29. Bölüm: "Belirsizlikler."

78 8 31
                                    

Bölüme başlamadan oy ve yorum atmayı unutmayınn>3

***

Zamanın böyle hızlı ilerleyeceğini düşünmezdim. Olanları hâlâ hazmedemediğim gibi. Herşey o kadar hızlı ilerlemişti ki şuan bu hâlde bu konumda olmam bile beni şaşırtıyordu. Ne için gelmiştim nasıl yaşıyordum?

Mutlu olmam beni korkutuyor muydu? Dedem makineler içinde bağlı yatarken benim burada keyif sürmem adil miydi? En güzel tedavileri görüyordu evet ama hiç aklıma gelmemesi beni telaşlandırıyordu.

Yattığım yerde hareketlendiğimde hissettiğim boşluğu umursamadan uyumaya devam ettim. Dün çok yorulmuştum ve şuan hâlâ uykum vardı ve uyumak istiyordum. Elimi yastığın altına koyup diğer bacağımı dışarıya çıkardığında homurdanma sesini umursamadan uykuma devam etmeye çalıştım. Birkaç dakika sessizlik oluştuğu için içimden şükür ederken kapının üst üste tıklaması ile ofladım.

-Ya açmıyoruz işte git giit. dedim cırlayarak. Kafamı yastığa daha da bastırırken o tanıdık sesi duydum.

-Alviş kahvaltı yapacağız gelmiyoy muşunuj? dedi Nazende'nin masum çıkan sesi. E bu kız bizle uyumuyor muydu? Kafamı yastıktan kaldırmadan gözlerimi açtığımda yanımda uyuyan Acar'ı gördüm. Eli şortumun açık kalan yerinde dururken damarlı ve büyük eli beyaz bacağımda kocaman kalıyordu. Bu görüntü yutkunmama neden olurken kafamı hızlıca salladım.

-Biz dayınla geleceğiz fıstık sen git tamam mı? dedim çok bağırmamaya dikkat ederek. Nazende birşey demeyince adım sesleri ile gittiğini anladım. Kafamı kaldıracağım sıra Acar'ın homurdanması ile bacağımı Acar'ın elinden kurtarmak isterken dizimi yavaş yavaş kendime doğru çekiyordum.

-Alvina rahat dur.

Acar bacağımı hızla geri yerine çektiğinde elini tekrar aynı yere koydu. Allah'ım tövbe tövbe kudurmuş bu adam. İnatla bacağımı daha hızlı çekmek isterken işte o an herşey o an gelişti belki Acar'dan kurtulurum diye bacağımı hızla çektiğimde dizim sert bir şekilde Acar'ın özel bölgesine çarptı. Gözlerim hortlak görmüş gibi açılırken şaşkınlığım geçmeden Acar yattığı yerden hızlıca kalkıp beni altına aldı.

-Sana rahat dur demedim mi ben. Yoksa, oyun mu istiyorsun gelincik? dedi Acar uykulu çıkan sesiyle. Dağılmış saçları ve uyku mahrumu gözüyle o kadar tatlıydı ki. Her neyse Allah'ım ben ne diyorum!

-Ne oyunu ya bıraksana kolumu. dedim başta sessiz çıkan sesimi yükselterek.

-Cık Cık Cık hiç oldu mu böyle? Bunun hesabını kim verecek? dedi Acar gözleriyle birşeyler ima ederek.

-Aaaaa yalan ben senden kurtulmak için yaptım öyle olduğu içinde işte dizim çarptı ve sonrada işt-

-Sus gelincik. Yoksa başka bir türde mi susturayım? Ne dersin? dedi Acar muzipçe bakarak. Acar'a bakıp alayla güldüğümde bileğimi kolundan çekip aşağıya yatırdım. Acar beklemiyormuş gibi yatağa düştüğünde sırıttım.

-Sen o çeneni kapamazsan ben daha güzel bir şekilde sustururum. dedim sinirle karışık gülümseyerek. Acar kaşını kaldırdığında sırıttı.

-Mesela? Ne yaparsın gelincik? Öper misin beni?

-Aynen öperim. dedim ve elime aldığım yastığı Acar'ın kafasına geçirdim.

-Lan. Ne oluyor amına koyayım.

-Aaa ne o koyayım falan terbiyesiz. dedim yaşlı teyze edasıyla. Acar yattığı yerden kalktığında elimdeki yastığı hızlıca çekip kafama geçirdi.

-Ya, off. Acar ne yaptın ya! dedim cırlayarak. Acar güldüğünde gamzeleri dikkatimi çekti. Bana söylediği söz aklıma geldiğinde gülümsedim.

ÖLÜMÜN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin