[41]

937 72 12
                                    

Ayça: Artık biriniz içeride neler olduğunu anlatabilir mi?

Berke: Evet lütfen! Meraktan çatlamak üzereyiz.

Atakan: Gökdeniz, Tolga'nın içinden öyle bir geçti ki anlatamam.

Gökdeniz: Hak etmişti :)

Ayça: Ne yaptınız hâlâ bilmiyorum ama baya sinirliydi beyefendi.

Berke: Ayça ile birlikte eve giderken gördük her an birisine dalacak gibi duruyordu.

Atakan: Gökdeniz sen mi anlatmak istersin yoksa ben anlatayım mı?

Gökdeniz: Anlat kanka sen ben müsait değilim.

Atakan: Okeyy.

Atakan: Kısaca şunu söyleyeyim Gökdeniz markanın yüzü olacak olan Tolga'nın ayağını öyle bi güzel kaydırdı ki, Tolga saydırarak stüdyodan çıktı.

Atakan: Murat Bey, Gökdeniz'i görür görmez  Tolga'dan vazgeçti.

Atakan: Tabii yani doğru seçim ben de olsam Gökdeniz'i seçerdim. O saçlar ile kameranın karşısında tam bir yıldız gibi parlıyor.

Ayça: Onun o suratını görünce o kadar mutlu oldum ki anlatamam.

Berke: Gökdeniz'e mi yürüyorsun lan!

Atakan: Yok daha neler.

Berke: Ama yürüdün.

Atakan: Yürümedim kardeşim!

Ayça: Konuyu niye dağıttınız şerefsizler?!

Atakan: Berke dağıttı ben değil.

***

Yüzümdeki sırıtmayla gruptaki tartışmayı izlerken adım seslerini duyup bakışlarımı merdivene çevirdim. Islak saçları ve üzerinde sadece şort ile Çınar merdivenlerden iniyordu. "Neye gülüyorsun?" diye sorarak yanımadaki boş yere oturdu.

Telefonu masaya bırakıp Çınar'a döndüm. Elimi saçlarına daldırarak ıslak ve dağılmış olan saçları düzelttim. "Ajanstaki çocuklarla grup kurduk onların konuşmalarına gülüyordum."

"Bakıyorum da hemen iyi anlaştınız."

"Evet, tam kafa dengim," diyerek kollarımı beline dolayarak başımı omzuna yasladım.  "Neden üzerine bir şey giymedin?"

Çınar elini saçıma uzatıp okşamaya başladı. "Birazdan yatarız diye giymek istemedim."

Çıplak göğsünde elimi gezdirmeye başladım. Parmaklarımı karın kaslarında çember çizerek "Benim uykum yok," dedim.

Çınar sırıtarak kolunu belime sararak kucağına oturttu. "Biz de yapacak başka şeyler buluruz." 

⚠️BU BİR SMUT UYARISIDIR⚠️

Kucağına rahatça yerleşip "Ne gibi?" diye sordum. Aramızdaki santimleri kapatarak burunlarımızı birbirine sürttü. Dudaklarına yaklaştığımda kendini geri çekerek izin vermedi. Yüzündeki gülümsemeyi korurken benim de kaşlarım çatıldı. Elleri tişörtümün eteklerinde gezinirken soğuk parmakları sıcak vücuduma değdikçe gerilen bedenimi ona daha çok bastırıyordum. Dudaklarına tekrar yaklaşmamı istiyordu ama bu sefer o yaklaşacaktı.

Alt dudağımı tekrar dişlerimin arasına alıp emdim. Bakışları dudaklarımdayken bu sefer de dudaklarımı yalamamla dudaklarını sertçe dudaklarıma yapıştırdı. Kolay olmuştu.

Yeni Yıldız [Yarı Texting] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin