19.Bölüm

1.8K 88 9
                                    

iyi okumalar

03.08.22 <3

Masanın üstünde bulunan tüm fotoğraflara göz gezdirdim.

Çerçeveli olan tüm fotoğraflar tanımadığım kızlarla doluydu.

"Tanımıyorum." 

İçimdeki merak büyüdü.

"Kim bunlar?"

Maya abla ile göz göze geldim. "Selçuk Orhan'ın öldürdüğü kişiler."

Nefesim kesildi. O, nasıl  bir canavardı? Ruh hastası.

"Hepsinin birer bağlantısı olduğunu düşünüyoruz?" kafamı salladım. 

"Tek bir bağlantı var. Hepsinin kimsesiz olması."

Yorgunluk her yeri kapsadı. Yorgunlukla göz kapağım bile titredi.

"Peki o. O nerede*" 

Herkes birbirine baktı. Anladım. Kötü şeyler oldu, kimse anlatmak istemedi. 

"Kaçtı. Ama merak etme bulunacak. Onun için özel ekipler çalışıyor. En yakın zamanda bulacakar." 

Ben anlamıyordum. Bugün kaçıp, yarın tekrar bulunuyordu. Bu döngü ne zamana kadar devam edecekti.

"Rahat uyku yok." diye mırıldandım. Savaş abimin dediklerine. 

Yine kaçtı. Saklanıyor. Benim için gelecek. Bu sefer öldürmeden durmayacak. Ya o ölecek ya ben. ama ikimizden biri ölecek. Ve ölen asla ben olmayacağım. 

Maya ayağa kalktı. "Kendine dikkat et. Her zaman seninle olacağız."

Sarılmak için atağa geçtiğinde kollarımı doladım. Karan abim ile göz geze geldiğimizde anında kaşlarımı çattıldı. Neden gözleri parıldayarak, gülümsüyor. Olamaz değil mi? Yok olmasın. Tüm bedenim kıskançlıkla kavruldu. Olmasını istemiyorum.  

Benden ayrıldı ve herkese selam vererek ayrıldı. Ardından Karan abim peşinden gitti . Üzgünce baktım, arkalarından. 

 "Biray güzelim, bunlar Azra'nın sana bıraktığı mektuplar." Ellerim titredi.  

Çok çabuk ruh halim değişiyor, ve çok yoruyordu. Artık kendimi kontrol edememeye başlamıştım. 

Savaş abimin bana uzattığı tüm mektupları elime aldım. 

1.Mektup tüm bildiklerim

2.Mektup güzel hayatıma

3.Mektup anılar

4 ve son mektup Ölüm

Mektupların üstünde bunlar yazıldıydı.

Onları okumak için sakin bir yere geçtim. Büyük salonun köşesinde kalmış küçük yerdeydim. Tekli koltuğa oturmuş ilk mektubu açmıştım.

Neden canım bu kadar yanıyor bilmiyordum ama canım çok acıyordu. 

Merhaba Biray. 

Bu mektup sana ulaşmışsa ya öldüm ya da beraber okuyoruzdur.

Her şeyi kurcalamam seni takip ettiğim gün ortaya çıktı. Bizden kaçarak parka gittin. O da seni takip etti. İlk önce konuşmasına şahit oldum. O aile asla kızını, Biray'ı bilmeyecek bilmeyecek. dedi bunları çok iyi hatırlıyorum. Senin üvey olduğundan şüpheleniyorduk zaten, değil mi? Bunlar benim kafamı kurcaladı ve her şeyi didiklemeye başladım. Aileni buldum. Selçuk öğrendi ama bende tüm kanıtları bir yere sakladım. İnsanlara yardım çığlıkları attım ama kimse görmedi beni, bizi.  

BİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin