Zişan'ın koşarak yanıma gelmesiyle ayağa kalkıp babamgilin yanından uzaklaşmıştım.
-"Abi Umay ablaya bişey oldu yetiş"
Hemen Zişan'ın yanından geçip koşarak kadınların olduğu tarafa gittim. Herkes toplanmıştı resmen aralarından geçip yerde elleri boğazında öksürdükçe ağzından ve burnundan kan gelen Umay ile olduğum yerde durmuştum. Şaşkınlık ile elim ayağım boşalmıştı. Kendime gelip hemen yere eğildim ve tek hamlede kucağıma aldım. Sergen bana bakıp koşarak uzaklaşmıştı. Savaş ve Pusatgil annemgilin yanında kalmışlardı. Sergen arabayı hızla önümde durdurunca arka kapıyı açmıştı. Umay ile birlikte koltuğa oturunca kafasını dizlerime koyup ellerini boynundan çektim.
-"Umay sakin ol güzelim hadi derin derin nefes almaya çalış."
Sadece öksürüyor sımsıki kapattığı gözlerini açmıyordu.
-"Daha hızlı ol Sergen!"
Arabanın içinde bağırıyordum öfkelenmiştim. Ya da korkuyordum neden korktuğumu ben bile bilmezken korkuyordum. 1 hafta önce mekanımda Berat'a kafa tutan kız bu değildi. Dün akşam Elif'e ayar veren kız bu olamazdı. Kucağımda çaresiz bir şekilde can çekişen Umay olamazdı.
-"Umay kendine gel duyuyormusun beni bak ben buradayım sakinleş"
Etrafı yakıp yıkmak istiyordum şuan resmen. Umay asla kendine gelmiyordu gittikçe öksürüğü sıklaşıyordu. Acı bir fren sesiyle araba durmuştu. Sergen'in açtığı kapıyla hemen inmiştim. Umay ile birlikte acil kapısından girince koşarak sedye getirmişlerdi. Umay'ı sedye'ye yatırıp ellerimdeki kanlara baktım. Kendime gelip hemen acil bölümün oraya ilerlemiştim.
-"Beyfendi içeriye giremezsiniz burada bekleyin"
Kadının beni durdurmasıyla sinirle yumruğumu duvara geçirmiştim.
-"Abi sakin ol iyi olacak"
Sergen beni kollarımdan tutup oturtmuştu.
-"Çeresizdi kucağımda can çekişiyordu. Lan o kadın Berat'a kafa tutan kişi değildi. Sergen ben ben korkuyorum lan birşey olacak diye."
Sergen omzuma elini koyup sesiz kalmıştı. Hırsla elimi saçımdan geçirmiştim. Daha Umay'a ne olduğunu öğrenecektim. Benim hayatıma giren kimse bu kadar kolay çıkamazdı asla. Kaç saat geçti sayamamıştım ama sonunda kapı açılmıştı.
-"Hastanın yakınları sizsiniz değilmi?"
-"Evet neyi var"
-"İleri derecede toza karşı alerjisi varmış. Kendisi bunu bile bile resmen ölüme adım atmış. Bir kac tane alerji iğnesi yaptık. Şuanda sakinleşti serum taktık uyuyor. Lutfen dikkat edin en ufak toz ile tekrarlaya bilir geçmiş olsun"
Doktorun uzaklaşmasıyla aklıma Umay'ın arabadan indikten sonra hemen arkasını dönüp bakması gelmişti. Belkide benim mal gibi kıza dik dik bakmamdan dolayı söyleyememişti. Hemen odaya girmiştim. Yatakta saçları dağılmış gözlerinin altı morarmış bembeyaz teniyle uyuyordu. Hala oksijen maskesi takılı bir şekilde duruyordu. Camın önündeki tek kişilik koltuğa ilerleyip ceketimi çıkardım ve oturdum.
Umay Gece'den devam;
Gözlerimi açtığımda beyaz tavan ile karşılaşmıştım. Biraz daha kendime geldiğimde yaşadıklarım aklıma gelmişti. Elim yüzümdeki yeşil maskeye gitmişti. Maskeyi indirip derin bir nefes almıştım. Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde tekli koltukta oturmuş dirseklerini dizine dayayıp ellerini çenesinin altında birleştirmiş bana bakan Polat ile karşılaşmıştım.
-"Günaydın"
-"Ne oldu bana"
Aslında durumumun nasıl olduğunu sormak istiyordum ama onu sormak istememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI HANIM
General FictionKokusunu soluduğum zaman hayata dayir bir amacımın olduğunu hissetmem normaldi sanırsam. Sonunda müzik sona ermiş ve kimseyi umursamadan gözlerimizi birleştirmiş öylece duruyorduk. -"Bana iyi geliyorsun Umay beni sakinleştiriyorsun yaşamama sebep su...