yirmi dokuz

3.4K 242 59
                                    

Bölüm 29: Sona doğru

Yağız'dan;

Sert adımlarla ana kapının önüne giderken öfkemi kontrol edemiyordum. Annem ve Elif kapıyı kapatırken gözlerini irileştirmiş bir vaziyette yerdeki kanlara bakıyorlardı. Arkalarında duran şerefsize baktım. Meriç.

"Oğlum bunlar ne..?" Annem dehşetle konuştuğu zaman gözlerimi ona çevirdim. "Ne oldu burada, Mehmet nerede?"

Onun ismimi duyunca sinirden gözlerim doldu. Elimde değildi. Eve geldiğim zaman odamdan gelen ağlama sesleri, sırtındaki yaralar benim canımı daha çok yakmıştı.

"Cehennemin dibinde!" diye bağırdım. Nasıl diyecektim lan ben? Eve geldiğimde kendi oğluna şiddet mi uyguluyor diyecektim. Anlatamıyordum. Kelimeler tek tek boğazıma dizilmişti.

Elif öne atılarak "Abi ne oluyor?" dedi endişeyle. Arada bir gözleri kana kayıyordu.

Ona cevap vermeden arkasındaki kişiye diktim gözlerimi. "Benimle gel." diye sessizce ama bir o kadarda emir veren sesimle konuştum. Bana baktı ifadesizce.

"Bak bağırmadanda konuşabiliyorsun." dedi sırıtarak. Kendimi zor tutuyordum. Odama zoraki adımlarla yönelirken son kez arkamı dönüp "Anne o adamla sakın konuşmayın," deyip salonu gösterdim. Hala ikiside şokla bakıyordu. Meriç bir şey demeden beni takip etti.

Gelen adamı umursamadan yavaşça odamın kapısını açtım ve yatağın içinde yatan, yorgana sıkıca sarılmış çocuğa baktım. Meriç arkamdan geldi.

Yatakta yatan kardeşine bakmadan parmaklarının ucunu ceplerine soktu ve gevşek gevşek "Ee neden çağırdın?" dedi. Hayretle yüzüne baktım.

"Siz şaka mısınız lan?" dedim. Ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

"Neden çağırdın?"

Tekrar sorduğu soruya yumruklarımı sıktım. "Belli olmuyor mu neden çağırdığım?" deyip hala yorganın içinde duran Kadir'i elimle gösterdim. "Hiç mi vicdanınız yok lan sizin?"

Benim sorduğum soruyu yanıtsız bıraktı ve gözlerime bakarken cebinden bir şey çıkardı. Sürekli alayla bakan gözleri elindeki şeye bakınca hissizleşiyordu sanki. Avcunun içinde duran kaseti bana uzatırken kaşlarımı çatarak aldım.

Bu halime gülüp "Ne bok olduğunuz hakkında bir fikrim yok. Ama gerçekten şu işe yaramaz çocuğu seviyorsan," deyip kardeşini gösterdi. "Bunu izle, çok güzel."

Kasetin içinde ne olduğunu bilmiyordum. Ama bu herifin konuşmasından iyi şeyler olmadığını anlamıştım. Hâla bana hastalıklı bir şekilde bakarken daha fazla dayanamadım ve yüzüne bir yumruk geçirdim. Kemiğine geçirdiğim yumruğun sesi odada yankılanırken sadece küçük bir inilti çıkartıp yere düştü. Kadir yorganın içinde daha fazla titremeye başladı. Yerdeki adama öfkeyle bakarken "Kalk Elif'i çağır," dedim. Ağzındaki kanı tükürerek ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Gidip Kadir'in baş ucuna oturdum ve kapalı yorganı açtım yavaşça. Gözlerini sıkıca yummuştu. Eğilip saçlarından öptüm.

"Sen odadan çıkma güzelim. Elif ile burada bekle." dediğimde kafasını usulca salladı.

Elif odaya girdiğinde "Yanında bekle," dedim, kafasını salladı.

Mutfağa yönelttim adımlarımı. Artık hesaplaşma vaktiydi.

İçeri girdim ve sandalyede çenesine buz koyan şerefsize baktım. Annem vermişti büyük ihtimal. Yanında oturan kadın hemen ayağa kalktı ve "Oğlum Allah aşkına ne oluyor, bir şey söyle!" dedi. Bende oturdum ve geriye yaslandım.

çocuklukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin