36. Bölüm: "Eve Dönüş"

61 5 12
                                    

Bölüme başlamadan oy ve yorum atmayı unutmayınn. Keyifli okumalaar<3

***
Fısıltı sesleri beynime sinyal gönderip omzum depremde sallanan bir apartman gibi salladığında bir vatandaş beni ölesiye bir şekilde rahatsız etmek istiyordu. Olanları umursamadan saçımı kırıştırdığım sıra yüzüme damlayan su damlacıkları ile hızla yataktan kalktım.

-Yaaaaaaaaaaa of.

Sinirle yüzümü silip cırladığımda biraz fazla cırlamış olmalıydım ki karşımda pişmiş kelle gibi gülen Acar gözlerini açmış bana bakıyordu.

-Ya mal mısın Acar sen? Of vallahi sana çakmak istiyorum şuan. dedim sinirle. Acar mal gibi sırıttığında arkamdaki yastığı kafasına fırlattım. Acar sendeleyerek dengede durmaya çalışınca bu sefer ben sırıttım.

-Kızım rahat dur. Deden olmasa gösterirdim sana gününü. dedi Acar yastığı geri bana doğru atarak.

-Bakıyorum da birileri korkudan birşey yapamıyor. dedim Acar'a bakarak.

-Yine dedene yakalanmak istemem. Yoksa adım terbiyesiz damat diye çıkar üzülürsün. dedi Acar dirseğini masama yaslayarak.

-Ne zaman gideceğiz? dedim konudan alakasız bir şekilde Acar'a bakarak.

-Akşam olmadan çıkarız. Zaten çok işimiz var. dedi Acar.

Tamam dercesine kafamı salladığımda Acar'da tekrardan birşey söylemedi. Birkaç dakika geçince Acar'a giyineceğimi söyleyip odadan çıkmasını istediğimde Acar'ın odadan çıkmasıyla üzerimdeki pijama takımını çıkarıp yerine gelirken giydiğim çiçekli elbisemi giydim. Düzenli yatağımın üzerine koyduğum telefonu elime aldıktan sonra topladığım valizi de odamın köşesine koyup odadan çıktım.

-Günaydınn halaların bir tanesi. dedim mutfaktaki halamın yanağına öpücük kondurarak.

-Günaydın bal kızım. Rahat uyudun mu? dedi halam elindeki tabağı tezgahın üzerine bırakarak.

-Uyudum uyudum. dedim gülümseyerek.

-Yine erken gidiyorsun güzel kızım. Kalsaydın az daha. dedi halam üzgün bir şekilde. O sırada mutfağa babaanem girdiğinde gülümsedim.

-Çok bile kaldım hala. Artık nişanlıyım ben bak. dedim elimdeki yüzüğü halama göstererek. Halam bu halime güldüğünde mutfağa giren Akın ve Selim ile gülümsedim.

-Günaydın yenge. Günaydın Fatma hanım ve son olarak günaydın Ayşe anacum. dedi Akın gülümseyerek.

-Aha deli uşak geldu yine. Günaydin çillu uşağum benum günaydin. dedi babaannem Akın'ın omzuna vurarak.

-Kaç yıllık torununum beni böyle sevmedin anneanne yazıklar olsun. dedi Selim babaanneme bakarak.

-Ula senda gel bakayim buraya. Mavişum benum. dedi babaannem Selim'e sarılarak.

-Keşke benimde siz gibi babaannem olsa Ayşe anne. Vallahi her işi yapardım. dedi Akın sırıtarak.

-Oğlum sen benim anneanneme mi yavşıyon lan yoksa. dedi Selim birden Akın'a dönerek. Akın birden şaşırdığında kafasını hızla salladı.

-Ne alaka Selim kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Maviş gözlerine öldüğüm. dedi Akın Selim'e bakarak. Selim bana 'bu gay mi?' bakışı attığında sırıttım.

Mutfaktan çıkıp kapının önüne hazırladığımız sofraya son tabağı da koyduğumda Acar'ın yanına oturdum. 

-Hayde afiyet olsin uşaklar. Karnunizi doyurin iyicene. dedi dedem ve çayından bir yudum aldı. Herkes birşey demeden kahvaltıya başladığında babaannem bana doğru döndü.

ÖLÜMÜN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin