1 hafta sonra..
Karacanın Ağzından..
Gözlerimi Azerin kollarında açtım. Yüzünü izleyip gülümsedim. Daha çok sokuldum göğsüne. Ben hareketlenince yavaşça uyandı o da. Gece teslimattan dolayı geç geldi.
O gelene kadar terasta bekledim bende. Gelince de..bırakmadım. Gece gelince aklıma utandım. Yüzümü Azerin göğsüne gömdüm. Saçlarımı sevip öptü. Uykulu sesiyle konuştu.
Azer:Günaydın güzelim.
Karaca:Günaydın sevgilim..uykun var gibi hala?
Azer: Dünkü teslimatta adamlarla uğraştım baya yordu valla.
Karaca:Nasıl alayım yorgunluğunu?
Azer:Dün akşamı düşününce uykum kaçtı biraz. Yorgunlukta bir gitti sanki. Tekrarını istiyorum hemen valla baya iyi geldi.Güldük. Burnumu öptü. Aklıma kahvaltı geldi. Biz Azerle kendimize ait bir eve geçtik. Aslında ben Fadik teyzelerle yaşarız demiştim ama Azer istemedi. İtiraz etmedim bende. Bizim de biraz birbirimizle yanlız kalmaya ihtiyacımız var. Yaşadığımız son şeylerle epey yıprandık.
Ama nolursa olsun evliliğimize yansıtmadık. Dün plan yapmıştık. Orada akşam yemeğindeydik. Ve bugün de onlar bize kahvaltıya geleceklerdi. Dün davet etmiştim. Doğruldum hemen telaşla. Tabi o arada Azeri de biraz ezdim. Üstüne düşünce tuttu beni.
Azer:Kızım dur ne bu acele ya?
Karaca:Azer Fadik teyzeler gelecek ya kahvaltıya ben tamamen unutmuşum kalk hadi. Daha hazırlık yapmamız lazım hadi.
Azer: Dur dur telaşlanma erteledim ben onu. Gece çok geç gelince Yılmaz'a söyledim.
Karaca:Ayıp olmuştur ya. Gelselerdi.
Azer:Olmaz güzelim. Sen de ben gelene kadar uyumamışsın. Yarın gelirler.Başımı salladım. Gözleri üzerimde gezdi. Doğrulup bir kolunun üstünde durdu. İyice açtı gözlerini. Yüzüne baktım ne var diye. Yüzünde muzip bir gülümseme oldu. Tebessüm ettim.
Karaca:Noldu?
Azer:Senin böyle bir geceliğin var mıydı ya?
Karaca:Alışverişe gittiğimiz gün Fadik teyze seçti hepsini. Benim arkama bile bakmadan kaçtığım dükkan.Güldü. Ben de onunla güldüm. Yatağa geri yattı. Saate bakınca hastaneye gitme vaktimin yaklaştığını anladım. Eğilip Azeri öptüm. Kalkarken kolumu tuttu.
Azer:Küçücük bir öpücük verip kaçmak size yakışıyor mu Karaca hanım?
Karaca:Haklısın sevgilim ama gitmem lazım.
Azer:Nereye gitmen lazım ya?
Karaca:Hastaneye. Saat yaklaştı duş alıp hazırlanmam lazım.
Azer:Bak seninle bir anlaşma yapalım. Gel Kurtuluş Hastanesi'ne. Benden sana sabahları izin.
Karaca:Sabahları izin mi? Neden?
Azer:Kocanla ilgilenmen için.Güldüm. Elimi yanağına koyup öptüm. Belimi tutup yatağa yatırdı beni. Geri çekilip gözlerime baktı. Yanağımı sevdi.
Azer:Kim derdi ki bir gün şükür sebebim olucaksın..
Karaca:Senin sayende birleştik..iyiki kaçırdın beni.
Azer:Çok öngörülü bir adamım biliyorum. E hastane işine ne diyorsun?
Karaca:Hayır tabiki torpil istemiyorum. Hem bu işimden de memnunum.Yataktan kalktım. Tutmak istedi ama kaçırdı. Banyoya girdim. Güzelce yıkandım. Çıkınca giyinme odasına ilerledim. Göz ucuyla da Azere baktım. geri uyumuş sanırım. O kadar yorgunluğa normal tabi. Güldüm. Dolaptan kıyafet alıp üstümü giydim. Saçlarımı da düzeltip aynanın karşısına geçtim. Gözlerim parmağıma takıldı.
Azerin teknede taktığı yüzük. O günde gözlerimi alamamıştım. Bazen gerçekten çok ince ruhlu bir adam oluyor. Ayakkabılarımı giydim. Yatağa doğru gidip eğildim. Yanağını öptüm yavaşça. Elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ
ActionYanlış anlamalar bazen hayatımızdan çok şey götürebilir. Kimi zaman bunun bedelini ya ağır öderiz ya da ağır ödetiriz. Bize veya başkasına mutlaka zararı olur.. Bu hikâyede de bir yanlış anlama var..ya da yok bakacağız.. #azkar hikayesi.. Azer Kurt...