Lidya'dan
"Allahın cezası! Bırak dedim sana bırak!" diye çığlık attım.
Bedenimi dolaba yaslamış ve tek eliyle çenemi sıkıca sıkmıştı. Hırsla alıp verdiği nefesi beni ürkütüyordu.
" Sence seni bırakmak için mi tüm bu tehlikelere karşı buraya geldim ben?" dedi alay dolu sesi ile.
" yapmayacaktı! Abin ve o yanındaki it, bir çöp gibi beni atmayacaktı o çöplüğe!" dedi hırıltılı sesiyle. Çenemdeki baskı git gide daha da artıyor ve kafamı daha da sarsıyordu.
" Seni adi pislik! Keşke daha fazlasını yapsaymış!" diyerek yüzüne tükürdüm.
Evet resmen tükürmüştüm. Korkmayacaktım. Böyle pisliklere boyun eğmeyecektim.
" Ne oldu havuzdaki ürkek kıza? Bakıyorum da bir cesaret gelmiş sana. O it mi cesaretlendirdi seni? "dedi pişmiş kelle gibi sırıtarak.
" Senin gibi piçlere boyun eğecek değilim ya! Sen ve senin gibiler her zaman o abimin sana layık gördüğü yeri hak ediyorsunuz! "diyerek tısladım yüzüne karşı.
Bir anda eli boğazımı sararak sıkmaya başladı. Nefes almakta zorlamaya başlamıştım.
" Eğer ben o çöplüğü hak ediyorsam! Seni de o çöplüğe gömerim! Sana da hak ettiğin değeri gösteririm bundan hiç şüphen olmasın! "diye kükredi suratıma. İrkilerek kapattım gözlerimi sımsıkı.
Mucize olsa da kurtulsam dedim. Mucize olsa da abim burda olsa istedim. Mucize olsa da Uraz burda olsa istedim. Olmaz mıydı bir mucize? Kurtarmaz mıydı beni bu cellattan?
" Ne o? Sustun. Aklın başına geldi galiba? Kurtulamayacağını anladın dimi?" dedi kulağıma doğru nefesini vererek.
Kafamı yan tarafa çevirmiştim onun pis yüzüne bakmamak için. Camda gördüğüm beden ile İrkildim. Kalbim hareketlenmeye başladı.
Gelmişti... Gelmişti beni kurtarmaya. Mucizem gelmişti... O hep bana gelmişti zaten. İstese de, istemese de bana gelmişti.
Kararan gözlerini bana doğru dikmiş ve el işaret ile sessiz olmamı söylemişti. Dolu gözlerimi onaylarcasına kırpmıştım.
Uraz yavaşca camı aralamış ve içeriye girmişti.
" Uysal halin daha da çekici oluyor biliyor musun." dedi parmağını yüzümde gezdirerek.
Uraz'a baktığımda sinirden damarları belirginleşmiş bir şekilde bakıyordu. Eline aldığı vazo ile yavaşça bize doğru yaklaşıyordu.
" Şimdi sesini dahi çıkarmadan buradan çıkacağız tamam mı! "dedi sert sesi ile. Ben cevap dahi vermemiştim. Belimde olduğunu fark ettiğim silah ile korkarak geriledim.
" Uslu durursan sana zarar vermem! "dedi silahın ucunu yüzümde gezdirerek.
Uraz elimdeki vazoyu adamın kafasına geçirerek bağırmaya başladı kükrercesine.
" BEN SANA USLU DURMAYI GÖSTEREYİM O ZAMAN! " diye bağırdı adamın yakasından tutup fırlatarak.
" SÖYLE ŞİMDİ SENİ KİM ELİMDEN ALACAK SÖYLE HADİ!!" dedi Uraz.
Adamın üzerine çıkıp yumruklar atmaya başladı. Korkuyola izliyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Titreyen elimi duvara yaslayıp yere diz çöktüm.
"SENİ ÖLDÜRECEĞİM! DUYDUN MU BENİ! ONA DOKUNAN ELLERİNİ KIRACAĞIM" dedi adamın ellerini ters bükerek. İzlediğim görüntüler aklımı başımdan alacak cinstendi.
Korkuyla Uraz'a seslendim...
"Uraz..." sesim dahi çıkmamıştı. Ama o duymuştu.. Çıkmayan sesimi hisseder gibi duymuştu.
Gözleri beni bulduğunda durmuş ve adamı bırakmıştı. Korktuğumu fark edince adamın üstümden kalkmış ve yanıma gelmişti. Adama baktığımda yerde baygın ve kanlar içinde yatıyordu. Uraz tanıma gelmiş ve benimle aynı şekilde diz çökmüştü. Elleriyle yüzümü avuçlamış gözlerini korku dolu gözlerime dikmişti.
"Bir şey yok güzelim. Bir şey yok. Bak ben burdayım. İyisin. İyiyiz bir şey yok." dedi dudaklarıyla yanağımı öperek. Gözlerim yine yerde yatan adama gitmişti.
"Bakma oraya! Bakma güzelim bana bak! Duydun mu beni? Sadece bana bak." diyerek beni kucağına çekmiş ve başımı göğsüne yaslamıştı.
"Gelmeseydin..." dedim ama devamını getiremedim ve sustum.
"Geldim.. Geldim işte. Düşünme bunları. Hep geleceğim. Hep gelirim ben sana" dedi güven verici sesiyle.
"Korktum.." dedim ağlayarak.
"Artık korkmayacaksın. Kimseden. Kimsenin seni korkutmasına izin vermeyeceğim. Duydun mu beni?" dedi bakışlarını yüzüme çevirerek.
Uraz kucağında benimle birlikte ayağa kalkmış ve beni buradan çıkarmıştı. Kafamı göğsüne gömüp, uyuyup unutmak istiyordum tüm bu olanları.
" Şimdi sen arabada bekle beni tamam mı? Ben geleceğim. "dedi beni ön koltuğa yerleştirerek.
" hayır... Gitme. "dedim telaşla.
" Geliyorum lidya... Cafe'yi kapatıp geliyorum tamam mı? "dedi alnımı öperek.
" O adam?? "diye sordum.
" Merak etme sen bunları! Düşünme! Bekle beni burda. "diyip gitti Uraz.
🗞️
" Ne demek lidya'a saldırdı! "diye bağırdı abim Uraz'a.
" bağırma lan! Korkuyor kız Zaten. Zor uyudu. "dedi Uraz. Ama malesef uyanmıştım. Uyanmıştım ama gözlerimi açmaya halim yoktu.
" Ulan biz bu adamı dövüp çöplüğe atmadık mı? Hala mı akıllanmamış! İlla canını mı alayım ben bunun "diye tısladı abim.
Vay şerefsizler. Kimin akılına gelirdi adamı çöplüğe atmak.
" Merak etme. Ben hallettim adamı. İstese de yaklaşamaz. "dedi Uraz. Şaşkınlıkla gözümü açmış ve bir anda yataktan doğrultmuştum. Ne yaptığımı yeni idrak etmiştim. Utançla masum olan Bakışlarımı yolladım.
" Kızım sen uyumuyor muydun? Ne diye kalktın öyle yeniden dirilen zombiler gibi "dedi abim şaşkınlıkla.
" başımda öyle bağırarak konuşursanız bende uyanırım!! "dedim kendimi haklı bularak.
" Bu fare bizi dinliyordu demir. "dedi Uraz gözlerini kısarak.
" Ne alakası var canım! Uyutmadınız beni "dedim çemkirerek.
" Tabi tabi inandım "dedi alayla Uraz.
" Ya abi şuna bir şey söyle! "Evet şuan Uraz'ı abime şikayet ediyordum.
" Uraz kardeşim kaç se kaç. Bu kızla baş etmek zor. Gel biz gidelim "dedi abim Uraz'ın koluna girip odadan çıkarak.
" Sizi döverim bak! "diye çemkirdim.
Kapı tekrar açılmış ve Uraz sırıtarak bakıyordu bana.
" Hadi dövsene. " dedi tek kaşını kaldırıp. Şuan komik olduğunun farkında mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Aşk
Teen Fiction" Perdeni kapatsan iyi olur komşu kızı. Kapat ki seni görmesinler."