15.

2.7K 165 10
                                    

Bu gün ev temizliği için Hale teyzelere gelmiştim. Şuan merdivene çıkmış perde asıyordum. Hazan merdiveni tutuyordu düşmemem için. Tabi yükseklik korkumu saymazsak her şey gayet iyi gidiyordu. Neredeyse yarısını asmıştım.

"Hazan bak güzel tut şu merdiveni. Vallahi düşeceğim. Kurbanın olayım" diye isyan ettim ağlak sesimle.

"Canım arkadaşım beton bile benim kadar sağlam tutamaz. Sen bana güven." dedi hazan kendine güvenen sesiyle.

"Hazan merdiven titriyor sen bana beton diyorsun! Bak düşersem seni balkondan atasım yemin ederim!" dedim kızgın sesimle.

"yeter be! Ne konuştun. Hadi as as. Az kalmış." dedi bacağımı parmaklarının arasında sıkıştırarak. Bacağımın acısıyla çığlık attım.

Acıdan dolayı dengede duramayarak merdivenin sarılmasına sebep oldum. Korkuyla dengemi kaybedip merdiven ile birlikte yere doğru devrilip düştüm. Bedenim yere çakılmış ve bacağımın üstüne sert bir şekilde merdiven düşmüştü. Attığım çığlığı duyan Hale teyze koşarak yanıma gelmiş ve korku dolu gözlerle bana bakıyordu.

"Anam kuzum noldu sana!"dedi Hale  endişe dolu sesiyle.

Hazan korku dolu ve endişeli gözleri ile bacağıma düşen merdiveni kenara koyup yanıma diz çökmüştü. Ben bedenimin acısından dolayı ağlamaya başlamıştım. Cidden dayanılmaz bir acı hissediyordum bacağımda. Kırılmış bile olabilirdi.

"Özür dilerim. Özür dilerim Lidya. İsteyerek olmadı. Çok özür dilerim." dedi dolu gözleriyle elimden tutup kaldırmaya çalışan hazan.

"Hazan dur. Kalkamıyorum." dedim burnumu çekerek. Hazan ise elini çekmişti korkarak.

"O ses neydi?" diyip merdivenden inen Uraz ile abime bakış atıp gözlerimi elimin tersiyle sildim.

"Ne işin var senin yerde" diye surdu abim.

"Lidya perdeleri asarken merdivenlerden düştü ve merdiven bacağına düştü." dedi hazan.

Abim yanıma gelim beni kucağına almıştı. Hareket ettiğimden dolayı, hissettiğim acıyla ağzımdan bir inleme kopmuştu.

"Abi yavaş. Acıyor, çok acıyor." dedim gözyaşlarımla.

"Allahım sen aklıma mukayyet ol. Bir günümüz olaysız geçmiyor." dedi abim başını yuları kaldırıp sabır çekerek.

Abim beni koltuğa bırakmış ve sırtıma yastık koymuştu. Bacağımı kontrol etmek için, eşofmanımı yukarıya doğru sıvamıştı.

"Kızarmış. Muhtemelen ciddi bir şey  yoktur. Biz yine de doktora gidelim." dedi abim alnıma öpücük kondurarak.

"Kızım senin yükseklik korkun yok mu! Ne diye çıkıyorsun sen oraya?" diye azarladı abim beni.

"Tamam çocuklar. Olmuş bir kere. Lidya kızımı doktora gösterin. Şişer kötü olur bacağı." dedi hale teyze.

"Bu perdeleri bir daha siz asmayacaksınız! Duydun mu anne?" dedi Uraz çatık kaşı ile.

"Sen sus be! Kaç saattir odadan çıkmıyorsunuz. Sonra gelmiş abilik taslıyırsunuz." diye çemkirdi hazan.

"Bana bak! Doğru konuş. Sinirlerimi bozma." diye uyardı Uraz.

"Aaaa! Yeter! Benim arkadaşım haklı. Canımız çıktı bizim siz odada oyun oynarken" diye çemkirdim.

"Demir bu kızın bişeyi yok, bak valla. Dili açıldı bunun" dedi Uraz abime karşı.

" Abi şuna bir şey söyle!" dedim masum olduğumu sandığım bakışlarımla.

Kusursuz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin