Kusursuz Aşk

22.

"Uraz bak ayaklarıma da koy biraz kum."

"Koyuyorum ama sen oynatıp tekrar açıyorsun ayaklarını!"

"Demek ki az koyuyorsun Uraz! Ben mi öğreteceğim sana!"

"La ilahe illallah! Kızım sen hareket etme! Deli Olcam bak ha!" diye kızdı sahte bir sinir ile Uraz.

Bu gün sahile inmiş, sıcak havadan faydalanıp yüzmeye karar vermiştik. Uraz ile biraz yüzdükten sonra rahat durmayıp, kendimizi kuma gömmeye karar vermiştik.

Karşımızda çiftler romantik anlar yaşayıp sarmaş dolaş güneşlenirken, biz ise çocuk gibi kumlarla oynuyorduk. Bizim romantizm den anlayış seviyemiz anca bu kadar olurdu.

Uraz ilk önce beni gömmek istediğini söylemiş ve ben de kabul etmiştim.

" Güzelim her yerini gömdüm, gömdüm ama..." dedi alnındaki teri elinin tersiyle silip.

"ama?"

"Şu memelerin işimi zorluyor.." şaşkınlık ve utanç ile kollarımı kumdan kaldırıp memelerimi kapatmaya çalışmıştım. Uraz ise gözlerini açmış bana bakıyordu.

"Terbiyesiz!" diye çemkirdim.

"Ya Lidya ne yapıyorsun! Bozdun yine kumları!" dedi isyan ederek.

"Bana ne! Kurbanlık koyun gibi yatırdın beni buraya! Ohh! Bir de görsel şölen yaptın kendine!" dedim sinirle kumları üzerimden atıp.

" Napalım kızım! Senin de boydan kısıp memelere vermişler. Gözüme gözüme giriyordu. Bakmamak için aptal olmak lazım." dedi alayla gülüp.

" Uraz sus ya sus! Bir de gülüyorsun. Uraz sen bu kadar arsız değildin, ne oldu sana?" dedim dudağımı büzüp.

"Sadece sana böyleyim yavrum" dedi ve göz kırptı.

"Yavrum ne ya! Keko oldun bir de başımıza!" dedim üzerine kum atarak.

"Sen yanımda olunca tüm ayarlarım bozuluyor." dedi dudağımın kenarını öperek.

Aniden öpülmez ki be adam...

"Hadi yeter bu kadar ben sıkıldım." dedim ayağa kalkıp.

Uraz da benim gibi ayağa kalkmış ve üzerimdeki kumları silkelemişti.

"Tamam güzelim." demişti ve beraber eşyaları çantaya koymuştuk.

Pareomu üzerime geçirmiş ve Uraz'ın elini tutup otele doğru yol almıştık.

"Güzeller içinden bir seni seçtim.." ıslık çalarak şarkı mırıldanmaya başlamıştı.

Şaşkınca Uraz'a bakıp gülmüştüm.

"Kalbimi sana, ben sana verdim..." dedi bana bakıp göz kırparak.

Ufak bir kahkaha atıp Uraz'ın yanağını sıkmıştım.

"Yavaş be kızım! Yanağımı kopardın!" dedi yüzünü ovarak.

Gülmemeliyim...

Gülmemeli...

Gülmeme...

Gülme...

Gül...

"Allahım surata bak! Uraz tam bir ufak çocuk gibisin. huysuz!" diye güldüm.