Damon'ı burada görmek beni afallatmıştı. Ne diyeceğimi bilemedim.
"Burada olduğumu nereden bildin?"
"Bilmiyordum. Sadece tesadüf. Hadi."
Buna inanmayacağımı biliyordu ama konuşmak için iyi bir zaman değildi. Hemen arabaya bindim. Isıtıcı çalışıyordu. Hemen gazladı. Önünü zor görüyordu. Çenesi sinirle kilitlenmişti. Konuşmuyordu. Ama ben sormadan edemedim.
"Demek buralardaydın."
"Aslında evet. Marketteydim."
Arabanın kontrolünü kaybedecek gibi oluyordu ama hemen sonra toparlıyordu.
"Seni evine kadar götüremeyebilirim."
"Neden?"
"Dere taşmış. Yol kapalı."
Annemi düşünüyordum. Hala işte olmalıydı.
"Evimde sığınak var. Orada güvende oluruz."
"Ama annem..."
"Hatlar düzelir düzelmez arayıp haber verirsin."
İtiraz etmedim. Haklıydı. Arabadan inip eve girene kadar yine sırılsıklam olduk.
Kapıyı zar zor kapatıp hemen ısıtıcıyı açtı. Donmak üzereydim.
"Üzerindekileri çıkar. Hasta olacaksın."
"Böyle iyiyim."
"İnatçılık etme."
"Tamam ama arkanı dön."
Bir şey demeden arkasını döndü. Ben soyunurken yukarı çıkıp temiz kıyafetler getirdi. Döndüğünde gözlerini üzerime dikmişti.
"Bana öyle bakmayı kes."
Tişörtü ve eşofmanı çok büyük olmuştu ama idare edebilirdim. Havluyla saçlarımı kuruladım. Çamaşırlarımı banyoya götürdü.
"Hadi. Aşağı inelim. Orası daha güvenli."
Rüzgar kapıyı ve camları zorluyordu. Her an patlayacaklarmış gibi duruyorlardı.
İki tane battaniye alıp aşağı indik. Fenerin ışığı neredeyse sönüktü. Bize kahve yaptı. Bir yastık alıp oturdum. Dışarıdan korkunç sesler geliyordu. Karanlık elle tutulur derecede yoğundu.
"Sence annem iyi midir?"
"Başının çaresine bakmıştır."
"Umarım benim için endişelenmiyordur."
Dakikalar sessizce geçiyordu. İkimiz de konuşmak istemiyorduk. Sıcak uykumu getirmişti. Kıvrılıp uzandım. Uyuyabileceğimi sanmıyordum ama hoşuma gitmişti. O da karşımda yatıyordu.
Bana bakıyordu. Saklama gereği de duymuyordu.
"Kes şunu."
"Neyi?"
Ona arkamı döndüm. Söylemek istemiyordum ama bir anda daha fazla içimde tutamadım.
"Sen hep oradaydın. Ne zaman başım belaya girse. Her seferinde."
"Yine başlama. Seni takip etmiyorum. Bu kibrin beni öldürüyor."
"Tesadüflere inanmam."
"İnanmalısın."
Ona döndüm. Sağ dirseğine dayanmış, gülümsüyordu.
"Yani umurunda değilim."
"Neden olasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Efendileri : Vampirler ve Kurtadamlar
VampiroTüm Hakları Saklıdır© Yayımlanma Tarihi: Nisan 2015