Bir hafta sonra
Lidya'dan
İki gün önce Uraz ile gittiğimiz tatilden dönmüştük. Bu tatil benim için inanılmaz bir anı olarak kalacaktı. Sevdiğim adam ile geçirdiğim vakitler hayallerimden de öteydi. Her an daha da bağlanıyorduk birbirimize. Daha da çok kapılıyordum ona. Hayaller gerçek olmak için vardı değil mi? Benim hayalim ve benim yaşadıklarım olmuştu. Uraz benim hayallerimin tamamıydı. Sonuçta ben onu onsuz da severdim.
Bana evlenme teklifi ettiği gece düştü aklıma... Ruhumu vermek istedim oracıkta. Fazlaydı bana bu duygu. Fazlaydı bana bu sevgi. Uraz bana fazlaydı... Ya ölümüm onun elinden olacaktı... Yada'sı yok! Kesinlikle bir gün onun yüzünden ruhumu verecektim. Sevgi böyle bir şey miydi? İnsan nefes almayacak kadar sever miydi? İnsan nefesi kesilecek kadar sever miydi? Uraz da benim gibi beni sever miydi? Seviyor muydu?
Peki ya onun da kalbi benim gibi atıyor muydu? O da beni görünce eli ayağına dolaşıyor muydu? O da benim gözlerimde kaybolmak istiyor muydu? Uraz gerçekten seviyor musun...
Hayat adil bir yer değildi. Bazen en yakının savururdu seni hırçın bir rüzgar gibi. Öyle savrulurdun ki... Bunu en yakının yaptığını dahi anlayamazdın. Hayat sana her şeyi düşündürürdü. Hayat sana dünyanın acımasız bir yer olduğunu öğretir ve yaşatırdı. Yar dediğin yara olurdu. Hayat beni sevdiğim ile sınama dedim içimden.
'Hayat beni sevdiğim ile sınama..'
🗞️
"Abim kafe'nin ismini değiştirmiş duydun mu Lidya?" dedi Hazan heycanla.
Dikkatimi hazan'ın dediklerine verdim. Uraz kafe'nin ismini değiştireceğinden bahsetmemişti. Birden bire neden böyle bir karar aldı acaba diye düşünmeden edemedim.
"Bundan haberim yoktu. Nerden duydun?" diye sordum.
"Demir ile abim konuşurken kulak misafiri olmuş olabilirim. Galiba bize sürpriz olacağı için bahsetmediler." dedi Hazan gülümseyerek.
Demek bize sürpriz yapacaktı. Baskın yapsam nasıl olurdu ki?
"Sürpriz demek... Biz de sürprize baskına gideriz değil Hazan?" dedim muzipçe gülümseyerek.
Hazan ağzını açmış şakınca bana bakıp konuşmuştu.
"Sen var ya sen! Çok fenasın kızım bu iyi fikir" dedi ellerini çırparak.
Kafe'nin önüne arabayı park etmişti hazan. Bakışlarımı kafe'ye çevirdiğimde, büyük kahverengi tabela ile büyülenmiştim."Mavi Cafe"
Mavi benim en sevdiğim renkti. Eğer bir gün çocuğum olursa, adını mavi koymak istiyordum. Uraz'ın bu yaptığı benim için çok kıymetliydi. Uraz benim mavim di. Benim mavi aşkım dı.
"Lidya bu çok güzel olmuş ama" arabadan inmiş ve ışıltılı gözlerle bakıyorduk tabelaya.
"Uraz sürprizlerle dolu bir adam.." diye fısıldadım.
" Aşk adamı ne hale getirdi. Ey gidi ey. Dağ gibi abim hanımcı oldu" diyen hazan'a karşı güldüm.
"aynı şey benim abim için de geçerli değil mi hazan hanım?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
Hazan kıkırdamıştı. Bir şey demeden kafe'ye doğru yürümeye başladık. Kafe'de bir kaç müşteri'den başka kimse yoktu. Gözlerim Uraz'ı aramaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Aşk
Teen Fiction" Perdeni kapatsan iyi olur komşu kızı. Kapat ki seni görmesinler."