Boş gözler ile kollarımdan zorla kaldıran adama baktım.
-"Kimsiniz siz kimin köpeğisiniz söyleyin"
Sert çıkışmam ile bakışları bana dönmüştü.
-"Dua et bize sağlam lazımsınız"
Zorla çıkartıldığımız restorant'ın önünde durup bana bağırmıştı.
-"Napardın vururmuydun, yoksa öldürürmüydün."
-"Bana bak lan"
Elini kaldırıp bana vuracağı zaman, Arda arkasından elini tutup kendine çevirip yüzüne yumruğu indirmişti.
-"Siz kimsiniz lan benim olanlara el kaldırırsınız"
Bir anda bizi tutan adamlar geriye çekilmişti. Arda sinirle kükrüyordu etrafa. Emre ve iki adam hemen bizi götürmeye çalışan adamları arabaya bindirmişlerdi.
-"Arda sakin ol artık."
Kolunu tutup derin nefes alan kuzenimi durdurmaya çalıştım.
-"Az daha istediklerine ulaşacaklardı. Bu saatten sonra yanınızda korumalar olmadan evden dışarıya adım atmayacaksınız. Emre evin etrafındaki adamları arttır. Zişan ve Zümra'yı Polat'a teslim edin. Sizde benimle geliyorsunuz benden habersiz adım atmayacaksınız. En ufak birşeyde bile haberim okacak hadi gidiyoruz"
Arda hala sinirli olduğu için sesiz kalıp arkasından arabaya binmiştik. Adamın biri içerideki çantalarımızı hemen getirip bize teslim etmişti. Kapıyı kapatan koruma hemen Arda'nın yanına gitmişti.
-"Umay ne oluyor ne bu adamlar"
Öykü korku ve sinir karışık sesiyle kafamı onun olduğu tarafa çevirdim.
-"Arda sinirli hele bir sakinlesin bakalım"
Arda adamlar ile konuşup arabana binmişti. Hızla kullandığı araba ana caddede son sürat ilerliyordu.
-"Yeter artık abi kaza yapacaksın yavaşla biraz."
Arda eliyle yüzünü sıvazlayıp hızını düşürmüştü. Evin bahçesine girip kapılarımızı açan korumalara baktım. 2 3 tane olan koruma sayısı baya bir artmıştı. Evin kapısına ilerleyip içeriye girdim.
-"Herkes sakinleşsin kendini toparlayıp salona gelsin"
Öykü hırsla konuşup yukarıya çıkmıştı. Bendr peşinden çıkıp odaya girdim. Kendimi hemen sıcak suyun altına atıp güzel bir duş aldım. Üzerime bornozumu giyip odama geçtim. Çantamın içinde çalan telefonumu elime aldığımda kapanmıştı. Yetişemediğim arama ile hemen tuş kilidini açıp arayan kişiye baktım. Sergen'in aramasına kaşlarımı çatarak bakmıştım. Isminin üzerine basıp hapörleri açtım. Giyinme odasına geçip şifonyerin üzerine telefonu koydum.
-"Alo Umay"
Duyduğum telaşlı sesi daha çok merak duygumu arttırmıştı.
-"Efendim Sergen"
-"Şey iyisiniz değilmi birşeyiniz yok"
Beyaz eşofman'ı bacaklarımdan geçirip elime siyah bir tşört aldım.
-"Evet iyiyiz hayırdır bunun içinmi aradın."
Saçlarımı tşörtün içinden çıkartıp elimle karıştırdım.
-"Evet durumunuzu merak ettim."
-"Adamlarınız bildirmedimi durumumuzu ya da Savaş'ta söyleyebilirdi size"
Adım kadar emindim o telefonun arkasında benim sesimi dinleyen bir Polat vardı.
-"Telaş ettim bir an duyunca ondan dolayı aradım. Neyse ben kapatayım birşey olursa arayabilirsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI HANIM
General FictionKokusunu soluduğum zaman hayata dayir bir amacımın olduğunu hissetmem normaldi sanırsam. Sonunda müzik sona ermiş ve kimseyi umursamadan gözlerimizi birleştirmiş öylece duruyorduk. -"Bana iyi geliyorsun Umay beni sakinleştiriyorsun yaşamama sebep su...