on üç

6.1K 435 58
                                    

Bölüm 13: İbne

-

Çınar yeni aldığı biraları dolaba koyup kapatırken çalan telefonuna sinirle küfürler etmeye başladı. Eve daha gireli üç dakika olmamıştı.

"Bekleyin lan bekleyin." diye homurdandı. İşi bittikten sonra hala çalan telefonu eline alıp kimin aradığına bakmadan hemen açtı.

"Alo?" dedi geçip koltuğa kendisini atarken. Eliyle yeni yeni çıkan sakallarını sıvazladı. O ara Meriç'te salona girdi. Gözleri bir ara ona kaydı ama geri çekti.

"Kardeş biz geliyoruz haberin olsun."

Yağız'ın sesini duyunca ilk başta geliyoruz kelimesini idrak edemedi. Ardından aklına Kadir gelince "Ha tamam gelin. Biz Meriç'le yeni geçtik zaten." diye cevapladı.

Karşı taraf bir süre sessiz kaldı. "O da mı oradaydı?"

"Niye, ne oldu?" dedi Çınar anlamsızca.

"Bir şey olmadı sonra anlatırım ben sana."

Vedalaştıktan sonra telefonu kapatıp koltuğun üstüne attı ve karşısında oturan adama çevirdi gözlerini. Telefona bakıyordu her zamanki gibi.

"Kardeşinle Yağız geliyormuş."

Meriç mavi, soluk gözlerini ona çevirerek "İyi, gelsinler." dedi.

"Bu ne tepkisizlik abicim kalk bi' silkelen." diye sitemle konuştu Çınar. Bu çocukla tanıştığı günden beri sürekli tek kelimelik cevaplar verip duruyordu. Ama yalanı yok şimdi zor zamanlarında hep yardım etmişti.

"Nasıl tepki vermemi bekliyorsun kardeşim?"

Çınar kendisine yapılan imaya kaşlarını çatmakla yetindi ve "Ne bileyim programlanmış robot gibi konuşuyorsun. Varsa bir derdin söyle." dedi.

O da nasıl bir tepki vermesini istediğini bilmiyordu. Sadece bu hali ona her zaman garip ve çok az da korkunç geliyordu.

Zil çalınca ela gözlü çocuk ayaklanıp "Ben bakayım." dedi. Kapıyı açtığında Kadir ve Yağız hemen içeri girip ayakkabılarını çıkarttılar.

"Selamınaleyküm." dedi kara oğlan valizi yere bırakırken. Kadir'e bir kaç tane kendi kıyafetinden koymuştu. Sanırım onun için alışveriş yapması gerekiyordu çünkü hiç kıyafeti yoktu.

"Aleykümselam.." dedi Çınar.

Yağız aklına gelen şeyle hemen "Meriç burada mı?" diye sordu.

"Evet burda şuursuz herif." Çınar huysuzca konuşunca Yağız onu umursamadan içeri gitti. Ela gözlü çocuk o ara Kadir'e dönüp "Yeni ev arkadaşımada merhabalar." dedi.

"Evin güzelmiş," dedi Kadir içeri geçerken.

Çınar elini göğsüne bastırıp "Çünkü benim evim," deyince Kadir ona gülümsemekle yetindi. En azından Çınar iyi birisi olduğu için şanslıydı.

Meriç içeri giren adama baktığında şüpheli gözlerini kısmıştı. Bir derdi olduğu belliydi.

Ayakta dikilen adama bakıp "Bir sorun mu var?" diye sordu.

Yağız istifini bozmadan mesafeli bir sesle "Konuşmamız lazım," deyip ona bakmaya devam etti.

Meriç, "Söyle o zaman." dediğinde sıkıntılı bir nefes verdi. "Burada olmaz, onların duymasını istemiyorum."

"Neden?"

"Taşak mı geçiyorsun oğlum? Gel işte."

Yağız sinirle patlayınca Meriç sırıtarak ayağa kalktı. Kara oğlan dün akşamdan beri ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Fakat sonradan ne olacağını boşvermiş, karşısında onu alaya vuran adamdan gerçekleri öğrenmeye karar vermişti. Yani o öyle umuyordu.

çocuklukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin