otuz dört

2.3K 171 45
                                    

Bölüm 34: Sarhoş sevdalısı

2 hafta sonra;

Ekrandaki filme tamamen odaklanmışken bir yandanda önümdeki mısırdan yemeye devam ediyordum. Ama hala aklımın bir köşesinde başka bir erkeği sevdiği için dayak yiyen çocuk vardı.

O gün çocuğun dayak yemesinden çok etkilenmiştim. Sanki dünya üzerinde tek eşcinseller Yağız ve benmiymişim gibi geliyordu bana.. şimdide aklımdan çıkmıyordu.

"Puff."

Hafif eğilip masada duran kolayı aldım. Arada bir köydeki halim aklıma gelince şuan rüyada olduğumu düşünüyordum. Tam karşımda bilgisayar, önümde kola ve patlamış mısırla film izliyordum. Gerçekten bu vaziyette olduğum için bazenleri ağlayasım geliyordu.

"Vay anası.." dedim kendime engel olamayarak. "Ne günler atlattın be Kadir."

O ara odanın kapısı açıldı ve içeri Yağız girdi. Kafamı ona çevirdim. Dışarda yağmur yağıyordu. Doğal olarak kahve saçları hafif ıslanmış, rengi koyulaşmıştı. Şemsiye almamıştı anlaşılan.

"Hoşgeldin," gülümseyerek konuştuğum zaman koşarak çalışma masasının yanında olan büyük yatağa yüz üstü atladı. Kafasını yorgana bastırırken şüpheyle "Yağız iyi misin?" diye sordum. Yine kafayı yemişti.

"Sik gibiyim." dedi, sesi boğuk çıkıyordu.

Masada duran kolayı tekrar aldım ve pipeti ağzıma sokarken "Nedenki?" Diye sordum.

Bir şey demedi sonra kafasını yan çevirip yatar pozisyonda bana baktı. "Para kazanmak çok zor."

Gözüm arada bir filme kayarken "Hmm.." dedim. O işlerden hiç anlamıyordum. Üniversite biter bitmez işe girmeyi düşünüyordum zaten. İzlediğim filmde bir tane araba sahnesi gelince tamamen ekrana odaklandım. Yağız'da olduğu yerde hareketlenip izlemeye başlamıştı. Hızla aracı süren adam arkasındaki garip, başka bir şeyden kaçarken bir tane yayaya çarptı. Çarptığı kişi parçalanıp etrafa kan saçarken olduğum yerde kaldım. Bu kadarını beklemiyordum.

"Lan bune." dedim kendime engel olamayarak. Yağız yanımda sessizce "Film." diye mırıldandı. "Bu filmler böyledir yavrum, ne beklersin." Pipeti ağzıma götürürken ona çatık kaşlarımla baktım. Ayağı kalktı.

"Neyse.." konuşurken benim dolabıma yöneldi. Kapağını açıp içinden pantolon çıkardığı zaman "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Benim eski okuldan bir arkadaş kendi mekanlarında buluşacakmış. Sende gelmek istersin herhalde, değil mi?" diye sordu beklentiyle. Konu arkadaşları ile içmek olunca gözlerinin içi parlıyordu resmen. Ama bana bir kere bile içkinin tadına bakmama izin vermemişti. Tamam içmek kötü bir şeydi ama en azından bir kere sarhoş olmak nasıl hissettiryor merak ediyordum. Elimde değildi.

"Bende azıcık içsem olur mu?"

Yağız hemen kaşlarını çatıp "Bok iç," dedi. Suratımı asılırken benim bu halime derin bir nefes verdi. "Kadir içersen ağzına vururum valla."ciddiydi.

"Bir yudum alacam en azından." dedim, bari tadına bakasaydım. Ben böyle deyince elini kaldırıp 'seni döverim çocuk' der gibi tehdit etti beni.

"Tamam, tamam. Kızma." dedim dudaklarımı bükerek. Memnun bir ifade ile yanıma geldi. Ona bakarken hafif eğilip dudağımın kenarını yavaşça öptü.

"Asma suratını. Sadece şimdi içmen uygun değil.. biraz daha büy öyle." dediğinde huysuzca "Babam bile bu kadar babalık yapmadı bana." dedim, yüzündeki ifade anlık kararsada ardından gülümsedi ve çenemi sıkıp sertçe öptü.

"Bekle beni birazdan çıkarız.."

Lavaboya girdikten yaklaşık beş dakika sonra geri çıktı. Üstümü giymeme yardım etti ve kendiside giyindi. Ardından annesiyle yaptığı kısa bir konuşmanın ardından binadan çıktık.

Aşırı derecede yağmur yağıyordu. Rüzgar sertçe eşlik ettiği için damlalar havada oradan oraya savruluyordu.

"Anam bune lan böyle." Yağız garip bir ifadeyle konuşunca biraz titreyerek "Soğukmuş." dedim. Bana bir bakış attı ve kolunu kaldırarak omzundan tutup kendine çekti. Anında ona yaslandım.

Taksi çağırıp bindiğimizde Yağız sürücü koltuğunun yanına oturdu. Arkaya geçip kapıyı kapattığım zaman yaşlı şoför aracı çalıştırdı. Yağız ona adres verdi. İçime derin bir nefes çekerken başımı cama yasladım. Araba her tümsekten geçtiğinde kafam çarpsada umursamadım.

Gözlerim dikiz aynasından onun siyah hareleri ile kesişince ona dikkatle baktım. İfadesizce beni izliyordu. O an içime çok rahatsız edici bir duygu yerleşti. Neden öne oturmuştuki? Ben burada azda olsa üşüyordum. Hiç bir şey olmasa bile tam yanımda oturmasını isterdim. Sanki bir şeyler eksikti. Onu seviyor, değer veriyor, yanında güvenli hissediyordum. Bana ciddi anlamda büyük yardımları dokunmuştu. Ama isim koyamadığım bir duygu eksikti ve bu bizi birer yabancı gibi hissetmemize neden oluyordu. Bu düşünce aylardır içimi kemiriyordu.

Sanki birbirimiz için fazla çabalamamıştık.. bilmiyordum.

-

Evet, ortalık karıştırma mod ONN az kaldı hsjajahaj

Çok çabuk yakınlaştılar, öyle hemen aşkım cicim yok.

Kitap finalini nasıl bekliyorsunuz? İlham gelmiyor..

çocuklukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin