Azerin Ağzından..
Karacayı arkamda bırakıp arabaya ilerledim. Öylece kaldı arkamda. Konuşmadı ya da engellemedi. Engellese de durmam çünkü. Kardeşimin intikamını almadan durmam.
Yılmaz:Abi gidiyor muyuz?
Azer:Çok bile bekledik Yılmaz hadi.Arabaya binmek için kapısını açtım ama bir araba geldi bahçeye. İçinden Yamaç indi. Yanında Akınla Salih de vardı. Kaşlarım çatıldı. Karacaya döndüm usulca. O da merakla olduğumuz yere bakıp bize doğru geldi. Yamaç önüme gelip durdu.
Yamaç: Başın sağolsun.
Gözlerim doldu. Bakışlarımı kaçırdım. Usulca bir nefes aldım. Başımı salladım eyvallah manasında.
Yamaç:Azer biliyorum aramız iyi değil. Ama ben bugün buraya sana destek olmak için geldim.
Azer:Ne desteği?
Yamaç:Burak için. Burağın intikamını almak için. Eski dostun olarak geldim.Eskisi gibi baktı. Dostum gibi. Gözlerim doldu yine. Bana doğru geldi bir adım daha. Beklemediğim bir şey yapıp sarıldı. Sırtıma vurdu biz de burdayız der gibi. Gözümden süzülen yaşla iki yanımda kalan ellerimi kaldırıp bende onun sırtına koydum.
Böyle zamanlarda insan bir dosta ihtiyaç duyuyormuş. Karacayla göz göze geldim. Sessizce süzüldü yaşlar gözlerinden. Geri çekilip kendimi toparladım.
Azer:Kardeşimi benden aldılar. Onlar Burağa acımadı. Bende onlara acımayacağım. Geri dönemezsem bile kardeşimin intikamını almadan ölmeyeceğim. Ona göre gelin yanımda.
Yamaç:Geçmişte kaç kere ölüme birlikte gittik hatırlamıyorum. Bunun da lafı olmaz.Başımı salladım. Arabaya binmek için döndüm ama biri kolumu tuttu. Arkamı döndüm. Karaca kolumu bırakıp sarıldı sıkıca. Ellerimi beline koydum. Ağlayarak başını göğsüme koydu.
Karaca:Lütfen gitmeyin nolur. Bak birinize bir şey olucak gitmeyin.
Azer:Güzelim..
Karaca:Azer nolur dinle beni. Hayatım boyunca senden başka hiçbir şey istemeyeceğim söz. Lütfen.
Azer:Bekle beni tamam mı? Senin için döneceğim.Ağlayarak geri çekildi. Öfkeyle ama daha çok endişeyle baktı yüzüme. Yanağında ki yaşları silip konuştu.
Karaca:Eğer gidersen geri gelmeyeceksin biliyorum! Çok seviyorum seni ya! Sensiz kalmak istemiyorum gitme işte!
Azer: Kardeşimin intikamı için gitmem lazım!
Karaca:Sorun da bu işte! Siz böyle yaptıkça daha çok insan ölüyor! Sen onlardan bir can alıyorsun onlar senden daha fazlasını! Sonra sen yine bir can alıyorsun onlarda boş durmuyor işte! Niye anlamıyorsunuz ya! Bizi asıl öldüren sizsiniz!Son cümlesiyle göğsüm sıkıştı. Beklemediğim bir cümleydi. Az önce sevdiğim kadın beni suçladı. Her şey için.
Haklı zaten biliyorum. Ama bunu onun dudaklarından duymak berbat hissettirdi.Geri adım atıp bakışlarımı kaçırdım. Yamaç bana baktı. Sonra da araya girdi. Karacayı sakinleştirmek istedi.
Yamaç:Karaca kırıcı konuşuyorsun kendine gel kızım. Pişman olucaksın sonra.
Karaca:Yalan mı amca? Şimdi gidecek o da başka birini vuracak! Sonra onun yakınları da hepimizi. Bu siz sürdürdüğünüz sürece devam edecek. Ne zaman en son sizi de öldürürler biticek işte. Ama bizde bitmiş olacağız. Ailemiz..hayallerimiz..her şey.
Azer:Ben buna izin vermem. Siz yaşayın diye kendi canımı veririm gerekirse.
Karaca:Ben bizim için canını vermeni istemiyorum. Sağ salim yanımızda ol yaşayalım nefes alalım istiyorum.Dayanamıyorum onun göz yaşlarına. Ama bu kez onu dinleyemem. Bu defa olmaz. Ben eski Azer Kurtuluş kararını çoktan verdim. Bugün İstanbul yanacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ
ActionYanlış anlamalar bazen hayatımızdan çok şey götürebilir. Kimi zaman bunun bedelini ya ağır öderiz ya da ağır ödetiriz. Bize veya başkasına mutlaka zararı olur.. Bu hikâyede de bir yanlış anlama var..ya da yok bakacağız.. #azkar hikayesi.. Azer Kurt...