Bölüme başlamadan oy ve yorum atmayı unutmayınn<3
***
Gece, gökyüzündeki tüm yıldızları kendine çekmişcesine parıl parıl parlıyordu. Bulutların ardına saklanmış dolunay etrafa güzel enerjisini saçmak ister gibi ortaya çıktığında ufaktan esen rüzgar ilk saçıma sonrasında açık boynuma değdi. Şarap kırmızısı ile boyanmış tırnaklarım gecenin içinde yıldız gibi parladığında topuklu ayakkabılarımın ipleri ayağıma dolanmış sardunya gibiydi. Dudağıma sürdüğüm kırmızı rujun kapağını kapatıp masanın üzerine bıraktığımda açık pencereyi yavaşça kapatıp aynada kendime göz gezdirdim.
Oldukça cüretkar duran elbisem üzerime tam oturduğu için ayrıca mutluyken kapımın açılması ile olduğum yerde durdum.
-Kapısız mısın Acar? dedim içeri pat diye giren Acar'a bakarak. Giydiği siyah takım elbise ile o kadar yakışıklı duruyordu ki, her neyse.
-Hazır mısın? dedi Acar benim dediğimi takmadan.
-Yok giyineceğim daha. Hazırım. Ama fotoğraf çekinmeden olmaz değil mi sevgilim? dedim Acar'a bakarak.
-Ya ne demezsin. dedi Acar kaşlarını kaldırarak. Acar'a göz devirip orta boylarda ki aynamın önünde durduğumda Acar yanımda durup elimi belime attı. Karnımdaki kelebekler teker teker uçuşurken çaktırmamak için telefonumun kamerasını açıp güzelce bir fotoğraf çektim. Acar elini belimden çekip saçıma getirdiğinde parmağına doladı.
-Şimdi deden yok. Nasıl kaçabilirsin? dedi Acar boğuk çıkan sesiyle. Allah'ım lütfen rüyada olayım.
-Ben mi kaçıyorum? dedim 'hah' dermiş gibi gülerek.
-Bilmem. Kaçmıyor musun? dedi Acar sırıtarak.
-Herkes kıskanmış seni. Nişanlandın diye. dedim konudan alakasızca.
-Beni herkes kıskanır. dedi Acar bilmiş bir şekilde.
-Sen öyle san. dedim gözlerimi devirerek. Acar birşey demediğinde Akın'ın sitemli sesi kulağıma ilişti.
-Abi seneye ineceksiniz galiba. Hadi geç kalacağız.
-İnelim, hadi. dedim Acar'dan ayrılarak. Acar elini pantolonun cebine sokup yanıma geldiğinde merdivenlerden indik. Topuklularımın sesi sessiz salonda yankılandığında dışarıda duran Akın ve Cansu'nun yanına doğru ilerledik.
-Oooooo yenge çok güzel olmuşsun. dedi Cansu gülümseyerek.
-Sende öyle, çok güzel olmuşsun canım. dedim Cansu'ya gülümseyerek.
-Evet bir kavalye olarak ben prensesimi alıp gidiyorum. dedi Akın Cansu'nun önünde yavaşça eğilip elini tutarak. Onların bu haline gülümsediğimde benim elimden bile tutmayan öküz Acar'ın peşinden arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN NEFESİ
ChickLitBazı şeyler vardır ki, zorunda kalırsınız. En sevmediğiniz insanlara muhtaç olursunuz. Bazen hiç umut etmediğiniz insanlar sizin hayatınızın bir parçası olur. Hep, en sevdikleriniz tarafından parçalanırsınız. Oysa en son çürüyen organ kalp değil mid...