BİRAY

17 bölüm

Azra'nın dediği gibi değişecek.

Değişmesi için ne gerekiyorsa tekrar yapacağım.

Eğer kendimden bile vaz geçmem gerekeçekse bunu yapmayı göze almıştım.

Evin bahçesinde bulunan hamakta ayaklarımı uzattım. Yaralarımın çoğu geçmişti.  Hafta da iki kere psikologum olan Ateş abim ile konuşuyordum.  O odada olanlar orda kalıyor, dışarda her şey farklı oluyordu ikimiz için.

Tutuklanmıştı ama kaçmayı başarmıştı.

O adam her yerde deli gibi aranıyordu.

Benim için adalet umarım duvarda yazan kelimden ibaret olmazdı.

Çoğu kez ülkenin farklı yerlerinde benim için adalet arayan insanlar bir arada toplanmıştı. Çoğu insan bana destek vermişti.  İnsanlara seslendiğim video patlamış insanlar benim için adalet aramıştı. Bazı insanlar ise cahilliğini  konuşturup tecavüzün üçü dördü olmaz, demek ki kendiside istedi dediklerini okumuştum.

Ailem ne kadar sosyal medyadan beni uzat tutmaya çalışsa bile ben benim adıma açılan hastag lara tek tek bakıyordum. Güç veriyordu.

Benim büyükelçi adını karıştırmam devlet kurumlarını ayağa kaldırmış, babamlarım telefonu susmamıştı.

Şimdi ise elimde ince bir okuma kitabı, kulaklarımda kulaklık, güneşin altında oturuyorum.  Üstümde siyah şort ve ve Kaan abimden  dızdıkladığım koyu yeşil tişört vardı.

Kitabın son sayfalarında parmaklarımı gezdirdiğimde saatlerdir okuduğum kitap bitmişti.

Emir ile buluşacaktım. Daha doğrusu o buraya gelecekti.  Benim dışarıya çıkmama izin vermiyorlar. Ben, beni tanıyan laf söyleyen her insana saldırdığım için. Aslında sebep o değildi. İki gün önce öğrendiğime göre, o depo için yıkım kararı verilmiş. Ben bunu duyduğumda çıldırdım. Tek delil olan yeri yıkıp her şeyi silmek istiyorlardı. Kenan abi işin içine girmiş yıkım kararını askıya almıştı. Ve o depoda işlemler devam ediyordu. Ve gerçekten ciddi anlamda korunuyor.

Zaman geçtikçe oradan değişik şeyler buluyorlar. Dün  çalışmalarına tekrar başlandı ve bir kız çocuğu ayakkabısı bulundu.

Yıllar önce aranıp bulunmaması ama şimdi ortaya çıkması düşündürücüydü. Belki biri çıkıyor kafamızı karıştırmak için oraya bir şeyler koyuyordu.

Bunların hepsini Karan abim ve Alperen abim konuşurken duydum.

Baran yanıma geldi. "Kenan abi geldi. Konuşmak istedikleri var önemli."

Beraber yan yana içeri geçtik. Beni omzunun altına almış, saçlarımı karıştırmıştı. Gülerek ondan uzaklaştım. " Hoş geldin."

O sırada Emir salona girdiğinde gülümseyerek ona yürüdüm. Yanağına sulu öpücük kondurduğumda abi olan beylerden öksürme sesi geldi.

Akay bile öksürdü. Sana noluyor, ikiz bozuntusu?

Savaş abimle göz göze gelirken, Emirin ellerini, kendi ellerim ile mühürledim.

Boş olan koltuğun köşesine yerleştiğimde Kenan abi sözü devr aldı.

"Size söylediğim ev hakkında arama emri çıkarttım.  Bugün eve baskın düzenlenecek." Rahat bir nefes aldım.

"Ve bu arada o yakalandı. "

Tüm bedenim rahatlama ile karışık bir şekilde gevşedi.

"Gerçekten mi?"