6. Bölüm

774 203 13
                                    

Bilincim yavaş yavaş açılırken sesler kulağımda oturmaya başladı. Tam olarak nerede olduğumdan emin değildim. En son ne olmuştu ? Hafızamı biraz zorlayarak bayılmadan önce ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Uzun düşünmemin ardından yaşananlar zihnimdeki yerini almıştı. Hâlâ kapalı tuttuğum gözlerimi yavaşça araladım. Etraf karanlıktı ve hiçbir şey göremiyordum. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırarak ufak da olsa bir şey görmeyi umuyordum. Ellerimi hareket ettirmek istesemde sert şeyler tarafından tutulduğunu hissettim. Kollarımı sallamaya çalışarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. Çıkan zincir sesleri beni şaşırtmıştı. Kollarımı hızlı hızlı sallayarak ses çıkartmaya devam ettim. Birinin beni duyması gerekiyordu çünkü ağzım bir bez tarzı şeyle kapalıydı. Kollarımı olabildiğince sert ve hızlı sallamaya başladım. Ses çıkartmak işe yaramıştı. Bir yerden adım sesi duyuluyordu. Biraz uzaktan geliyordu ama yaklaşıyordu. Adımları beklemeye başladım.

Birkaç dakika sonra arka tarafımda bir kapının açıldığını işittim ve ardından her yer aydınlandı. Karanlığa alışan gözlerim ışık karşında kapandı. Gözlerimi kapatıp açarak ışığa alışmaya çalıştım. Etrafıma bakındığımda boş eski bir depoda olduğumuzu gördüm. Oldukça büyüktü. Yanıma gelen ayak seslerine bir tane daha kişi eklendi. İki kişi şuan arkamda yanıma yaklaşıyordu. "Uyanmışsın." Kadının sesi kulaklarımda yankılandı. Cevap vermek istesemde ağzım kapalı olduğundan susmaktan başka bir şey yapmadım. Kafamı eğdim ve aklımı toplamaya çalıştım.

Önümde duran adımlar onlara bakmam için çenemden tutarak kaldırdı. Yüzler tanıdıktı. Dövüştüğüm erkek ile kadındı. Bana şuan alayla bakıyorlardı. "Ne oldu kolların mı zincirli bize vuramaz mısın ?" Erkek olan gülerek benle sözde alay ediyordu. Ağzım kapalı olduğundan yalnızca bakmak ile yetiniyordum. Kadın arkama geçerek ağzımdaki bezi çıkarttı. Erkek olan oldukça sinirimi bozuyordu. İyice yanıma yaklaştı."Dilini mi yuttun kızım yoksa korktun mu ?" Sabrımı oldukça zorluyordu ve bende yapılması gerekeni yapacaktım. Yakınımda olduğundan bir hamle yapabilirdim. Ayağımı hızla özel bölgesine sertçe geçirdim. Yaptığım hareketi beklemediğinden olduğu yerde ellerini vurduğum bölgesinde tutarak acıyla kaldı. Bir tekme de göğüsüne atarak düşmesini sağladım. Biraz daha vurmak istesemde zincirler buna izin vermiyordu. Kadın hemen arkadaşının yanına giderek bir şey olup olmadığına baktı.

Kafasını bana çevirdi ve o tanıdık bakışı attı. Gözlerinde bana bakan nefret dolu bakışları zerre kadar umrumda değildi. Sinir etmek için sırıttım. Kadın sırıtmamı görünce arkadaşının yanından kalkarak yanıma geldi ve yüzüme sert bir tokat attı. Yüzüme yediğim tokatla içimdeki öfke artmıştı ama belli etmedim. Tokatın etkisiyle hafif yana çevrilen kafamı kaldırarak karşımda duran kadının yüzüne baktım. Gülümsememi daha daha genişlettim ve tepkisini bekledim. Gözlerinden ateş çıkıyordu adeta ama herhangi bir hamlede bulunmuyordu.

O sessizliğin ortasında bir kapı açılma sesi daha duyuldu. Açılan kapıdan giren kişi yavaş ama sert adımlarla yanımıza geliyordu. Tam arkamda adım sesleri kesildi. Kalın bir ses konuşmaya başladı. "Merhaba Vira Hanım nasılsınız ?" Dalga mı geçiyor bu. Hee iyiyim ya saol o kadar iyiyim ki anlatamam. Bu saçma sapan soruya yanıt vermek istemediğimden sesimi çıkartmadım."Sesinizi duymak isterim açıkçası. Sessizliğiniz çok can sıkıcı." Sabır dilenircesine derin bir nefes verdim. Kesilen adım sesleri tekrar kulağıma ulaştı. Arkamda duran adam şuan karşımda duruyordu.

Kafasını yerde yatan kişiye çevirdi sonra ondan gözlerini çekerek ilk kadına ve ardından da bana baktı. Daha sonra elini uzatarak yerde yatan adamı kaldırdı. Ardından benim duyamayacağım şekilde kadının ve erkeğin kulağına bir şeyler söyledi. Kadın sakinleşmişti, gözlerindeki bana karşı olan nefreti yerine başka duygulara bırakmıştı. Adam hâlâ kızgın gözleri ile beni izliyordu. Kadın adamın koluna girerek götürdü.

KIZIL KURŞUN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin