33.Bölüm

11.5K 450 64
                                    

Hepinize merhaba.
Oy verip yorum yapar mısınız?🥹🥹
Keyifli okumalar dilerim❤️

Oy verip yorum yapar mısınız?🥹🥹Keyifli okumalar dilerim❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

. . . . .

1 Hafta Sonra

"Lorin!" diye bir ses yükseldi. Sesin sahibi Zühre anneydi. Odadan çıktığımda terastan aşağı bakmaya başladım.

"Efendim Zühre anne?"

"Bebek ağlıyor, susmuyor. Susturamadık, bir bakıversen." dedi.

"Geliyorum hemen." diye seslendim ve geri çekilip yeniden odaya girdim. Telefonumu aldığımda odadan geri çıktım ve aşağı inmeye başladım.

Evet, Helin Bebek ağlıyordu. Sesi konakta yankılanıyordu. Buna rağmen sesini hiç duymamıştım. Demek ki kendimi izlediğim anne bebek videosuna çok kaptırmıştım.

Boran'ın odasının kapısını açtığımda bebeğin başında duran Rüveyda ile karşılaşmıştım. Rüveyda öylece Helin'e bakıyor, fazlasıyla da dalgın gözüküyordu. Gözlerinin en içine baktığımda gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Rüveyda, gerçekten çok acı çekiyordu ve bu acısına hiçbir çare yoktu.

Aslında bir çaresi vardı. O da Boran'dı.

Boran ise bu bir hafta boyunca Helin'i hiç yalnız bırakmamıştı. Azize Korkmaz, Helin'i almaya çalışsa da Azad Şahmaran buna engel olmuştu. "Helin artık bu konağın kızıdır! Onu bu konaktan hiçbir güç çıkaramaz! Torunuma en iyi şartlar altında bakacağım ve onu bu konakta yetiştireceğim!" demişti. Hâl böyle olunca da Azize Korkmaz, abisinin sözünü dinlemiş ve kabul etmişti. Anneannesi olarak elbette bu konağa gelecekti ama Helin belirli bir yaşa gelene kadar onu konağa yatılı olarak götüremeyecekti. Yani, Azad Şahmaran ve Zühre Şahmaran bu kararı vermişlerdi.

Boran ise karısının ölümüne elbette üzülmüştü ama onu daha çok üzen şey, kuzeninin ölmesiydi. Yanılmıştım, Boran aslında Dicle'ye aşık olmamıştı. Şefkatinden, kuzenine olan sevgisinden, kuzeninin karnındaki o küçük bebek yüzünden ona öyle davranıyordu. Boran gerçekten çok iyi kalpli bir insandı ve onun bu yaptığını belki de çoğu kişi yapmazdı. Aynı Viran gibi, o da merhametli bir Şahmaran'dı...

Ama ne yazık ki Şahmaranların arasından çürük elmalar da çıkabiliyordu. Mesela Lerzan Şahmaran... Lerzan abi, benim eski tanıdığım Lerzan abim değildi. Narin Abla'ya olan tavırları beni çileden çıkartıyordu. Ayrıca Ezman abi ile evleneceklerini duyduğundan itibaren asla normal davranmıyordu. Onun bu hareketleri beni korkutuyordu. Narin ablaya ve Ezman abiye kötü bir şey yapmasından korkuyordum. Artık herkesin kendi hayatına bakması ve düzenini kurması gerekiyordu.

SON AĞIT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin