8 aylık karnımın el verdiği kadar yatakta dönüp durmuştum. Evet sonunda o riskli aylar gitmiş ve geriye son aylarım kalmıştı. Göbeğim kendini belli etmeye başlamıştı. Bebeğimiz cinsiyetini zorda olsa kendini belli etmişti. Polat'ın istediği gibi bir kızımız olacaktı. İsim konusunda daha karar verememiştik. Sol tarafıma doğru dönüp telefonumdan saata baktım. Gece 2:45'i gösteren saat ile oflamıştım. Bel ağrılarım çoğaldığı için rahat uyuyamıyordum. Yerimde doğrulup yanımda yatan kocamı rahatsız etmeden sırtımı yatak başlığına dayadım. Polat'ın uykusu benim uykuma göre daha hafifti. En ufak kapı gıcırtı sesine uyanıyordu. Şişmis ayaklarımın uyuşukluğu gitsin diye oynattığımda Polat hareketlenmişti. Gözlerini yavaşca açıp alttan bana baktı.
-"Noldu hayatım sancınmı var?"
Son 1 aydır olduğu gibi her gece aynı soruyu soruyordu.
-"Hayır uyuyamıyorum"
Yattığı yerden doğrulup benim gibi sırtını yatak başlığına dayamıştı.
-"Neden rahat değilmisin bir yerinmi ağrıyor"
Bakışlarımı ellerime çevirip parmaklarımla oynadım.
-"Biraz belim ağrıyor aslında rahattım ama"
Cümlemi tamamlamadan susmuştum.
-"Evet ama"
Bakışlarımı Polat'a çevirip şirince gülümsedim. Komidinin üzerindeki abajurun aydınlattığı kadar birbirimizi görüyorduk.
-"Ciğer yiyelimmi?"
Polat bir süre kaşları çatık yüzüme bakmıştı.
-"Ciğer bu saatte?"
-"Ya Polat benim canım istemiyorki"
Karnıma koyduğum elimle dudaklarımı büzmüştüm.
-"Kızımın canı ciğer'mi istedi babası hemen doyurur ona"
Doktorumun verdiği diyeti çok güzel bir şekilde uygulamıştım. 6 kilo almıştım sadece. Ama son zamanlarda doymuyordum. Hatta gece yemek yemeyi istiyordum. Yanaklarım utançtan kızarmaya başlamıştı.
-"Güzelim hadi kalk hazırlan"
Polat telefonunu alıp eşofmanlarıyla odadan çıkmıştı. Evin içi sıcak olduğu için şortlu pijama takımıyla yatıyordum. Kalkıp üzerimdekileri çıkardım. Hava geceleri soğuk oluyordu. Siyah tayt giyinip boğazlı diz kapağıma kadar gelen bej elbisemi giyindim. Siyah çizmelerimi ayağıma geçirip saçlarımı tepeden topladım. Siyah kabanımı üzerime geçirip telefonumu aldım. Polat'ta odaya girip üzerine siyab bir kazak geçirip kabanını giyindi.
-"Gel güzelim"
Elimi tutup beni odadan çıkarmıştı. Merdivenlerden yavaş yavaş inip evden çıktık. Araba hazırlanmış Sergen uykulu gözler ile bizi bekliyordu.
-"Günaydın yenge"
Kapıyı açıp alttan alttan bana imalı bakışlar atmıştı. Umursamayıp arka koltuğa oturdum. Polat'ta yanıma oturunca Sergen sürücü koltuğuna geçti. 2 araba ile evden ayrılıp yola koyulmuştuk. Polat'ın göğüsüne kafamı yaslayıp gözlerimi kapattım. Bu adam benim huzur kaynağım olmuştu. Ondan gitme düşüncesi yüreğime kor ateşler atıyordu. Korkuyordum, son zamanlarda çok korkuyordum. Bana birşey olmasından. Kızıma birşey olmasından çok korkuyordum. Sürekli dua edip rabbime sığınıyordum.
-"Geldik güzelim"
Kafamı kaldırdığımda ciğerci yazan dükkanın önünde durmuştuk. Arabadan inip ışıkların bir tarafı yanan dükkana girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI HANIM
General FictionKokusunu soluduğum zaman hayata dayir bir amacımın olduğunu hissetmem normaldi sanırsam. Sonunda müzik sona ermiş ve kimseyi umursamadan gözlerimizi birleştirmiş öylece duruyorduk. -"Bana iyi geliyorsun Umay beni sakinleştiriyorsun yaşamama sebep su...