YENİ EVİMİZ

353 26 13
                                    

Karacanın Ağzından..

Ellerimi Azerin elinden çektim. Bunun sonunu biliyorum ben çünkü. İntikam almaya gidecek. Alacak belkide. Ama sonra onlar da bize zarar verecek.

Azer:Karaca-
Karaca:Kendi canını düşünmüyorsun. Anladım beni de düşünmüyorsun. Ama sen artık babasın. En azından onu düşünmek zorundasın.

Gözlerim dolu gözlerine baktım. Usulca bir nefes aldı. Elimi tutmak istedi tekrardan ama geri gittim. Bu kararından vazgeçmeden olmaz.

Azer:İkinizde benim şu dünyada ki en kıymetli varlıklarımsınız.
Karaca:Öyle davran o zaman. Gitmeyi aklından çıkar. İntikam falan yok. Yeter. Ben bir kişiyi daha kaybetmek istemiyorum. Hele ki bebeğimizi asla.
Azer:Bize zarar verenlerin başını ezeyim ki bir daha bize dokunmaya cesaret edemesin kimse. Eğer şimdi bunu yapmazsam size de zarar verirler.
Karaca:Eğer şimdi bunu yaparsan biz zaten zarar göreceğiz. Görmüyor musun Azer? Her intikam dediğinizde birisi gitti. Daha ne olsun istiyorsun? Bırak artık şu İstanbul'u. Burada kuralım ailemizi. Her şeye yeniden başlayalım.

Ellerini ben tuttum bu sefer. Öylece baktım gözlerine. İkna olsun istedim. Çünkü biliyorum. Eğer engellemezsem gider. Ama bu defa izin veremem.

Karaca:Lütfen. Eğer sende biraz hatrım varsa gitme.
Azer: Karaca ben..
Karaca:Bebeğimiz için..

Sustu. Biliyorum zayıf noktası. Ama kullanmam lazım. Bu işin tek yolu bu. Ama yine de ikna olmadı.

Kararsız baktı gözleri. Olumsuz salladım başımı. Arkamı dönüp arabaya bindim. Öylece kaldı orada. Gözlerim dolu dolu izledim. Arkasını döndü bana. Manzaraya baktı bir süre. Zamana ihtiyacı var. Şuan doğru kararlar alamıyor farkındayım.

Biraz sonra gelip arabaya bindi. Hiç konuşmadı. Yola çıkıp eve geri döndük. Yine konuşmadan indi arabadan. Bahçeye geçti. Yorulduğum için ben eve girdim. Koltuğa oturdum. Yanında olmak istiyorum. Birlikte olalım ve hiçbir şey olmasın istiyorum. Düşününce ne kadar çok şey istediğimin farkına vardım.

Çünkü bizim hayatımız bu. Kaostan ibaret. Bit türlü normale dönemiyoruz. Bir adım ileri gidemiyoruz biz. Koltuğa uzandım. Başımı yastığa koyunca ne kadar yorulduğumu fark ettim. Azere baktım son kez. En doğru kararı verecek. Ben ona her zaman güveniyorum.

Gözlerimi açtığımda havanın çoktan kararmış olduğunu fark ettim. Baya uyumuşum sanırım. Kalkmak için hareket edince üstümde ki örtüyü fark ettim. Tebessüm ettim. Gözlerim bahçeye kaydı. Azeri göremeyince doğruldum. Ayağa kalkıp bahçeye çıktım. Vücudumu bir korku sardı. Ön bahçeye gittim.

Ama olduğum yerde kalakaldım. Çünkü arabası da yok. Gitmiş olabilir mi? Onca şeye rağmen. Benim rızam olmadığını söylediğim halde. Başım dönerken bahçede ki koltuklara gittim. Yavaşça oturdum. Gözümden süzülen yaşla ellerimi yüzüme kapattım.

Zarar görecek. Bu sefer hepimiz zarar göreceğiz. Ailemiz.. dağılacak belkide..

Düşüncelerimi araba sesi böldü. Başımı kaldırıp oraya baktım. Yorgunca indi Azer içinden. Usulca rahat bir nefes aldım. Gitmemiş. Ayağa kalktım. Hızlıca gidip boynuna sarıldım. Kollarını belime sarıp boynumu öptü. Usul usul kokumu içine çekti. Sıkıca tuttum. Benden bizden gitmesin diye. Geri çekilip yüzüme baktı. Anlımı öptü.

Karaca:Gittin sandım..
Azer:Seni bırakıp hiçbir yere gitmem merak etme..ama İstanbul'a dönme vaktimiz geldi. Birlikte.
Karaca:Azer konuştuk ya bunu. Vazgeç nolur..
Azer:Hadi hazırlan. Akşama doğru çıkarız yola.

GİZLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin