yirmi üç

4K 255 67
                                    

Bölüm 23: Güzel dakikalar

-

Eslem Hanım ve babam bir tane restoran kiralamış, orada Elif'in doğum gününü kutlayacaktık. Fazlasıyla gergindim. Çünkü babamın bakışları altında eziliyordum. Sanırım benim burada olmamı beklemiyordu ya da istemiyordu. Bunu umursamamaya çalıştım.

Tanımadığım bir çok kişi buradaydı. Elif arkadaşlarından paketlenmiş hediyeleri alırken oldukça mutlu gözüküyordu.

Bizim olduğumuz masada ise Yağız, Çınar, Onur ve ben oturuyorduk. Abim daha gelmemişti.

Yağız benden biraz uzak duruyordu. Aslında benimde ondan bir farkım yoktu. Lakin göze batacak bir şey yaparsak sıkıntı çıkabilirdi.

Diğer bir sorun ise Esma denen kızında burada olmasıydı. Şuan masaya gelmemişti ama her gözlerimiz birleştiği zaman birbirimizi öldürecek gibi bakıyorduk. Sanırım Yağız ile kavga etmişti ve bunun benim yüzümden olduğunu düşünüyordu. Aslında kendi bakış açıma göre benim sayemde olmuştu ve bu iyi bir şeydi.

Yağız bana doğru eğilip "Seni alıp gitmek istiyorum. Ama bu Elif cadolozu benim tek tek saçlarımı yolar." dedi.

"Yolsun bi' zahmet." diye mırıldandım. Hala ona küsmüş gibi davranıyordum. Aslında geçen akşam rolümü sonlandırcaktım ama araya Çınar ve Onur karışınca vazgecmiştim.

"Esma'yla konuşmuyorum."

"Ne güzel işte." derken etrafa bakıyordum.

Yanımda sinirle bir nefes verdiğini duydum. Ben geri çekilmesini beklerken hiç aklıma gelmeyecek bir şey yaptı. İri elleri aletimi kavrayıp sıkınca iki büklüm oldum.

Bizimle ilgilenmeyen Onur ve Çınar'a bir bakış atıp hemen elini geri çekti. Şokla ona bakıyordum.

Bana ters bir bakış attı ve omuz silkerek önüne döndü. Hala şoktaydım. Etrafa kaçamak bakışlar atarak biraz ona yaklaştım ve kulağına doğru "Yağız yürek mi yedin sabah sabah?" diye sordum.

"Ne yapayım, bak sende." homurdanarak konuştuğu zaman hayretle kaşlarımı kaldırdım.

"Dikkat çekmeye çalıştıysan, başardın." dedim. Gerçekten başarmıştı.

"Harbi mi?" diye sorup yüzüme bakarak gülümsedi. İki dakikada kafayı yemişti çocuk.

Derin bir nefes verip sırtımı arkaya yasladım. Hala bana bakıyordu. Gözlerimi ona çevirip başımı 'ne var' anlamında salladım.

"Affetin mi?" dedi.

"Evet..." dedim. "Cinsel organımı sıktığın için seni affediyorum."

Onunla dalga geçtiğimde başını önüne eğip sustu. Bu haline ister istemez göz devirdim çünkü küçük bir çocuk gibi davranıyordu.

"Biz iki dakikaya geliyoruz.." dedi Onur ayağa kalkarken. Yağız ona dönüp "Nereye?" diye sordu.

"Gidiyoruz oğlum işte, sıkma." dedi Onur. İkisi bir şey demeden restoranttan çıkınca Yağız çenesini masaya koydu. "Herkes ters tarafından kalkmış herhalde.." diye fısıldadı. Bu hali canımı sıkınca ona yaklaştım ve omzundan dürttüm. Hemen kafasını bana çevirdi.

"Barışıyor muyuz?" dedi hemen. Ona bakıp gülümsedim ve "Evet." dedim.

Birden dudağıma eğilince geri kaçtım. Bana bir süre bakıp "Ananı sikeyim," deyip geri çekildi.

Gözlerim babamın olduğu tarafa kaydı. Bizi görmemişti.

"Pardon kendimi kaybettim." dedi ensesini kaşırken.

çocuklukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin