Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayalım. Boş kalmasın satırlarımız, bölümümüz iyice güzelleşsin. Sizleri seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle... Sağlıkla kalın.
. . . . .
Viran odadan aceleyle çıkınca hemen peşinden koştum ve zoraki bir şekilde ona yetişip kolundan tuttum. Çok sinirliydi ve onu nasıl sakinleştiririm bilemiyordum.
"Viran." dedim, durması adına. "Sakinleş, lütfen fevri davranma."
"Ne demek sakinleş?" dedi, sinirli ve yüksek sesiyle. "Ne demek sakinleş, Lorin? Sana bildiğin ilaç veriyorlarmış hamile kalmaman için. Ne sakinliğinden bahsediyorsun sen?"
"Belki annen yapmamıştır." dedim, umutla. Bu söylediğine ben bile inanmıyordum. "Tamam, bu zamana dek yapmadığını bırakmadı ama söz konusu senin soyunun devamı. Sence riske girer mi böyle bir durumda? Üstelik günlerdir çocuk diye başımızı şişirdi. Ne diye bebek olmasını engelleyecek bir şey yapsın?"
"Bilmiyorum!" dedi ve sıkıntılı bir nefes verdi. "Hiçbir şey bilmiyorum, Lorin! Elim kolum bağlı resmen. Şimdi o konağa gidip şu olayın aslını öğrenelim. Eğer bunu yapanı bulursam ve dua et, annem çıkmasın, yemin ederim dar ederim bütün Mardin'i ona."
"Tamam." dedim ve güven vermek adına boşta kalan elimi yanağına götürdüm. "Ama önce sakin olacağız, güzelce öğreneceğiz."
"Tamam." dedi ve derince bir nefes aldı. "Gidelim artık şuradan."
Hastaneden çıktığımızda arabaya geçmiştik. Viran arabayı farkında olmadan hızlı kullanıyordu. Sakinim diyordu ama asla sakin değildi. Ben ise sinirimi, öfkemi içimde tutuyor ve mantıklı düşünmeye çalışıyordum. Evet, Zühre anne böyle bir şeyi yapmış olabilirdi ama şu zamana kadar konağa bir sürü kişi gelmişti. Hepsinden de olmuş olabilirdi bu. Zühre anneden şüphelenmekte haklıydık ama eğer o değilse işler iyice zorlaşacaktı.
Birisi anne olmamı istemiyordu.
On dakikanın ardından konağa geldiğimizde Viran hızlıca arabayı park etti ve arabanın içinden indi. Ben de peşinden ilerlediğimde koşar adım yanına gittim. Birlikte içeri girdiğimizde ise kimsenin etrafta olmadığını gördüm.
"Anne!" diye bağırdı, Viran. Sesi resmen tüm konağı inletmişti.
Mutfaktan Ezo, Rüveyda ve Nurcan abla çıkmıştı. Üst kapılardan birisi açıldığında kafamı yukarı kaldırdım ve Narin ablayı gördüm. Kaşları çatıktı ve bize doğru adımlıyordu.
"Anne!" dedi, daha yüksek sesle.
"Viran!" dedi, Zühre anne. Salondan çıkıyordu ve bize doğru geliyordu. "Ne oldu, ne bu öfken, sinirin?"
"Sen mi yaptın?" diye sordu, Viran. Zühre annenin kaşları çatıldı ve bana baktı. Daha sonrasında ise Viran'a dönmüştü. "Neyi ben mi yaptım?"
"Lorin'e hamile kalmaması için o zehirleri sen mi verdin?" diye sordu, sertliğinden asla vazgeçmediği sesiyle. "Lorin hamile değilmiş çünkü hamile kalmaması için gizli gizli ilaçlar veriliyormuş!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AĞIT
General FictionKüçük bir kız olan Lorin Kalender ve Mardin'in büyük bir aşiretinin ağasının oğlu Viran Şahmaran... Berdel yüzünden iki ailenin de tüm hayatı değişmişti. Henüz küçük olan Lorin kendisini bir anda büyük bir konağın avlusunda buluvermişti. Viran ise t...