Bölüm-16

95 16 13
                                        


Oy verip yorum yapmayı unutmayalım keyifli okumalar 🌸


"Bu arada Mina...."

"Konuşturduğum korumalardan bir tanesi senin o gece biriyle konuştuğunu söyledi kiminle konuşuyordun?"

Her şeyin ortaya çıktığı o ana neden bu kadar çabuk gelmiştik?











Yeni bir güne binbir türlü düşünceyle uyanmıştım. Kafam karmakarışıktı, dün gece benim için tam bir felakete dönmüştü. Her ne kadar yıllardır bu konuda tecrübe edip eğitim alsam da duygularım ve mimiklerim konusunda hala sınıfta kalıyordum.





Ben çocukluğumu çok sakin yaşayan ve huzurlu aile ortamına sahip olan o örnek ailenin örnek kızıydım. Ne olduysa ailemin katledildiği o gün olmuştu. Bir anda dünyanın en hırçın en asi kızına dönüşmüştüm. Evde yüksek sesle bile konuşulmazken, gözümün önünde ne kavgalar ne cinayetler işlenmişti. Mahir baba beni 'el bebek gül bebek' büyütmemek konusunda ısrarcıydı. Mahir baba her şeyi hesaplamıştı planı yaparken ama benim ani, fevri haraketlerimi hesaplayamamıştı.

Dün gece, direkten nasıl lafı döndürdüğümü hatırlamıyordum bile 'ne konuşması ya? bir koruma nereye gidiyorsunuz diye sordu o kadar.' Diyip geçiştirsem de karşımdaki adam başaranların kanından biriydi, bu adamların kanında her türlü kötülük hile, dolandırıcılık bulunduğu için karşısında yalan söyleyen bir insanı rahatlıkla anlardı. Bunun en büyük örneği şüphelenmesine rağmen o iki korumayı hata yapana kadar yanında bekletmiş olmasıydı, aynı tarifeyi bana da uygulayıp uygulamadığı hakkında asla emin olamayacaktım.


Kahvaltıyı Selma teyze odaya getirmişti. Savaşın odasına değil yiğitin odasına getirmişti bana neden savaşın yanında olup olmadığımı sormadan önce ben atılıp kadına meraklı muamelesini de yapıp 'ben iyileşene kadar ayrı yataklarda yatmaya karar verdik ne olur ne olmaz' demiştim. Selma teyze bu sebepsiz açıklamama şaşırmış sonrasında iyi yaptığımızı söylemişti.

Savaşa karşı koyduğum tepki nedensiz olabilirdi. Ama haklı sebepler çıkarabilmek konusunda üstüme yoktu. Çok güzel Çıkarırdım da bu konuda çok iyiydim. Ona öyle bir vicdan azabı çektirirdim ki hayatı boyunca beni dibinden ayıramazdı. Ama zorla güzellik bir yere kadardı, mantıklı da bakmalıydım olaya kuzey savaşın bana karşı bir şeyler hissetmeye başladığını ima etse de ben öyle düşünmüyordum. Henüz baş başa kalıp birbirimizden etkilenebileceğimiz bir ortam bile olmamıştı. Buse ve Alp sağolsun.

Dün gece gruba girip 'iyiyim her şey yolunda' yazıp çıkmıştım. Buraya gelirken bunları göze alarak gelmiştim bu konuda mızmızlanma hakkım asla yoktu.



Bu esir hayatı canımı sıkan tek durum, çünkü ben her gün sokak sokak gezip dolaşan biriydim. Kolay kolay yerimde durup beklemezdim gerekirse kılık değiştirir, kamufle olur yine de dışarı çıkardım. Ailemin beni tehlikeli diye sokağa göndermediği zamanlarımın yanı sıra onlar öldükten sonra bir 'sokak çocuğuna' dönüşmüştüm. Sokaktaki tüm çocuklar benim kardeşimdi, arkadaşımdı.


"Kızım, odayı temizleyip havalandırayım mı?" kapıyı tıklatıp içeri giren kişi Selma teyzeydi, zaten ayaktaydım. Kötü değildim, bu yaşananlar mina için çok büyük bir şey olsa da nevra için bir günlük dinlenmeye bakardı ve öyle de olmuştu. Oldukça sağlam bir şekilde açmıştım gözlerimi sabah ama şu an mina olduğum için bu konuda biraz nazlanmam gerekiyordu.

Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin