Kusursuz Aşk

8.

"LAN!!!!" Uraz'ın kükreyen sesi ile bana sarılan adamın boşluğundan yararlanıp elini ısırdım.

Adam inleyerek elini çekmiş ve bende adımı itip Uraz'ın yanına koştum. Buğulu gözlerimi elimin tersiyle silip Uraz'ın arkasına geçtim.

"Şimdi seni benim elimden kim alacak ulan it!" Uraz beni kenara iterek adama doğru koşup kafa attı. Ben titreyen bedenim ile olanları algılamaya çalışıyordum.

"SENİN ONA DOKUNAN ELLERİNİ BİR TARAFINA SOKMAZ MIYIM BEN?!" Diye kükreyedi Uraz. Adamı hatırlıyordum. O adam havuzda bizimle tanışmak isteyen adamdı.

"Ulan seni ters yatırır düz sikerim" hiç duymadığım küfürleri ondan duymak ve sayısız kükreyişleri beni korkutmuştu. Uraz'ın yanına doğru koştum. Adam ölebilirdi. Adamı düşündüğüm yoktu ama, Uraz'ın başı belaya girebilirdi.

"Uraz.. Öldüreceksin adamı! Bırak artık." diyerek kolundan tutup çekmeye çalıştım.

"Lidya sen karışma!" diye bağırdı bana. Benim ne suçum vardı da bana bağırıyor bu.

"Uraz! Bırak artık başını belaya sokacaksın" diye bağırdım.

"Başımı değil, onu bir tarafa sokacağım." dedi alayla bağırarak. Adama sayısız yumruklar indiriyor ve bir yandan tek eli ile boğazını tutuyordu. Adam tepki bile veremiyordu.

"URAZ!!" abimin sesi ile abime doğru gittim.

"Abi, adamı öldürecek. Yardım et." dedim dolu gözlerimle.

"Abi!!!" diye bağırdı hazan.

"Uraz bırak artık! Adam bayıldı!" diyerek Uraz'ı adamın üstünden kaldırıp yana doğru savurdu.

"Bırak lan! Geberteceğim o iti!" diye bağıran Uraz'ı tuttu abim.

"Nereye bırak lan! Adam can çekişiyor! Kızları korkutuyorsun!" dedi abim bizi göstererek.

Uraz bana bakmış ve koşarak yanıma gelmişti. Elleri ile yüzümü avuçlamış iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu.

"İyisin dimi? Bir şey yaptı mı o sana? Ha? Lidyam söyle hadi? "diye sordu Uraz. Titreyen bedenim ile cevap dahi vermeye takatim yoktu.

" Noldu lan! Lidya ne alaka? "diye bağırarak yanıma geldi abim.

" Bana cevap ver lidya! Bir şey mi yaptı sana? " diye sordu tekrar.

" O it sana bir şey mi yaptı lidya? "diye sordu abim.

" Hayır.... Sen geldin yapamadı. "dedim ağlayarak.

" Sadece arkamdan sarılıp..... "dedim ve gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.

" Söyle hadi lidyam? "dedi gözümün içine bakan Uraz.

" Boynumu kokladı... Öptü.... "diyerek Uraz'a sarıldım. Çok kötü bir durumdu. Kadın olmak çok zordu. Böyle pislikler yüzünden bize rahat yoktu.

" LAN! LAN! " adamın yanına gitmeye çalışan abimin kolunu tuttum.

" Abi yeter. Gidelim lütfen. "dedim yalvarırcasına.

" tamam... Tamam güzelim. Sen iyi ol. "diyerek saçlarıma öpücük kondurdu ve sarıldı bana abim.

Hazan yanıma gelip kollarını bana sarmıştı. Canım arkadaşım benim için endişeleniyordu.

" Uraz.. Lidya'yı odaya çıkarın. Ben de bu iti halledeyim. "diyen abime baktım. Neden baktığımı anlamış olacak ki konuştu.

" Bir şey olmayacak güzelim. Geliyorum birazdan. "dedi güven verici gülüşü ile. Başımı sallayıp onayladım.

