Kusursuz Aşk

26.

Hazan'dan

Demir :
Yavrum bak ben bu erkanı döverim! Bak zor tutuyorum kendimi! Bak damarımı attırmasın vallah billah amele sümüğü gibi duvara çarparım.

Hazan :
Az kaldı ben çarpacağım sevgilim. Dibimizden ayrılmıyor zaten.

Demir :
İzin ver şunun akını alayım. Vallahi elim kaşınıyor.

Çevrimdışı..

"Kuzen bana bir bardak kola koyar mısın." diyen erkan'a kaşlarımı çatıp baktım.

"Ben sana bir koyacağım o olacak" diye fısıldayan demir'e hak verdim.

Biraz daha burada durursa cidden kuzen katili olacaktım.

"Kalk koy ya! Hizmetçin mi var senin!"

"Ölür müsün kızım koysan! Eline mi yapışır." dedi erkan.

"Ölürüm erkan! Çık git rahat bırak bizi ya! Git abimlerin yanına. Asabımı bozma."

"Kıza bak lan. Kola istedik istemez olaydım." diye yakındı kendi kendine erkan.

O sırada Demir ayağa kalkıp erkanın yakalarına yapışmışdı.

"Siktir git lan. Ne utanmaz herif çıktın sen! Git diyoruz gitmiyorsun. Sal kardeşim bizi. Bir rahat bırak bizi." demir erkanı s.... Neyse siz anladınız.

"Olmaz kardeşim. Kuzenimi seninle yalnız bırakamam. Bir abi olarak korumam gerek" hah! Bu çocuk cidden dayak diye yanıyordu.

"Erkan! Kardeşim! Bak daha gençsin. Kolunu bacağını dalağını söktürne bana. Yürü git lan" diye bağırıp erkanı kapı dışarı etmiş ve kapıyı kilitlemişti demir.

Demir erkanı dışarı atıp.. Kapıyı kilitlemişti...

Demir kapıyı kilitlemişti....

"Demir kapıyı neden kilitliyorsun? Abimler burda yanlış anlayacak." dedim şaşkınlıkla.

"olmaz bir şey. Baş başa kalamıyoruz. Erkan iti de bırakmıyor. Gel balayım yamacıma" deyip kolumdan tutup yanına oturttu beni.

Kollarının tekini belime atıp beni kendine yasladı. Başımı göğsüne koyup saçlarıma öpücük bıraktı.

"hah şöyle işte. Sen ben ve sessizlik... Başka ne isterim." dedi diğer kolunu da bana dolayarak.

"Haklısın. Sen ben ve sessizlik... Başka ne isterim ki" dedim ona karşılık.

Lidya'dan

Terasta oturmuş kahvemi içiyordum. Sessiz sakin ortam bazen herkesin aradığı şeydi bence. Başımı geriye yaslayıp gökyüzüne baktım.

Bu kocaman gökyüzüne sığdırdım tüm hislerimi. Hislerim bu koca gökyüzüne sığar mıydı? Bu koca gökyüzü bana dar iken, hislerim nasıl sığacaktı..

Uraz...

Urazım...

Bazen insana güvenmek yetmiyor.. Bu düştüğüm ikilemden nasıl çıkacağım ben. Nasıl huzurlu olacağım. Ben sana güvenmeli miyim?
Söylediklerine güvenmeli miyim?...

Nerden bileceğim kalbinin sadece bana ait olduğunu? Ya bir gün benden sıkılır ve çekip gidersen. Ya ellerimi bırakır ve beni karanlığa atarsan.

Sende mi beni bırakırsın Uraz..

"Ne düşünüyorsun öyle?" Düşüncelerimi bölen sesin geldiği tarafa döndüm.

Uraz..

"Bazen bu yaşadıklarımız bir rüyadan ibaret miş gibi geliyor bana.." diye itiraf ettim onun gözlerine bakarak.