13. Bölüm

292 78 78
                                    

Bölüme oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın ♡

Kel adamın bağırmasıyla çekilen silahlar ortamı kızıştırdı. Bakışlarımı üçlünün olduğu yere çektiğimde onlar da çoktan silahlarını çekmişlerdi. Ben de belimdeki silaha uzandım ve yaklaşmakta olan adamların adım sesleriyle kendimi hazırladım.

Hepsi arabanın arkasına temkinli şekilde yaklaşırken derin bir nefes alarak tetiği çektim. Sağımda gördüğüm bacağa sıktım. Acı içinde yere düşen adamla afalayan diğerlerinden yararlanarak ayağa kalktım ve diğer üçüne sıkmaya başladım. İkisi isabet etmişti.

Uzun olanın koluna ve göbekli olanın sağ bacağına. Her şey o kadar hızlı yaşanıyordu ki zaman algısı kısa süreli kaybolmuştu.

Diğer sağ kalan beni hedef aldığında göğsünden vurularak yere düştü. Arkamı döndüğümde Akın bana göz kırpıyordu. Aslanım benim be.

Yerde yatanların silahlarını alırken içeriden onlarca adam çıkmaya başladı. Hepimiz kendimize bir şeyi siper alırken havadaki kurşunlardan sağ kurtulmaya çalışmak zor oluyordu.

Arada kafamı çıkartıyor birkaç kişiyi hedef alıp vuruyordum ve çoğunlukla ıskalamıyordum. Ancak git gide kalabalıklaşıyorlardı. Bizim buna gücümüz belki yeterdi ama silahlarımızın yetmesi zordu.

Arabama bir şekilde gidip gelebilsem silah sorunumuz da aradan kalkardı ama şu kalabalıkta arabaya gidip gelmem biraz olanaksızdı.

Kurşun ve bağırış seslerinden Cengiz'in yanıma geldiğinden haberim yoktu. Yanımda hareketlilik hissedince silahımı hemen doğrulttum. Neyse ki vurmamıştım. Salak korku ve sinirle yüzüme bakakalmıştı. "Mermi bitiyor ne bok yiyeceğiz ?" Diye bağırdı kulağıma. "Onu bana değil de çok bilen arkadaşına sor istersen." Dedim ve kafamı çıkartarak sol da sıkan adamanın alnının çatından vurarak. "Ya boş boş konuşma ciddi soruyorum."

"Bizim mermimiz bittiği gibi onların ki de bitecek elbet ve bu sefer kaba kuvvet gireceğiz başka ne olacak. Siz yarım akıllılar kıçınızı korusanız iyi edersiniz."

Tam da tahmin ettiğim gibi belli bir süre sonra ortamdaki çoğu kişinin mermisi bitmişti. İnsan sayısıda azalmıştı.

Karşı taraftan biri Akın'ın tarafına koşarak gidiyordu. Akın bunu fark edince ona gelmekte olan yumruktan sağa çekilerek kurtuldu ve adamın kolunu tutup kendine çekerek kafa attı. Adam geri savrulurken bedeni Cengiz'e çarptı. Cengiz onu kendine çevirip bir de o kafa atınca adam otomatik bayılmıştı. Bu ne ara yanımdan ayrılmıştı ya, neyse.

Omzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Dönmemin arasından saniye geçmeden yüzüme bir yumruk yiyerek çömeldiğim yerden düştüm. Üstüme çıkan adam bu sefer yumruklarını yüzüme vurmak için hazırlanırken elimi adamın uzun olan saçlarına atıp kendime çektim.

Daha sonra yandaki duvara kafasını vurarak güzel bir darbe almasını sağladım. Yerden tamamen kalktığımda kafasını tırtıklı duvara vura sürte iyice acı çekmesini sağladım. Son bir tekme atarak yanından uzaklaştım.

Etrafı inceleyerek yapabileceklerimi tartmaya çalışıyordum. Gözüme Ilgaz'ın etrafını 5 adamın sardığını görünce harekete geçtim ve adamların çıktığı yerin girişine ilerleyerek cama tekme attım.

Camın kırılmasıyla yere düşen büyük cam parçasını alıp koşarak Ilgaz'ın etrafını saran bir adamın arkasından yaklaşarak tuttum ve şah damarına kesik attım.

Yüzüme sıçrayan kanla etkisiz hâle gelen bedeni bıraktım ve Ilgaz'ın sırtına dayandım. "İkisi ben de ikisi sen de hadi göreyim marifetlerini." Dudaklarından düşen gülümsemeyi görünce ben de istemsiz gülümsedim ve karşımdaki iki adamın üstüne yürüdüm.

KIZIL KURŞUN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin