18.Bölüm

27.3K 1.4K 396
                                    

Hepinize merhaba.

Bu bölümün bir kısmında geçmişe gideceğiz. Karakterleri daha iyi tanımamız açısından yazacağım. Ve bir de not düşeyim, karakterlere ısının ya da yaptıklarını unutun anlamında yazmıyorum. Dediğim gibi, geçmişi öğrenelim soru işareti olmasın.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı
lütfen unutmayınız.

Sizleri seviyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

. . . . .

Sezen Aksu - Ünzile

YILLAR ÖNCE

"Kızım!" dedi yüksek sesiyle Barzan Akkaya. "Başımıza talih kuşu kondu!"

Zühre anlamsızca babasına bakmaya başlamıştı. "Ne talih kuşu baba? Ne diyorsun, anlamadım." diye sordu masumca.

"Azer Şahmaran'ın oğlu, Azad Şahmaran seni beğenmiş." dedi. Zühre ise şaşkınlıktan kalakaldı. "Ağa karısı olacaksın kız! Hanımağa olacaksın! Zühre Hanımağa!" dedi sevinçle. "Allah'ım sana şükürler olsun."

"Baba sen ne dersin böyle?"

"Çok güzel şeyler derim, Zühre. Hatta akşama geliyorlar. Konuştuk Azer Şahmaran'la. Azad Şahmaran da gelecek. İsteyecekler seni benden. Valla Zühre, ne güzel oldu böyle!" dedi. Oysa kızını düşünmüyordu.

Zühre gözünden akan yaşlarla babasına baktı ama bir sonucu yoktu. "Erken değil mi daha?" diye sordu. "Küçüğüm daha baba. Evliliğe hazır değilim. Hele ki ağa karılığına hiç hazır değilim." dedi.

"Küçük falan değilsin. 17 yaşında gencecik kızsın sen. Yakında ağa karısı olacaksın, kendini de beni de kurtaracaksın." dedi ve Zühre'yi dinlemeden evden ayrıldı.

Zühre ise o akşamı ağlaya ağlaya etti ve en sonunda üzerine düzgün bir şeyler giyip beklemeye başladı.

Zühre hep hanımağalığa özenirdi. Çarşıda birkaç kere Azer Şahmaran'ın karısı, yani hanımağa olan Zeyno Şahmaran'ı görmüştü. Her gördüğünde de hayran hayran bakıyordu Zeyno Hanımağa'ya. Ama hiç böyle hayal etmemişti. Henüz 17 yaşına bile birkaç gün önce girmişti. Evet, güzel bir vücudu olabilirdi. Yaşından da olgun gözüküyor olabilirdi ama kimlikte ne yazıyorsa o geçerli değil miydi? Hem, Azad Şahmaran, Zühre'yi nerede görmüştü de beğenmişti?

En sonunda akşam olmuştu, kapıya tıklatmışlardı. Zühre babasına hüzün dolu bir bakış atmıştı ama babasının aklında tek bir şey vardı, o da paradan başka bir şey değildi.

Zühre istemeye istemeye o kapıyı açtı ve o adamı gördü. Azer Şahmaran'dı o adam. Mardin'in en büyük ağasıydı. Herkes Azer Şahmaran'ın yanında olurdu. Kimse onun aksine bir söz söyleyemezdi. Çok ama çok katı bir adamdı Azer Şahmaran.

SON AĞIT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin