Bölümle ilgili ön bilgi:
•Bars gergin çünkü birkaç saat önce sevgili biricik kız kardeşiyle tartıştı. Bölümün %90'ında bunu hissedersiniz.-
Siz: E gelmedi bu? (00.01)
Pezwnk: Sabredin efendim, gelecek.
Yazdığı beni bir nebze bile rahatlatmadı. Aksine ayağımı yere vurmaya devam ettim. Kapının arkasında duruyordum. Elimdeki telefonun ışığı hariç oda kapkaranlıktı.
İçime derin bir nefes alıp, telefonun güç tuşuna bastım. Kafamdaki şapka bile hâlâ yerli yerindeydi. O kadar gergindim ki, dünya üzerindeki bütün elektrik santralleri benim aracılığımla birbirilerine bağlanabilirdi. Telefonumu hemen arkamdaki benim yarım kadar olan dolaba koydum.
Tam o anda kart okuma sesi duydum.
Kapıyı açıyor olmalıydı.
Nefesimi tuttuğumda tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Kapı açıldı, içeri girdi. Dışarıdan gelen ışık vasıtasıyla yüzünü azda olsa görebilirdim ama bakmadım. Onun yerine kapıyı kapattım ve ona yaklaşıp, "ben buradayım" der gibi kolunu tuttum.
Nazik hareketime kıyasla yerimi keşfettiği gibi sertçe kolumu tutup, beni kapıya yasladı. Direkt dibime girdiğinde kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
Fazla şiddetliydi.
Bedeni bedenime değiyordu.
Duyumsadığım alkol kokusuyla gözlerimi kırpıştırdım. Keşke bende içseydim, stresim azalırdı. Gerçi bunu düşünemeyecek kadar sinirimi bozmuştu Bars bu gece.
Akıl mı bırakmıştı sanki?
Aklım yine o konuşulanlara giderken onun elleri yanaklarımı buldu. Parmağıyla bir süre yüz hatlarımı yokladığında bu hareketine anlam veremedim. Baş parmağı, dudağımın üstünde durup onu biraz okşadı. Dudaklarımı ister istemez araladığımda elini çeneme kaydırdı. Yüzümü hafif yukarı kaldırarak üst dudağımı dudaklarının arasına aldı.
Öpüşmeye başladık.
Bu konuda deneyimim olduğu için karşılık vermekte zorlanmadım.
Saniyeler içinde onun kendini bana daha çok bastırmasıyla derinleşti öpüşmemiz. Kollarımı boynuna doladığımda sırada o, blazerımın düğmesini açmakla meşguldü.
Dönülmez bir yola girdiğimi hissettim..
Kadınlığımda hissettiğim uyuşmaya anlam veremezken blazerın düğmesini açtığı gibi bacağını oraya bastırmasıyla inledim. İçimdeki benliğim dayanamadı, akışa o kadar çabuk bıraktım ki kendimi buna ben bile şaşırmıştım.
Elimi saçlarına atıp, onları çekiştirmeye başladım. Buna karşın kalçama ellerini yerleştirdi ve oldukça büyük bir baskıyla beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım. İlk işi dudaklarımızı ayırmak oldu, ben ne yapacak diye nefesinin çarptığı yere -göğsüme- bakarken onun yüzünü oraya gömmesiyle başımı geriye doğru attım. Giyindiğim dantelli siyah sütyenin izin verdiği kadarıyla öpmeye başladı.
Seks işçisi menajeri beyin, bana yatağın yerini ezberlettiği gibi ona da ezberlettiğini oraya gitmesinden anladım. Odadaki bütün gereksiz eşyalar kaldırılmış gibiydi. Bunu odanın aydınlık hâlini gören biri olarak söylüyordum.
Nefesi tenime gömülürken saçlarını tutup onu göğüslerime daha çok bastırdım. Bacak aramdaki sızı her saniye daha da artıyordu. Yatağa geldiğimizde kafasını oradan bir anlık ayırdı ve yatağı yokladı.