Bölüm 24: Aden

431 35 5
                                    





Kanayan kalbimin bir kısmında artık çiçekler açmıştı. Mutluydum ama ne hissedeceğimi bile bilmiyordum.




Gece böylece devam ederken ortamda hoş bir sohbet vardı, kalbimde ise derin bir sızı.

Gözlerime bakıyordu sanki ezberine kazımak için. Gözlerine bakıyordum bir şeyleri hatırlamak için.

En derin sızının olduğu yerde belki o yoktu ama en derin yalnızlıklarımı onsuz geçirmiştim.

Bir söz verdim. Bir yemin ettim. Bunun hesabını çok ağır ödeyecekler. Korkularımın sebebi olan ve beni benden koparan herkes günün birinde bana yalvaracak.

Tıpkı benim çaresizlikle yalvarışlarım gibi.

Üzerime giyindiğim bordo bir takım giyip içine beyaz bir bluz giyinmiştim. Her zamanki makyajımı yapıp bu sefer kırmızı bir rujla makyajımı renklendirmiştim. Saatimi ve diğer aksesuarlarımı da takıp beyaz bantlı topuklularımı giyindim.

Mahzende işim vardı bu yüzden erkenden kalkıp üzerimi giyinmiştim ama Araf hâlâ uyuyordu.

"Sevgilim uyan artık. Bana haber vermeden gitme demiştin ama gitmemen için uyanmadığını düşünmeye başladım." Söylediklerimle Araf yüzünü yastıktan kaldırıp sırt üstü uzandı.

Tabi bu sırada da homurdanıyordu.

Bakın siz şu işe birileri çocuk kalmış.

"Gitmesen olmaz mı?" diye sorduğunda bir gözü açıktı diğer gözünü ise ovuyordu. "Olmaz sevgilim. Hatta kalk sende hazırlan birlikte gidelim, Çiçek önemli olduğunu söyledi."

"Sabah beni öpmeden uyandıramayacak kadar önemli olan ne ki?" Söyledikleriyle gülerken yanına ilerleyip alnına kocaman bir öpücük bıraktım.

Rujumun alnında bıraktığı izle kahkaha atarken "Helalimsin." Diye konuştum.

Gözleri kocaman açıldı ve şaşkınca bakmaya başladı. Gülersem olmazdı ama çok tatlı göründüğü konusunda hemfikiriz bence.

"Sevgilim iyi misin?" Ay inme mi indi, ne oluyor?

"İ-iyiyim." Diye kekelediğinde gülmemek için zor duruyordum.

"Tamam, tamam helalim değilsin. Irzına geçmedim sakin ol." Deyip gülerek makyaj masasına doğru ilerledim.

Parfümümü alıp sıkacağım esnada "Eftalya?" diye seslenmesiyle ona döndüm.

"Efendim." Diyemeden "Helalim olsana." Demesiyle öylece kaldım.

What dedin gülüm?

Allah'ım neredeyim ben? Ne oluyor? Ne yaşanıyor şuanda?

"N-ne?!"

Verdiğin tepki gerçekten bu mu kızım?

"Helalim olsana diyorum kızım neyi anlamadın? Karım ol." Sana geliyorum Rabbim!

Parfüm şişesini bir kenara bırakıp "Şuan evlilik teklifimi ettin yoksa ben mi öyle anladım?" diye sorduğumda aklımda başımda değildi zaten.

"Yanlış anladın sevgilim. Teklif etmiyorum, helalim ol diyorum." Ne tepki vereceğimi şaşırdığımda çoktan gözlerim dolmuştu.

Sahiden böyle güzel bir anı yaşayacak mıymışım ben ya!

MAHZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin