Mayısın sonu. Dönemin ortası. Yeni bir okula başlamak için hiç de iyi bir zaman değil. Ama seçeneğim yok. Arabamı park yerine park ederken meraklı bakışları görmeden üzerimde hissedebiliyordum.
Kasabaya yeni taşınmıştık. Yoldan uzakta, minik bir bahçesi olan şirin bir ev bulmuştuk. Annemle evi temizlemek için epey uğraşmıştık. Yerleşmek sandığımızdan daha uzun sürmüştü.
Annem kasabanın çıkışındaki bir lokantada garsonluk yapıyordu. Parası fena sayılmazdı ama annemi çok yoruyordu. İşten gelir gelmez odasına çekiliyor, çoğu zaman uyuyordu. Uzun saatler çalıştığı için çoğunlukla yalnızdım.
Bulaşıkları yıkıyor, çamaşırları ayırıyor, evin temiz kalmasını sağlıyordum. Annemin ne zamanı ne de gücü vardı evle uğraşacak. Şikayetçi değildim. Geldiğimiz yerden benim yüzümden ayrılmak zorunda kalmıştık. Hiçbir zaman söylemese de bu durumdan hoşnut olduğunu sanmıyordum. Önceden daha iyi bir hayatımız vardı. Şimdi ise sadece katlanıyorduk.
Eski bir kamyoneti ancak karşılayabilmiştik. Annem işe giderken kullandığı için okula çoğunlukla yürüyordum. Ama işte okulun ilk günü yani bugün benim kullanmama izin vermişti.
Kamyonet büyük bir gürültüyle dururken herkes beni izliyordu. Kendimi sakinleştirmeye çalışarak derin nefesler aldım. Sadece yeni insanlar. Korkacak bir şey yok. Birilerinin beni böyle izlemesi rahatsız ediciydi.
Çantamı alıp kamyonetten indim. Takılıp düşmemeye özen göstererek danışma yazan binaya doğru yürüdüm. Küçük bir kasabada herkes her şeyi görür ve konuşurdu. Geldiğimizi duymuş olmalılar şimdi de merakla beni izliyorlardı. Zaten buraya gelirken çok da hoş karşılanacağımı sanmıyordum.
Görevli kadın kızıl saçlı, biraz tombulcaydı. Bana ifadesiz gözlerle bakarak kısık sesle sordu.
"Neye ihtiyacın var?"
"Benim adım Elena Gilbert."
"Evet, evet. Biliyorum. Geleceğini söylemişlerdi."
Huysuzluğu kendimi rahat hissetmemi sağlamıyordu. Evrakları hızlı hızlı karıştırarak bir şeyler arıyordu. Sonunda bulup sertçe bana uzattı.
"Bunlar ders programın ve ihtiyacın olan diğer şeyler. Yolu kendin bulursun."
İşine geri dönmüştü. Orada değilmişim gibi davranıyordu. Okulun ilk günü için berbat bir başlangıç yapmıştım.
Kağıtları çantama tıkıştırıp danışma binasından çıktım. Kapüşonumu başıma geçirme dürtüsüyle savaştım. Bu kadar korkak olma.
Binaların önünde 1,2 gibi sayılar vardı. Birinci binaya girdim. Dolabımı bulup eşyalarımı bıraktım. İlk dersim fizikti. Fizik laboratuarını bulmak için koridorlarda dolaşmaya başladım. Sonunda bulduğumda ders çoktan başlamıştı. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım ve yavaşça içeri girdim.
Öğretmen aniden susup bana baktı. Öğrencilerin de bana odaklanmaları uzun sürmedi.
"Evet?"
Öğretmen nazik ses tonu ve meraklı bakışlarıyla doğruca yüzüme bakıyordu. Ama ben heyecandan ne diyeceğimi bilemiyordum.
"Ah evet. Elena, değil mi? Geleceğini söylemişlerdi. Elbette çocuğum. Küçük kasaba, çok dedikodu. Neden kendine boş bir yer bulup oturmuyorsun? Biz de yeni başlamıştık. Sıranın üstündeki kitabı kullanabilirsin."
Başımı kaldırmadan sıraların arasından geçtim. Ön sıralarda boş yer yoktu. Mecburen en arkaya, öğretmene en uzak köşeye oturdum. Sesini zor duyabiliyordum. Önümdeki kız dönüp bana bakınca utandım. Hemen bakışlarımı kaçırdım. Fazla meraklılardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/38220485-288-k851468.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Efendileri : Vampirler ve Kurtadamlar
VampiroTüm Hakları Saklıdır© Yayımlanma Tarihi: Nisan 2015