GİZLİ

ÇÜNKÜ BEN SANA..

Azerin Ağzından

Güneş çoktan doğdu. Kardeşim olmadan bir gün daha geçti. Hiç haber yok. Yaşıyor mu onu da bilmiyorum. Elimle gözlerimi ovaladım. Ayağa kalktım. Annemi gördüm camda. Olduğum yeri izliyor. Bakamadım yüzüne. Manzaraya döndüm.

Gözümden akan yaşı umursamadım. Annemin karşısında küçük duruma düştüm. Ailemi koruyamadım ben. Söz verdiğim halde hemde. Bazen verdiğimiz sözleri tutamadığımız da oluyormuş. Bahçeye giren araba sesiyle yüzümü sildim. O yöne doğru döndüm. Selenin arabası bu. Sabah sabah ne işi var ki burada?

Arabadan inip eve yöneldi. Beni bahçede görünce de vazgeçip yanıma doğru geldi. Yüzünde meraklı bir hal vardı. Önüme gelince durup sarıldı. Yanağımı öptü. Kaşlarımı çattım hafif. Geri çekilip yüzüme baktı.

Azer:Ne oluyor?
Selen:Hazalı duydum. İyi misin?
Azer:Değilim. Kardeşimi bulamadıkça da daha kötü oluyorum.
Selen:Ben yardım etmeye geldim. Elimden ne gelirse yaparım.

Başımı salladım. Eve doğru dönüp ilerledim. İçeri girdik. Annem çıktı mutfaktan. Seleni görünce gülümsedi.

Fadik:Hoşgeldin kızım.
Selen:Sağolun Fadik hanım nasılsınız?
Fadik:İyi olmaya çalışıyoruz.

Kafasını salladı. Annem elindeki tepsiyle bana döndü. Ellerime bıraktı. Kıza sanırım.

Selen:Bu kime? Yılmaz falan mı hasta?
Azer:Sonra anlatırım otur istersen sen.

Başını salladı. Merdivenleri çıktım. Odanın önüne gelince durdum. Bir elimi boşta bırakıp kapıyı çaldım. Ses gelmedi içerden. Nasıl gelsin ki? Kız konuşmuyor. Açtım yavaşça. İçerde göz gezdirdim. Camın önünde bekliyor. Olduğum yere kaydı gözleri. Ayağa kalktı yavaşça.

Yüzünü inceledim. O da uyumamış sanırım. Gözleri kızarmış. Odanın içine ilerleyip tepsiyi yatağın üstüne bıraktım. Doğrulunca kıza döndüm.

Azer:Bunları yersin. Aç kalma. Bir de seninle uğraşamam.

Başını önüne eğdi. Niye durup dururken kıza sert yaptım ki? Uykusuz olunca toparlayamıyorum düşüncelerimi. Kapıya yöneldim. Ben açamadan kapı açıldı. Selen girdi içeriye. Kaşlarımı çattım.

Azer:Ne işin var burada?
Selen:Bu kız kim?
Azer:Selen-
Selen:Yakın olduğumuzu sanıyordum Azer. Benden bir şeyler mi saklıyorsun?

Benim cevap vermemi beklemeden yanımdan geçti. Elinde ki su bardağını tepsiye bıraktı. Kıza döndü sonra.

Selen:Kimsin sen? Ne işin var burada?

Cevap yok. Kızın gözleri bana döndü. Bir şey demeyince tekrar Selene baktı. Kaşlarını çattı ama bu sefer.

Selen:Kim bu kız Azer? Konuşmuyorda.
Azer:Aşağı da anlatırım hadi yürü.

Kıza bakıp beni takip etti. Önden çıkması için yol verdim. Kızın gözleri üzerimizde gezdi. Yüzüme baktı. Kapıyı kapatıp konuştum.

Azer:Ne zamana kadar böyle susmayı düşünüyorsun? Sen sustukça ben vakit kaybediyorum. Belki de kardeşim eziyet görüyor şimdi. Ne dersin deneyelim mi üstünde bir şeyler?

Korkup geri adım attı. Başını önüne eğdi. Nefesleri hızlandı. Akının söyledikleri geldi aklıma. Ne yaşamış olabilir diyeceğim ama çukurda çok da iyi şeyler yaşamış olamaz. Uzaklaştım kızdan. Biraz rahatladı. Yüzüme bakmadı hiç. Odadan çıktım bende daha fazla korkutmamak için.