım her ikisinin üzerinde dolaştığında telaşla ayağa kalktım.
-Ben özür dilerim gerçekten. Bilerek olmadı. Ben toplarım.
-Kızım. dedi Girdap dede kolumdan tutup beni kendine çevirerek. "Burası senin de evin neden böyle telaş yapıyorsun sen kızıyorum bak. Oğlum karınla ilgilen siz güzelce dinlenin benim de çiftlikte işlerim var biraz tamam?"
-Tamam dede sana kolay gelsin. Gel bakalım biz de gidelim. dedi Acar elimden tutarak. Tekrardan sessizliğe büründüğümde Girdap dede evden çıktı. Acar beni odaya getirdiğinde yatağın üzerine oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN NEFESİ
Literatura FemininaBazı şeyler vardır ki, zorunda kalırsınız. En sevmediğiniz insanlara muhtaç olursunuz. Bazen hiç umut etmediğiniz insanlar sizin hayatınızın bir parçası olur. Hep, en sevdikleriniz tarafından parçalanırsınız. Oysa en son çürüyen organ kalp değil mid...