KEVVK <> B"21

2.9K 170 11
                                    

Bunu öyle bir ses tonuyla söylemiştim ki. Alex birden susup gözlerini yüzüme dikti.

"Söylediklerimi dinlemiyor muydun?"

"Üzgünüm. Tek düşünebildiğim o muhteşem vücudun."

"Fazla açık sözlüsün."

"İşi uzatmaktan hoşlanmam."

"Bir bağ kurduğumuzu sanıyordum."

"Bence onu fiziksel olarak da kurmalıyız."

O kadar utandım ki. Sanki konuşan başka biriydi. İçime girmiş bir fahişe. Yanaklarım kızarabilseydi kesinlikle kıpkırmızı olurdu. Başımı öne eğip derin derin nefes aldım.

"Özür dilerim. Normalde böyle davranmam. Böyle, tuhaf."

Alex, gamzelerini belli etmek istercesine gülümsedi. Garsondan hesabı istedi. Artık susmaya karar vermiştim. Edepsiz konuşmalarımla onu korkutup kaçırmak istemiyordum. Ama elimde değildi. Arzu, baştan başa bedenimi ele geçirmişti.

"Sanırım geceyi burada sonlandırsak iyi olur."

Evimin önüne park etmiş, arabanın içinde oturuyorduk. Ona bakamıyordum.

Acaba gay miydi? Tanrım. Neden bunu daha önce düşünmemiştim? Bu kadar yakışıklı, başarılı, sempatik, düzgün bir erkek olması? Olasılık midemi bulandırmıştı. Sormamam gerektiğini biliyordum. Kesinlikle biliyordum.

"Tanrım. Bir türlü susamıyorum. Gay falan değilsin, değil mi? Birden aklıma bu düşünce geldi ve gerçekten berbat bir şey. Sakın beni yanlış anlama. Gay karşıtı falan değilim. Sadece eğer öyleysen büyük bir hayal kırıklığı..."

Aniden uzanıp beni öptü. Sıcak dudakları muhteşemdi. Ne kadar da çok ve aptalca konuşmuştum. Böyle susturması hoşuma gitmişti. Gay olmadığını böyle kanıtlıyordu.

Önce karşılık vermedim. Belki de göstermelikti. Ama baktım ki yüzeysel değil. Kollarımı boynuna dolayıp kucağına oturdum. Bunu nasıl ya da neden yaptığımı bilmiyorum. Şoför tarafında kucağında oturuyordum. Ve gelip geçen insanların bizi izlediğini hissedebiliyordum. Ama umurumda değil.

Daha önce hiç yaşamadığım bir duyguydu bu. Alex'i öpmek sanki bütün her şeyi silmişti. Dünya, insanlar, evren. Her şey yok olmuştu. Boşlukta sadece biz vardık. Bütün anılarım kaybolmuştu. Bütün acılar.

Ellerimi saçlarının arasından geçirdim. Saçları karpuz gibi kokuyordu. Kollarını belimde hissedebiliyordum ama başka hiçbir şey yapmadı. Sadece beni öptü.

Zor da olsa ayrıldık. O, nefes nefese kalmıştı. Ciddiyetle yüzüme bakıyordu. Bir şey söylemem gerekir miydi bilmiyorum. Sadece susup arabadan indim. Arkamdan o da indi. Elbisemi düzeltirken bekledi.

"Elena?"

Ona dönüp gülümsedim. Ama içimden gelmediğini o da anlamıştı.

"Senin tuhaf olduğunu düşünmüyorum, bunu biliyorsun değil mi?"

"Evet. Evet, biliyorum Alex."

Aslında bilmiyordum. Tam bir kaçık olduğumu düşünüyor olmalıydı ama bunu hiç belli etmedi.

"Sadece acele etmek istemiyorum."

"Anlıyorum."

"Seni kırdıysam..."

"Kırmadın."

Kaba davranma. Kendine gel. Yetişkin ol. Derin nefesler alarak kontrolü tekrar ele geçirdim.

Karanlığın Efendileri : Vampirler ve KurtadamlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin