Kusursuz Aşk

23.

Dün gece sevdiğim adam tarafından aniden bir evlenme teklifi almıştım. Uraz'ın böyle bir şey yapacağını hiç tahmin etmezdim. Ne diyeceğimi bilememiştim. Ama bu konuda ciddiyse bunu kabul edemezdim. Henüz erkendi, Çok erkendi.

Uraz her ne kadar anlayış ile karşılamış olsa da, bana karşı mesafesini hissedebiliyordum. Ben tarafından umudu kırılmıştı. Anlayışlı olsa da bu cevabım onu üzmüştü belli ki.

Şimdi ise Uraz ile sessizce kahvaltı yapıyorduk. Bana karşı gülümsemesini sunsa da bu bana yeterli değildi. Işıldayan gözleri solmuştu.

"Bir sorun mu var sevgilim?" diye sordum çayından bir yudum alarak.

Uraz ağzına zeytin atıp bakışlarını bana çevirmiş ve gülümseyerek yanıt vermişti.

"Yok, her şey yolunda güzelim. Neden sordun?" dedi.

"Biraz keyifsiz gibi duruyorsun da..." dedim çatalımı masaya bırakarak.

Çayından bir yudum alıp bardağı tekrar masaya koymuştu.

" İyiyim. Hatta beni öpersen daha da iyi olurum" dedi göz kırparak.

Dişlerimi göstererek güldüm ve ayağa kalkıp yanına gittim.

"Sen mutlu olacaksan ben hep öperim" dedim ve kollarımı boynuna sarıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

Uraz kollarını belime sarıp beni bacaklarının üzerine yan bir şekilde oturtmuştu. Tek elini yanağıma koymuş ve gülümsemişti.

"şimdi kimse günümü kötü yapamaz işte" demişti yanağıma öpücük kondurup.

"Ben dün olumsuz yanıt verdiğim için mi durgunsun Uraz?" diye sordum aniden.

Uraz'ın gülüşü solmuş ve yutkunmuştu. Tekrar gülümseyerek cevap verdi.

"Tamam ilk başta cevabın moralimi bozmuş olsa da sonra anladım ki, sen haklıydın. Her şey için daha çok erkendi. Ben sana kapılmıştım ve kapılıyorum da. Tamamen benimle ol istedim." diye itiraf etti. Bir yandan da saçlarımı okşuyordu.

Gülümsedim ve sıkıca sarılmışım.

" Acele etmeyelim. Her anı doya doya yaşayalım. Boşa geçen her anın acısını çıkaralım. Sevginin her zerresini tadalım Uraz. Birlikte öğrenelim. Birlikte adım atalım." dedim gözümden damlayan yaş ile.

"ve akacaksa bu gözyaşı! Mutluluktan bile akmasın... Akacaksa, her tanesini öpeyim de ziyan olmasın güneş çiçeğim" dedi gözlerimi öpücük kondurarak.

"Ve zamanı gelince sana öyle bir evlenme teklifi edeceğim ki... Evet bile diyemeden kollarımda bayılacaksın. Ve ben seni öperek ayıltacağım.." dedi mükemmel bakışıyla.

Gülümsedim onun bu kelimelerine karşı. O benim için doğru insandı. Bunu ilk anda anlamıştım. O benim için vardı..

" O anı sabırsızlıkla bekliyorum Uraz bey" dedim gülümseme sunarak.

Uraz alnını alnıma yaslanmıştı. Burunlarımız birbirine değiyor du. Nefesini dudaklarımda hissediyordum. Dudaklarımız birbirlerine temas edecekken bizi ayıran cebimdeki telefon sesi olmuştu.

Anın etkisi ile telefon sesinden korkup, düşmemek için ellerimle Uraz'ın kollarını tutmuşum.

Telefonumu elime alıp kimin aradığına bakmış ve abim'in aradığını görmüştüm.

"bu benim kaderim! Bu! Benim! Kaderim!" dedi homurdanarak Uraz.

Uraz'a gülüp telefonu açmıp abime cevap vermiştim.