-"Umay hayatım benzinlikteyiz lavabo ihtiyacın falan varmı"
Uykumun en güzel yerinde kolumum dürtülmesiyle sinirlendim.
-"Uyumak istiyorum ihtiyacım yok"
Mırıldanırcasına konuşup arkamı dönüp uyumaya devam ettim. Evet çok güzel bir kere bilincim açılsın bir daha uyuyamam. Biraz daha gözlerim kapalı durdum. Gözlerimi açıp etrafa bakındım. Arka tarafta yatıyordum. Gri çarşaflı yorganı boynuma kadar çekmiştim. Yattığım yerde doğrulup etrafa bakındım. Benzinlikteydik Polat içeriye girmişti heralde. Kirpiklerim birbirine yapışmıştı. Ön tarafa uzanıp ıslak mendil aldıktan sonra yüzümü sildim. Biraz daha kendime gelip ön koltuğa geçip ayakkabılarımı giyindim. Kontakta olan araba anahtarını elime alıp markete ilerledim.
Lavaboya girip yüzümü yıkadım. Çıktığımda etrafa bakınsamda Polat yoktu. Arabanın olduğu yere ilerledim. Kapıyı açıp çantamdaki telefonumu çıkardım.
-"Kim bilir neredesin"
Telefonun ekranında ki mesajı görünce okudum.
KARA GÖZLÜM;
-"Kendine dikkat et"
Polat'ın attığı mesaj ile bir kaç saniye durakladım. Yok artık iki gün sonra terkedilen gelin olamam değilmi. Hemen tuş kilidini açıp mesajlara girdim. Okuduklarım ile rahatladım. Ben en son gelen bildirimi okumuştum. Önceki mesajlarda Şanlıurfa'ya dön, annemgilin yanına git yazıyordu. Kaşlarımı çatıp mesajları tekrardan okudum. Birşey olmuştu yoksa Polat böyle birşey yazmazdı asla. Arabaya binip çalıştırdım. Hızla benzinlikten ayrılıp yola koyulmuştum Gaziantep sınırları içerisinde olmamıza sevinmiştim. Arkamı kontrol ederek ilerleyip bir yandan da Polat'a ulaşmaya çalışıyordum. Aklıma gelen herkesi aramama rağmen kimseye ulaşamıyordum.
-"Polat ÇAKIR eğer bunun atından süpriz çıkarsa boğarım seni!"
Elimi direksiyona vurup öfkeyle daha çok gaza bastım. Tek tük arabaların ilerlediği yolda gidiyordum. Mardin tabelasını görünce rahatlamıştım. Ezbere bildiğim yollardan ilerleyip dar sokaklara girdim. Tanıdık konak ile hızımı düşürüp durmuştum. Kapının iki yanında olan koruma sayısı artımıştı. Sokak başlarında da duran adamlar dikkatimi çekmişti. Yanıma gelip hemen kapımı açan adan yere bakıyordu.
-"Hoşgeldiniz Umay hanım"
Sadece kol çantamı alıp arabadan indim. Hemen konak kapısına ilerleyip açılan kapıyla içeriye girdim. Yengem, Annem, Merve yenge, Babanne ve kızlar sedirde oturuyordu.
-"Anne!"
İstemeden sesim yüksek çıkmıştı. Bakışlar bana dönmüştü hepsi tedirgindi.
-"Kızım"
-"Polat nerede yenge siz neden buradasınız neler oluyor?"
Yengem oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
-"Gece amcan ve Arda gittiler sabahta korumalar bizi buraya getirdi. Geldiğimiz'de Büşra Mirza ve Mitat bey'inde gece gittiklerini söyledi."
Öykü bana bakınca ikimizde aynı şeyleri düşündüğümüzü anlamıştım.
-"Tamam yenge siz oturun hele şuraya. Anne sen bi gelirmisin benimle."
Büşra annem ile birlikte merdivenlere ilerledik.
-"Noldu kızım?"
-"Evde silah varmı anne"
Gözlerini şaşkınlık ile açmış bana bakıyordu.
-"Var Polat'ın odasında ama sen ne yapacaksın?"
-"Sordum anne lazım olabilir sen otur hadi"
Büşra annemi sedire gönderirken Öykü'ye yukarıyı işaret ettim. Birlikte Polat'ın odasına girince hemen komidine ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI HANIM
Ficción GeneralKokusunu soluduğum zaman hayata dayir bir amacımın olduğunu hissetmem normaldi sanırsam. Sonunda müzik sona ermiş ve kimseyi umursamadan gözlerimizi birleştirmiş öylece duruyorduk. -"Bana iyi geliyorsun Umay beni sakinleştiriyorsun yaşamama sebep su...