34. Bölüm

17.9K 1.2K 982
                                    

Hellooooooooooooogggg kızlar.

Nasılsınız?

Ben biraz yoğun bir dönem yaşıyorum. Umarım kolayca bu zor sürece alışabilirim.

Üniversiteye yerleşen, iş bulan, yurda yerleşen, henüz yerleşemeyen, atanabilen arkadaşlarada başarılar diliyorum. Umarım istediklerinizden daha güzel şeylerle karşılaşırsınız.

Hepinizi kocaman öpüyorum.

Bu arada bölümümüzün burcu Başak oldu. Doğmuş olan başaklar ve henüz tarihen dogamamış olanlarında doğum günleri kutlu olsun. (bizi unutma sakın demişlerdi bakın unutmadım)

750 yorum 900 ⭐ sınırımız olsun

🐂🐻🐂🐻🐂🐻🐭🐭🐭🐭

Az önce kaosun hakim olduğu salonda yazın sıcağına rağmen buz kesen bir sessizlikle birbirimize bakarak oturuyorduk. Annem ve Feride Teyze az önce halamların oturduğu koltukta oturuyorlardı. İkisinin yüzüde gerginlikten kızarmıştı. Turgut Amca ve Ayşe pencereye yakın olan koltukta yanyana oturmuş rahat rahat oturuyorlardı.

'Bu evde sen'le her köşesinde ne yerdeyim ne gökte.

Beni seninle tanıştıranlar hepsi girsin cennete.'

(Yıldız Tilbe :Bu evde sen'le)

Salondaki sessizliği bölen Yıldız Tilbe'nin şahane sesiydi ama ortama pek uymayacak hareketlilikteydi. Ses sanki hem çok uzaktan hem de çok yakından geliyordu. Oturduğum koltuğu el yordamıyla kolaçan etsemde boşa uğraştan başka bir şey olmadı. Turgut Ancanın yanında oturan Ayşe kikirdemeye yer arar gibi elini dudaklarının üzerine örttü.

"Nerede bu ya." Telefonu belli saatlere kurup düşmüş enerjimi gerisin geriye toplamak için böyle şeyler yapıyordum.

"Yakından geliyor ses," dedi Sancak. Oturduğum koltuktan televizyon ünitesinin etrafına çekmecelerine bakmak için kalktım.

'Kimse anlamaz beni, senin bir bakışın çözer.' Müzik tüm coşkusuyla devam ederken açtığım çekmeceleri bir bir kontrol ediyordum. Annemin ilaçları, epoksi reçinesiyle yaptığı hobi malzemeleri, işlediği seccade, tansiyon aleti gibi birçok ıvır zıvırın altına üstüne baktıktan sonra çekmeceleri kapattım. Yoktu.

"Ses buradan geliyor," dedi Sancak. Oturduğu koltuktan kaltı. Kolçak kısmındaki boşluğa elini daldırdı.

"Oraya nasıl girsin?" dedim kesinlikle orada olmadığını düşünerek. En son ne zaman elimdeydi onu bile hatırlayamıyordum.

"En son nereye koyduğunu hatırlıyor musun?" dedi daldırdığı elini daha diplere iterek.

"Evdeydi işte." Şarkı uzundu. Daha önceleri bu kadar uzun olduğunu bile fark edememiştim oynamaktan olsa gerek. "Çok yardımcı oldun sağ ol," dedi Sancak alayla. Elini kolçağın kenarından çıkardı. "Sandığına düşmüş heralde elime gelmiyor."

Sancak'a yardımcı olmak için koltuğu yatak yaparken yaptığımız gibi oturum kısmını havaya kaldırdım. Koltuğun açılmasıyla birlikte salona dolan gür sesle gözlerimi kapadım. Turgut Amca burada olmasa bu kadar utanmayacaktım. Yere eğilip koltuğun sandık kısmındaki annemin yeni işlediğini söylediği yemenilerin olduğu yerleri didiklemeye başladım. Yoktu. Yanıma gelip benim gibi dizlerini yere vererek duran Sancak sadece sandığın içine bakıyordu. Gözlerini az önce elini uzattığı yere dikip kontrol ettikten sonra elini uzatıp sağa sola gezdirdi.

Gül KOZASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin