Aklımın ve bedenimin yorgunluğu ile oturmuş şarabımı yudumluyor ve beni gururlandıracak olan cinayetimin haberlere çıkmasını büyük bir keyifle bekliyordum. Sabah haberlerine düşücek ve uzun bir süre gündemden çıkmayacak olan cinayetim ülkeyi bir kez daha derinden sarsacaktı. Aynı zamanda yer dünyasının da önemli sayılan adamlarından biri olduğuna emindim. Ancak oraları tam araştırmamıştım. Şarabımı elime alıp ayağa kalktım ve camın önüne geldim. Güneş kendini yavaş yavaş çıkarıyordu. Manzarayı bir süre izledikten sonra arkamı dönerek oturduğum koltuğa doğru yürüdüm ve elimdeki şarabı masaya bırakarak koltuğa uzandım. Çok yorgundum. Ne kadar dinlensem uyusamda bedenimin yorgunluğu geçmiyordu. Tavanı saatlerce izledim. Hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Ne kadar saat geçti bilmiyorum. Televizyonda son dakika diye bir ses duyunca kafamı çevirdim. Galiba beklenen haber gelmişti. Uzandığım yerden kalkarak oturur pozisyona geldim.
"Haberimize son dakika bir haber ile ara veriyoruz sayın seyirciler. Ülkenin saygın iş adamlarından olan Yalçın Kara evinin yakınlarında arabasının bagajında canice katledilmiş bir şekilde bulundu. Polisler olay yerini incelemekte. Gelişen olaylardan haberdar ediceğiz"
Haberi izleyince dudaklarımdan bir kahkaha çıktı. Planım sorunsuz bitmişti geriye sadece izlemesi kalmıştı. Televizyonu kapattım ve odama gittim . Biraz daha uyumamın zararı olmazdı heralde. Üstümü değiştirmeden yatağa uzandım ve pencereden dışarıyı seyrederek kendimi uykunun kollarına bıraktım.
* * *
Gözlerimi yavaş yavaş araladım ve tavana bakmaya başladım. Kaç saattir uyudum bilmiyorum ama her yerim uyuşmuştu. Üstümdeki ne zaman örttüğümü bilmediğim yorganı çektim ve yataktan kalktım. Etrafa biraz daha mal mal baktıktan sonra kafamı çevirip duvardaki saate baktım. Saati görünce gözlerim irileşti. Yaklaşık 10 saattir uyuyormuşum. Aceleyle lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Heryerimi kurulayınca telefonu elime aldım ve arayanlara baktım. Akın beni 4 kez aramış daha sonrada aramayı bırakıp mesaj yazmıştı. Mesajlara girdim ve yazanları okudum.
"Seni arıyorum ama açmıyorsun, birkaç dakika içinde aramazsan eve gelicem."
"Şuan eve geliyorum."
Bundan sonra mesaj yoktu. Acaba hâlâ evdemiydi. Odamdan çıktım ve aşşağı sessiz adımlarla indim. Akın koltukta uyuyordu. Tekrar yukarı çıktım ve yatağımdaki yorganı kucağıma alıp tekrar sessiz adımlarla aşağı indim. Elimdeki yorganı Akını uyandırmayacak şekilde üzerini örttüm ve mutfağa gittim. Kendime bir kahve hazırlamaya başladım. Ben dalıp giderken arkamdan bir ses gelince hızla kafamı çevirdim. Akın kafasına geçirdiği yorganı elleriyle tutarak çocuk gibi yanıma geliyordu. Onu öyle görünce dudaklarım yana kıvrıldı. Yanıma geldi ve kıpkırmızı olmuş gözleriyle bir bana birde yaptığım kahveye bakıyordu. "Sanada yapayım mı ?" diye sordum. O ise kafasını sallamakla yetindi. Ben ona kahve hazırlarken oda sandalyeye oturmuş beni izliyordu. Yaptığım kahveyi önüne koyup kendi kahvemi elime aldım ve onun yanındaki sandalyeyi çekip oturdum. Kafasını bana çevirdi ve tıpkı bir çocuk gibi yüzünü buruşturdu."Acıktım ben." Bende acıkmıştım. Ayağa kalktım ve dolaba doğru giderken Akın arkamdan seslendi."Hayır sen yapma dışarda yiyelim." diyerek bir öneride bulundu. Açıkçası hava bana hoştu. Kafamı salladım ve tekrar sandalyeye oturdum. Kahvelerimizi hızla içtik. Akın ayağa kalkarak "Üstünü değiştirecek misin sen?" diye bir soru yöneltti."Evet değiştiricem tabiki böyle mi gidiyim saçmalama." Beni süzdü ve "Bence gidilir. Aman neyse ee ben ne giyicem bu kıyafetlerle çıkamam ben." Bende onu süzdüm. "Giderken bir mağazaya uğrarız ordan alırsın." Kafasını tamam anlamında salladı ve salona doğru gitti. Bende yerimden kalktım ve odama doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL KURŞUN +18
Mystery / ThrillerAzılı suçlu bir Kadın Ve Onun hayatını değiştirecek bir Amir Bu onların amaçları uğruna birbirleriyle çalıştığı karmakarışık hayatlarının hikayesi. İhanetlerin, öğrenilen gerçeklerin, ölümlerin ve vahşetlerin yaşanıldığı karanlık bir hikaye. Onla...