Karacanın Ağzından..
Azerin elini tuttum. Yüzümü izledi. Konuşmamı bekledi ama bir türlü cesaret edemedim ben. Göğsümde aynı ağrı oluşurken yüzüm acıyla kasıldı. Azerin eline sıkıca tutundum.
Azer:Karaca iyi misin? Güzelim noluyor?
Karaca:Geçecek.. birazdan..bekle..Kesik kesik nefes aldım. Bu diğerlerinden bir tık şiddetli oldu. Kalbimde bir sorun mu var yoksa psikolojik olarak mı böyle hissediyorum emin değilim. Azer yanda duran suyu eline aldı. Yavaşça içirdi. Sakinleştikçe ağrı kesildi. Derin bir nefes aldım rahatça.
Azer:Noldu böyle? Neydi bu?
Karaca:Kendimi fazla sıktığım için sanırım korkma tamam mı?
Azer:Otur tamam sıkma kendini. Unut her şeyi. Güzel bir kahvaltı edelim. Burak hazır mı oğlum masa?
Burak:Hazır abi.Masaya geçtik. Azerin korktuğunu hala hissediyorum. Gülümsedim. Yanağını öptüm yavaşça. Elimi tuttu sıkıca.
Azer:Bir hastaneye gidelim bunun için. Ne olur nolmaz belki kötü bir şey.
Karaca:Olur gideriz. Ama şimdi sakin ol tamam mı? Geçti. İyiyim.Başını salladı. Elini belime koydu. Kendine doğru çekti beni. Alnımı öptü. Gülümsedim. Başımı omzuna koydum.
Azer:Sen iyi olda..bir şey istemiyorum ben. Şu keyfin yerine gelsin.. yüzün biraz olsun gülsün..
Karaca:Seninle gülüyor merak etme. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.Boynumu öptü. Geri çekilince güzelce kahvaltımızı yaptık. Karnımı doyurup geri çekildim. Zaten bu aralar çok fazla bir şey yiyemiyorum. Stresten bütün düzenim bozuldu. Elimi yanağıma yaslayıp Azeri izledim. Bir yandan telefonla konuşup bir yandan da yemeğini yedi. Tebessüm ettim. En kısa sürede her şeyi öğrenecek.
Belki beni terk edecek..belki kınayan gözlerle hayal kırıklığıyla yüzüme bakacak. Ama en azından üstümdeki yük kalkacak. Azerle aramızda hiçbir duvar kalmayacak. Gözlerim doldu. Azer elimi tutunca daldığım yerden çıktım.
Azer:Geçen gün gidemediğimiz akşam yemeğine bu akşam gidiyoruz. Tamam mı?
Karaca:Olur gidelim. Eve uğramamız lazım ama üzerimi değiştireyim.
Azer:Elbise falan giyeceksen boşver bu halin çok iyi. En azından adam dövmek zorunda kalmam.Güldüm dediğine. Son bir gece. Birlikte huzurla geçireceğimiz son bir gecemiz var. Onu da güzel değerlendirmek istiyorum. Azerin işi çıkınca gitmek zorunda kaldık. Beni bırakmadan yanında birkaç depo gezdirdi. Araba da bekledim tabi daha çok. Adamların yanına sokmak istemedi.
Arabadan onu izledim. Hareketleri.. tavırları..her saniye daha çok aşık oldum. Bir gün beni bırakırsa diye doya doya izledim. Arabaya döndü göz ucuyla. Göz göze geldik. Gülümsedim. Elimi başıma yasladım. Gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. Yorulmuşum koşuşturmaktan. Buraya uzakken kafam rahattı. Ama şimdi tam ortasındayım.
Yine de burayı her yere tercih ederim. Çünkü burada sevdiğim adam var. Henüz uykuya dalamadan arabanın kapısı açıldı. Azer geldi sanırım. Yanağımda bir el hissettim. Başımı öptü. Sonra da araba çalıştı ve ilerlemeye başladık. Eve yakınken uyandım.
Azer: Yorgun musun yemeğe başka zaman gidelim istersen.
Karaca:Hayır hayır. Uyku iyi geldi. Gidelim.Arabadan indik. Elimi tuttu. Evin anahtarını aldı cebinden. Kapıyı açınca odaya çıktık. O duşa girdi. Bende giyinme odasına gittim. Elbiselerde göz gezdirdim. Gözüme kestirdiğim birini aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ
ActionYanlış anlamalar bazen hayatımızdan çok şey götürebilir. Kimi zaman bunun bedelini ya ağır öderiz ya da ağır ödetiriz. Bize veya başkasına mutlaka zararı olur.. Bu hikâyede de bir yanlış anlama var..ya da yok bakacağız.. #azkar hikayesi.. Azer Kurt...