Belimde ve bacaklarımın altında bir el hissedince korkmuştum. Bir anda havaya kaldırıldım. Uraz beni kucağına almıştı.

" Ne yapıyorsun ya! İndir beni "diye çemkirdim.

" Hareket etme lidya.. Düşeceksin şimdi. "dedi sahte bir kızgınlıkla.

" indir o zaman beni! Hem... Hem sen ne hakla beni kucağına alıyorsun. "dedim tek kaşımı kaldırarak.

" Hazan sen şu anahtarı al kapıyı koş kapıyı aç "dedi. Ve hazan koşarak kapıyı açmaya gitti. Beni bu adamla nasıl yanlız bırakırdı bu kız.

" Bırakmazsan ısırırım! "diye tehtit ettim. Güldü. 'Ne güzel gülüyorsun sen öyle' diyesim gelmişti.

" Eğer! Tek bir kelime edersen seni öperim! " tehtidime karşı tehtit savurmuştu. Hiç bir şey demeden başımı başka tarafa çevirmiştim. Uraz odaya girmiş ve beni yatağa oturtmuştu.

"ne o? Öpeceğim diye korktun mu?" diye güldü. Ona tavır almış bir şekide başımı başka tarafa çevirdim.

"Küs müyüz?" diyerek yaklaştı. Daha da yaklaştı... Diz çökmüş karşımda duruyordu. Gözlerini gözlerimin içine sabitledi.

"Sana bir şey yaptı diye çok korktum" dedi duyabileceğim bir ses tonuyla.

" benim için korkma. Beni önemsemene gerek yok." dedim başım dik bir şekilde.

Bana iyice yaklaşmıştı. Yüzlerimizin arasında bir kaç santim vardı. Biraz daha yaklaşsa burun buruna gelebilirdik.

"aklımı karıştırıyorsun lidya..." dedi gözlerini usulca yumup.

"Aklına sahip çık. Çünkü canı yanan sen olursun" dedim fısıldayadak. Banyonun kapısı aniden açılmış korkarak Uraz'a tutunmuştum.

"Opss! Gidin başka yerde öpüşün ya!" dedi hazanalay dolu sesi ile.

"Kapa çeneni Hazan!" diye bağırdı Uraz.

Baştan aşağı kızarmıştım. Kaşlarımı çatıp hazana bakmıştım. Hızla Uraz'ı itleyip ayağa kalktım.

"Ne itiyorsun lan!" dedi Uraz.

"Sen sus Uraz!" dedim kızarak.

"Ne kızıyorsunuz ya! Sanki yalan yanlış şeyler söyledim!" diye çemkirdi Hazan.

"Hazan abicim! Biraz daha konuşursan seni ayağından tutup balkondan sallandırırım." diye tehdit etti Uraz.

"Demir abi seni lidya ile dip dibe görseydi, aynı şeyin bin katını sana yapardı ama... Hadi neyse." dedi hazan tehdit dolu lafları ile.

"hazan sus artık!" diyerek kızdım.

"İyi sustum." dedi hazan.

"Ve sende bir daha bana yaklaşma! Bu kadar sakin bir tavrım olmaz!" dedim işaret parmağımı sallayarak.

Uraz bana doğru yaklaşmış ve kulağıma doğru fısıldamıştı.

"Yanında olmam senin de hoşuna gidiyor biliyorum." dedi ve göz kırpıp, gülerek çıkıp gitti.

"Ne dedi o kütük kafa?" diye sordu hazan.

"Ben senin bu abini bir yerde sıkıştırıp....." hazan'ın bağırması ile sustum.

"OHA! yavaş kızım yavaş." diyerek gülmeye başladı.

"Döveceğim diyecektim" dedim çatık kaşlarım ile.

"Tabi tabi. Öyle inandım." dedi gülerek.

Telefonuma gelen Mesaj ile olduğum yerde donup kaldım.

0543** :
Boynuna gömülmek istedim..