Bölüm-8

137 15 9
                                    

Merhabalar, oy ve yorumlar çok çok düşük lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar ✨ yorum atmayı unutmayınnn hepsine tek tek cevap vereceğim ❤️

Kulaklarımın beni yanılttığı kolay kolay olmazdı. Ama Bu çok bilinmezli denklemin içinde beni yanıltmasını istediğim anlardan birindeydim, savaşla sevgili olmak için uğraşırken aslında savaşla sevgili olmak fikrine ne kadar uzak olduğumla bir kez daha yüzleştim şu an ben savaşla hiçbir zaman sevgili olmaya hazır olmayacaktım. Eğer hazır olsaydım bu karşımda duran çocuğun 'onlar sevgili' cümlesini büyük bir sevinçle karşılardım. Karşılamadım onun yerine her zaman yaptığım gibi oyunumu oynayıp öyleymiş gibi davrandım. Savaşa sokulmak, yaklaşmak bile benim için mide bulandırıcıydı. 'Savaşın sevgilisi' cümlesinin oyun olsa dahi bana bu kadar ağır geleceğini hiç düşünmemiştim.

"Sevgilinle neden bizi tanıştırmadın?" dedi yine uzun boylu esmer kız, bu kızı bir yerlerden çıkaracaktım.
"buseden ayrıları bir ay bile olmadı" dedi çakma sarışın uzun boylu bir kız güzel, güzel...buse konusuna gelebilirdik ve ben buse konusunda savaşın ağzını onlar gittikten sonra yoklayabilirdim. Eğer misafirlerle beraber sende bu evden gitmezsen tabi ki sorgulardın nevracım.

"Eğer buseye inat olsun diye bu kızla sevgiliysen ayrıl direk, siz buseyle birbiriniz olmadan yapamazsınız. Ayrıca Buse'yi tamamen yanlış anladın." dedi çakma sarışın kız susmuyordu, savaş tepkisizdi. "Neden yapamasınlar ki? saçmalama Hande" dedi kıvırcık saçlı bir oğlan, Hande! Hande! Busenin en yakın arkadaşı planın ilk aşamasında telefonu hacklediğimiz kız şu an hatırlamıştım.

"Şey...savaş çok istedi beni sizlerle tanıştırmayı ama ben rahatsızım biraz o yüzden inemedim kusura bakmayın" dedim sahte gülümsememle nasıl da güzel adapte olmuş oynuyorsun, devam et böyle nevracım! "Geçmiş olsun, sorun yok rahat ol biz de gidiyorduk zaten bir dahaki sefere tanışalım bunu saymıyoruz" dedi kıvırcık saçlı çocuk, savaşın böyle bir arkadaş ortamı olduğunu bilmiyordum. Hatta bilmiyorduk.

"Bencede bu çok emrivaki oldu" dedi yine içlerinden biri savaşın sadece susması kopacak kıyametin mi alametiydi? sinirden mi susuyordu? Yoksa şaşkınlıktan mı? acilen konuşması gerekiyordu yoksa ben kafamda kurmaya devam edecektim. "Ben sizi geçireyim" dedi az önce öpüşürken bana yakalanan çocuk.

Hepsi teker teker odadan çıkarken savaş hiçbir şey söylemeden arkalarından ilerledi. Savaşın şu an asla gözüne gözükmemem gerekiyordu bence o çocuğun da gözükmemesi gerekiyordu, En iyisi evden kaçmaktı.

"Hayırlı olsun tekrardan, senin adına çok sevindim." Savaşın boynuna dolanan kolların sahibini görmek için biraz daha eğildim durduğum merdivenden kapıya doğru "teşekkür ederim" dedi teşekkür mü ederdi? Dakikalar sonra Ağzından çıkan İlk cümlesi bu olmuştu. Ortaya atılan Yalanı İnkar etmemesi iyiye mi işaretti? Kötüye mi?

Misafirlerin hepsi kapıdan art arta çıkıyordu. Bir yanım gitmelerini istemiyordu. Bir yanım ise  gitmelerini istiyordu. Yüzlerine çok görememiştim bile zamanım olsa fotoğraflarını çekip bizimkilerine atardım. Her şeye sebep olan adam hala burada savaşın arkasında duruyordu. Savaş kapıda kıvırcık saçlıyla derin bir sohbete dalmışken her şeyin içine sıçan çocuk merdivende dikilen beni fark etti. "Selam" dedi yanıma yavaş yavaş yaklaşarak.

"Alp ben memnun oldum" dedi elini uzatıp onun aksine gülümsemedim. Gayet ciddi bir şekilde durup kollarımı bağladım. "Mina, memnun olmadım" dedim gözlerimi kaçırıp, memnun olmamıştım. Beni neyin içine sürüklediğini bilmiyordum. Bu kadar bilinmezlik bana eksi yazardı."Kusura bakma" dedi büyük bir mahcubiyetle "senin yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım."

Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin