Normalde pek bu tür konularda sizleri sıkmayan birisiyim lakin kendim yazıp kendim okuyormuş gibi hissediyorum. Rica ediyorum, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum, yeni bir bölümde daha görüşmek dileğiyle. Keyifli okumalar dilerim.
. . . . .
2 Hafta Sonra
Konağa gelmemizin üzerinden iki hafta geçmişti. Bu iki haftada Azad Ağa ve Zühre Hanımağa ile olabildiğince en az şekilde diyaloğa girmiş ve muhatap olmuştum. Çoğu zaman bakışmamıştık bile. Evdekilerle aram iyiydi, zaten hiçbir zaman sıkıntım da olmamıştı.
Bu iki haftada Viran'la yakınlaşmalarımız daha da artmıştı. Mesela iki gece öncesinde defalarca birbirimizin teninde soluklanmıştık. Sınırlarımızı aşmış, utançlarımızı bir kenara koyup kendimiz olmuştuk.
Narin abla ve Lerzan abinin evlilikleri güzel gitmiyordu. Buldukları ilk fırsatta birbirlerine sataşıyorlar, her an kavga edip duruyorlardı. Narin abla ise her kavganın sonunda sessizce gözyaşlarını akıtıyordu. Ezo'ya ve tabii diğer aile üyelerine olayı çaktırmamak adına yüzüne sahte bir gülümseme kondurup öyle yanımıza geliyordu. Eğer Zühre anne bu durumdan haberdar olursa Narin'e yapmadığını bırakmazdı. Lerzan abi ise her gece geç geliyordu ve yanımıza geldiği zamanlar teninden gelen içki kokusunu alabiliyordum. Narin ablaya âşık olduğuna yemin edebilirdim ve neden böyle davrandığını bilmiyordum.
Üzerime aldığım şal ile odamızın önündeki balkonda duruyor ve Mardin manzarasına bakıyordum. Mardin, onca şey yaşatmıştı bana bu zamana kadar. Ve Mardin'den başka yerde de yapamazdım sanırım. Gerçi, Viran'ın olduğu her yere gelirdim ama Mardin'in bendeki yeri hep ayrı olacaktı.
Sabah ezanında uyanmış ve daha sonrasında uyku tutmamıştı. Yaklaşık yarım saattir burada böylece oturuyor ve manzarayı seyrediyordum. Hizmetliler ise sabah ezanında kalkmışlar ve kahvaltı hazırlıklarına başlamışlardı.
Bugün Viran ile kadın doğum doktoruna gidecektik. Hamile olup olmadığıma bakılacaktı. İlk birlikteliğimizden bu yana iki buçuk hafta geçmişti ve internette okuduğum kadarıyla bu süreçte gebe kalınıp kalınmadığı belli olabilirdi.
Fazlasıyla heyecanlıydım. Belki de birkaç saat sonra anne olacağımı öğrenecektim. Birden anne olma isteği gelmişti ve eğer hamile değilsem üzülürdüm.
"Lorin'im..." dedi, o ses.
Arkamı döndüm ve ona baktım. Üzerine koyu yeşil dar bir tişört, altına ise siyah bir pantolon giymişti. Adımlarını bana doğru ilerletti ve ellerini omuzlarıma koydu. Kafasını bana doğru eğdiğinde boynuma büyükçe bir öpücük kondurdu. "Günaydın, güzel karım."
"Günaydın, Viran." dedim ve kafamı yana çevirdim. Kafamı yukarı kaldırdığımda yanağına küçük bir öpücük kondurdum. "Ben mi uyandırdım seni yoksa?"
"Hayır." dedi ve yanıma oturdu. Bir kolunu omzuma koyduğunda iyice ona yaklaştım ve başımı hafifçe göğsüne dayadım. "Uyanınca karıma sarılmak istedim ama yanım boştu. Hemen üzerimi değiştirip çıktım odadan."
"Korktun mu Viran Ağa beni görmeyince?" diye sordum, alayla. Sırıttı ve yavaşça kafasını salladı.
"Düşüncesine bile tahammül edemiyorum." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AĞIT
General FictionKüçük bir kız olan Lorin Kalender ve Mardin'in büyük bir aşiretinin ağasının oğlu Viran Şahmaran... Berdel yüzünden iki ailenin de tüm hayatı değişmişti. Henüz küçük olan Lorin kendisini bir anda büyük bir konağın avlusunda buluvermişti. Viran ise t...