Kalacak yerim yoktu. Otobüsle şehre gidip bir otel buldum. Küçük ve pisti ama bu gecelik işimi görürdü. Damon'ı aramayı düşündüm ama hemen vazgeçtim. Umurunda değildim. Bunu biliyordum.
Duş alıp yatağıma uzandım. Çok yoğun günler geçirmiştim. Yeniden kaza yapmak vücuduma iyi gelmemişti. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim. Sabah telefonun sesiyle uyandım. Damon arıyordu.
"Alo?"
"Elena neredesin? Evine geldim. Bomboş. Deliye döndüm."
"Taşındık. Yani annem taşındı. Gitti."
Hala uyku sersemiydim ve mantıklı konuşmuyordum. Yataktan kalkıp perdeleri açtım. Gerindim.
"Sen neredesin? Gelip seni alacağım."
"Şehirdeyim. Ben iyiyim Damon. Beni almana gerek yok."
"Nerede kaldın dün gece? Neden beni aramadın?"
"Umursamayacağını düşündüm."
Uzun bir sessizlik. Hırıltılı nefesi ne kadar öfkelendiğini belli ediyordu. Derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.
"Kendine bir ev bulana kadar bende kalabilirsin. Benim için sorun olmaz. Tabi Nathan'da kalmayacaksan."
Sonlara doğru sesi hırçınlaşmıştı. Nathan'dan hoşlanmadığını anlayabiliyordum.
"Sana yük olmak istemiyorum."
"Yük olmazsın."
"Ben böyle iyiyim."
"Yalnız kalmanı istemiyorum."
"İyiyim dedim Damon."
Sonunda onu kızdırmıştım. Telefonu yüzüme kapatmasını beklerken o çok yumuşak bir sesle konuşmaya devam etti.
"Lütfen Elena? Seni almama izin ver. Bırak seninle ilgileneyim."
Teslim olmaktan nefret ediyordum. Ama çok içten rica etmişti. Onu kırmak istemiyordum.
"20 dakika sonra şehir meydanında buluşalım."
"Tamam."
Telefonu çoktan kapatmıştı. Çok da kibar biri sayılmazdı. Hatta vahşi bile denebilirdi. Ama onun bu yönünü seviyordum. Eşyalarımı toplayıp duşa girdim. Saçlarımı kurutup üzerimi giydim. Annemin eşyalarımı doldurduğu üç bavulu da alıp meydana gittim.
Damon oradaydı. Çoktan gelmişti. Beni görünce uzun adımlarla yanıma gelip bütün bavulları elimden aldı.
"Taşıyamazsın. Çok ağırlar."
"Dert değil."
Hiç zorlanmadan kaldırıp arabasının bagajına yerleştirdi. Evine gidene kadar konuşmadık. Damon hiçbir zaman çok konuşmayı seven biri olmamıştı.
"Senin için misafir odasını hazırlarım. Sen keyfine bak."
Oturup bekledim. On dakika sonra bavullarımı yeni geçici odama çıkardı. Küçük ve şirin bir odaydı. Temiz ve düzenliydi. Ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkür ederim. Benim için yaptıkların için."
"Benim için zevkti. Bir şeye ihtiyacın var mı? Banyoya senin için temiz havlu bıraktım. Belki duş almak istersin."
"Bu harika olur. Teşekkürler."
Gülümseyip gitti. Aşağı indiğini duyabiliyordum. Bir dakika sonra da televizyonun yüksek sesi gelmeye başlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/38220485-288-k851468.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Efendileri : Vampirler ve Kurtadamlar
مصاص دماءTüm Hakları Saklıdır© Yayımlanma Tarihi: Nisan 2015