-"Ufff yapma"
Birisi yanaklarımı öpüp duruyordu sürekli. Uyku o kadar güzeldiki gözlerimi bile açmak istemiyordum. Burnumun ucunu öpünce elim ile vurmuştum hemen. Arkamı dönüp yastığıma tekrar sarıldığımda birisinin feryadı geliyordu kulaklarıma.
-"Oha kızım kırdın lan burnumu"
Kimin sesiydi bilmiyorum ama baya tanıdık geliyordu.
-"Ne var be sabah sabah bir uyutmadın"
Gözlerimi hafifçe açıp arkamı döndüm. Polat karşımda burnunu ovalıyordu. Etrafa bakındım tanıdık gelmeyen bir odadaydım.
-"Nerdeyiz biz!"
Bir anda ayağa kalkıp bağırmıştım.
-"Umay kulaklarım sağır olacak senin yüzünden. Benim evimdeyiz gece sen uyuyup kaldın bende buraya getirdim."
Elimi saçlarıma daldırıp kafamı kaşıdım. Gece olanlar zihnime bir bir düşmüştü.
-"Polaaat gitmeeee"
Polat'ı boşluğundan faydalanıp kendime çekip dudaklarımı dudaklarına yapıştırmıştım. Beni kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı.
-"Umay güzelim alkollüsün hadi yat uyu"
Ellerimi ensesine koyup gülümsedim.
-"Seni istiyorum Polat"
Gözlerini sonuna kadar açıp beni itmişti. Yatağa düşmem ile bana üsten bir bakış attı.
-"Canımın içi hadi uyu yoksa hiç iyi olmayacak. Sabah senin beni öldürmeni istemeyiz"
Gerisinide hatırlamıyordum sanırım uyumuşumdur. Kafamı Polat'a çevirdiğimde anlamıştı sanırım pis pis sırıtıyordu.
-"Noldu hayatım yoksa gece baya etkileyici olduğunumu hatırladın.?"
Elime yastığı alıp atmıştım, tabikide hemen tutmuştu.
-"Sussana ya"
Yataktan kalkıp ilerideki kapıya giderken kolumdan tutmuştu. Arkamdan belime sarılıp başını omzuma koydu. Derin bir soluk aldığını duymuştum.
-"Papatyam ben sana asla dokunmam. Eşim olana kadar'da bu hep böyle devam edecek. Ben seni cehennemimde bulmuşum. Seni kaybedecek en ufak bir hata yapmam. Ateşlerimin arasındaki okyanusum."
Başımın üzerine konulan öpücük ile resmen mest olmuştum. Sırtımı göğüsüne yaslayıp başımı omzuna dayadım.
-"Polat ben sevmedim hiç kimseyi, sende beni böyle seviyorken korkuyorum. Ya gidersen, ya bırakırsan diye. Sen bana öyle güzel bakıyorsun ki kendimden utanıyorum. Ben öyle bakıyormuyun ki diye. Sende gitmezsin demi. Öfkesi ile yaşayan bu kızı bırakmazsın demi.?"
Kollarımdan tutup beni kendine çevirdi.
-"Sen istesen bile ben seni asla bırakmam. Bunu sakın unutma deli hatunum."
Burnunu burnuma sürtüp gülümsedi. Benimde yüzümde kocaman bir gülümseme ev sahipliği yapmıştı.
-"Hadi sen yüzünü yıka kahvaltı hazır hemen oturalım çok acıktım yoksa seni yerim."
-"Kahvaltıyı senmi hazırladın?"
Evet o kadar cümlenin içinden takıldığım tek nokta buydu.
-"Sevgilime kahvaltı hazırladım sadece abartma"
Umursamaz konuşmasına göz devirip hemen banyoya girdim. Işlerimi halledip yüzümü yıkadım. Saçımı düzeltip akan rimeli silip aynadan baktım. Yüzüm iyice temizlenmişti. Daha fazla oyalanmadan banyodan çıkıp odanın kapısına ilerledim. Koridora adım attığım'da etrafa baktım. Aydınlık bir havası vardı, ahşap merdivenlere ilerleyip aşağıya indim. Tam karşıda salon vardı, sol tarafta mutfak ve sağ tarafta dış kapı vardı. Mutfaktan gelen sesler ile içeriye girdim. 4 kişilik masa'yı resmen donaltmıştı. Patates kızartması, sucuklu yumurta, kahvaltılık. Bu kadar şeyi kim yiyecekti acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI HANIM
General FictionKokusunu soluduğum zaman hayata dayir bir amacımın olduğunu hissetmem normaldi sanırsam. Sonunda müzik sona ermiş ve kimseyi umursamadan gözlerimizi birleştirmiş öylece duruyorduk. -"Bana iyi geliyorsun Umay beni sakinleştiriyorsun yaşamama sebep su...