1. Bölüm

4.5K 247 45
                                    

"Adın ne bakalım senin ?"

"Asena"

"Peki Asena burada hiçbir şey görmedin tamam mı?"

"Ama..Tamam"

"Aferin, şimdilik unut ama büyüdüğün zaman anlayacaksın."

Küçük kız anlamaz gözlerle karşısında duran adama bakıyordu.

"Bu arada senin ismin artık Vira biri sana ismini sorduğunda Vira diyeceksin anlaşıldı mı ?"

Küçük kız sadece kafasını sallamakla yetinmişti.

Artık onun yeni bir hayatı vardı. Ancak eski hayatının izleri asla geçmeyecek peşini bırakmıyacaktı..

* * *

Başım bugün her zamankinden daha da şiddetli ağrıyordu. Günlerdir adam akıllı dinlenemediğim için bedenim bana her an ihanet edecek gibi bekliyordu. Sabahtan beri olduğum şirket artık beni sıkmıştı son bir kez bakıp eve gidecektim.

Oturduğum koltuktan kalkarak kapıya yöneldim. Yavaş adımlarla merdivenlerden inerek bodruma ilerliyordum. Bodrumdaki sesler yere her bastığımda çıkan yüksek sesi duyunca aniden kesildi. Bodruma gittiğimde herkes ayakta hazır ol modunda bekliyordu. Beni görünce başlarıyla selam vererek olduğu yerde dikilmeye devam ettiler. İşlerine geri dönmelerini işaret ederek onların şef başını yanıma çağırdım.

Adam hızlı adımlarla yanıma geldi. "Umarım herşey yolundadır. En ufak sorunda başımıza geleceklerden haberin var değil mi ? Dur benim değil sizin başınıza geleceklerden." Diyerek tehditkar bir soru yönelttim. "Evet efendim. Hiçbir sorun yok merak etmeyin. Uzun zamandır buna hazırlanıyoruz emin olun bir sorun çıkmayacakdır." Adam cümlesinin ardından bana sözde güven veren bir gülümseme göndererek diyeceğim diğer şeyleri bekliyordu.

"İyi, güzel bu akşam uzun geçicek son rötuşları yapın. Saat gece 11 civarında sevkiyat başlayacak." Dediklerimin ardından adam kafasını salladı. Daha fazla durmadan arkamı dönerek yürüdüm ve merdivenlerden çıktım.

Odama gittiğimde çantamı alarak kapıyı kilitledim ve uzun koridorun sonundaki asansöre bindim. 1 numaralı düğmeye bastım. Asansör çalışırken bende aynadaki yorgun yüzüme bakıyordum. Telefonumun çalması hafif bir irkilmeme sebep oldu. Siyah çantamı açarak içinden telefonumu aldım ve arayan kişiye baktım. Arayan Akın'dı. Telefonu açarak kulağıma götürdüm. "ALO NERDESİN SEN, SANA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUM KAÇ KERE ARADIM SENİ" Sesi oldukça kızgın geliyordu. Telefonu kulağımdan çekerek kaç kere aradığında baktım. Tam olarak 27 kere aramıştı. Telefonu tekrar kulağıma götürerek"Önemli birşey mi oldu ? Telefon sessizdeydi bende şirketteyim sevkiyatı kontrol ediyordum duymamışım." dedim gayet sakin bir ses tonuyla. Birazda olsa sakinleşse iyi olurdu çünkü onun bağırmasını çekebilecek durumda değildim. "Kızım salak mısın lan sen." Sabır dilenircesine nefes verdi. "Eve gel." Diyerek suratıma kapattı. Göz devirerek açılan kapıdan çıktım.

Beni görenler başıyla selam vererek işlerine devam ediyordu. Döner kapıdan geçerek şirketten çıktım. Arabamı almak için otaparka doğru hafif hızlı adımlarla yürüyor yürürken de bu geceki sevkiyatı düşünüyordum. Oldukça büyük bir sevkiyat olacaktı. Kimsenin ruhu bile duymaması gerekirdi. Bunun içinde güzel bir planım vardı. Hemde gündeme bomba gibi oturacak harika bir plandı. Düşüncelerimden sıyrılarak arabamı aramaya koyuldum. Kısa bir arayıştan sonra arabamı bulmuştum. Siyahın en koyu tonu olan bir jeep. Biraz kirlenmişti. Neyse, Akını biraz daha bekletmeden arabayı bindim ve çalıştırdım.

KIZIL KURŞUN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin